"الفوهة" - Traduction Arabe en Turc

    • Namlu
        
    • krater
        
    • krateri
        
    • Hortumu
        
    • kraterin
        
    • Kratere
        
    • Namluyu
        
    • namlulu
        
    • namludan
        
    Namlu alevi silahtan çıkan yüksek ısılı gazlar sonucunda oluşur. Open Subtitles ومضة الفوهة تنتج عن خروج الغازات شديدة السخونة من المسدس.
    Tüfekle parçaları sıçratmak zordur. Namlu çok uzundur. Open Subtitles لكن صعب التناثر بسلاح قاذف الفوهة طويلة جداً
    Bu krater kenarı oradaki ağızdan fırlatılan kayalarla dolu durumda. Open Subtitles حافة الفوهة هذه مغطاة بالصخور التي أُلقيت من الشق بالأسفل
    Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. Open Subtitles يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن
    Hortumu korkuluk duvarının üstüne götürüp içeriye sıkın. Open Subtitles الفوهة على المتراس و مفتاح الربط معك
    Olan şu, ilk sıçrama sırasında, sondanın bir ayağı bir yerlerde, bir kraterin kenarına çarptı ve bu sondanın dönme hızını değiştirdi. TED يبدو أن ما حصل أثناء القفزة الأولى، هو أننا اصطدمنا بحافة الفوهة بأحد أذرع المسبار، فتغيرت بذلك سرعة دوران المسبار.
    Kratere yaklaşırken koşullar pek iyi görünmüyor. Open Subtitles ،نحن ندنو من الفوهة لا تُبشر الظروف بالخير
    Namluyu kaydırdın çünkü tetiği çektikten sonra gözlerini kaçırdın. Open Subtitles ‏لقد تركت الفوهة تنزلق‏ ‏لأنك لم تكن تحدق خلال إطلاق النار.
    Pompalımı da. Çift namlulu olan. Bodrumda. Open Subtitles وبندقيتي، ذات الفوهة المزدوجة إنها في السرداب
    Bunun Namlu ağzı uymuyor. Open Subtitles نلعب لعبة المطابقة منطقة وصل الفوهة ليست ملائمة
    O mengene Namlu üzerinde kendine has alet izleri bırakmış. Open Subtitles وذلك تلك أثر مميز جداً على الفوهة
    Namlu ağzındaki alev, mermiden önce çıkan sıcak tozlarla karbonmonoksit karışımından ibarettir. Open Subtitles ومضة الفوهة هي تركيبة من التراب الساخن ومونيكسيد الكربون " تتبع خط إسقاط "
    Bu küçük krater son patlama sırasında oluştu. Open Subtitles هذه الفوهة الصغيرة تشكلت بعد ثوران البركان الأخير. تستطيعين رؤية الححم.
    O zaman, krater içine inmek gibi yersiz bir deneme yapıldı. Open Subtitles في ذلك الوقت، كانت هناك محاولة جريئة للنزل إلى الفوهة.
    Bu krateri çevreleyen buz mağaralarında şimdiye kadar bilinmeyen yaşam formlarının bile olabileceği düşünülüyor. Open Subtitles يُعتقد الآن أنّ الكهوف الجليدية التي هدّبت هذه الفوهة لعلها تكون أيضاً موطنٌ لأشكال الحياة المجهولة حتى الآن
    Dünya'ya düşmüş ve gördüğümüz krateri oluşturmuş. Open Subtitles و سقطَ على الأرض مُخلفاً الفوهة التي نراها الآن.
    Hortumu götürürüz. Open Subtitles سوف نأخذ الفوهة معنا
    Al, Hortumu tut. Open Subtitles تفضل , أمسك الفوهة
    Ucuz atlattık. İyi ki duman tüten bir kraterin tam ortasına düştü. Open Subtitles نجوت بأعجوبة ، لحسن الحظ أنها هبطت في هذه الفوهة التي يتصاعد منها الدخان
    Eğer Bly peşimden gelirse, benim tüm hayatımda aynı kraterin içine gider. Open Subtitles إذا قام بلاي بمطاردتي بهذا, فبإمكاني إلقاء بقية حياتي في نفس تلك الفوهة
    Kratere yaklaşırken koşullar pek iyi görünmüyor. Open Subtitles ،نحن ندنو من الفوهة لا تُبشر الظروف بالخير
    Namluyu buradan görebilirsin. Open Subtitles ضعيّ نظركِ الآن على أمتداد الفوهة
    Bu, çift namlulu, ucu kesik, bir tüfek. Open Subtitles هنا مسدس " ساويد" مزدوج الفوهة من شركة ايثاكا
    Yani namludan çıktıktan sonra ona etki eden bir şey olmuş. Open Subtitles لكن الرصاصة منقوشة بالإضافة للتصدعات إذاً شيء ما بالتأكيد عمل عليها بعدما تركت الفوهة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus