"القاضية" - Traduction Arabe en Turc

    • Yargıç
        
    • Hakim
        
    • Hâkim
        
    • yargıcın
        
    • yargıcı
        
    • Hâkime
        
    • Judge
        
    • yargıcım
        
    • nakavt
        
    • hâkimin
        
    • hakime
        
    • yargıca
        
    • Sayın
        
    Bugün, Yargıç eğilmenizi böylece yoldan geçen sürücülerin size vurmasını istiyor. Open Subtitles القاضية تريدُ مِنكم اليوم الأنحناء حتى يستطيع الناس صفعكُم من سياراتهم
    Yargıç Kate Lavinio'nun cinayetinden, sizi tutuklamak için burada bulunuyorum. Open Subtitles أنا هنا للقبض عليك بسبب جريمة مقتل القاضية كايت لافينيو
    Gerekli belgeleri görevli memurla beraber dün teslim edebildim, Sayın Yargıç. Open Subtitles لقد قمت بإدراج تلك الأوراق مع الكاتب بالأمس يا سيّدتي القاضية.
    Sayın Hakim, biz cinayetin orada işlenmiş olduğunu kabul ediyoruz. Open Subtitles سيدتى القاضية نحنُ نومن بأن هناكَ جريمة قد حدثت بالفعل
    - Çoklu Kişilik Karışıklığı. - İtiraz ediyorum Sayın Hakim. Open Subtitles و تحديداً من مرض إنفصام الشخصية ــ أعترض سيدتى القاضية
    Sayın Hâkim, sadece açıklığa kavuşturmak için Ruth Yamaguchi Beyaz Saray'da çalışıyor? Open Subtitles حضرة القاضية ، لأكون واضحة .. ان روث ياماغوتشي تعمل بالبيت الابيض
    Bu şekilde Yargıç okulu astığını düşünüp bize karşı tavır almaz. Open Subtitles بهذه الطريقة القاضية لن تحمل ضدنا أننا جعلناك تغيبين عن المدرسة.
    Yargıç onun dürüst bir müdür olduğunu görecek kadar zeki. Open Subtitles لا، القاضية ذكية وسوف ترى أنه كان مجرد موظفًا مخلصًا
    Sayın Yargıç, ...üçüncü parti adayının oyları % 3.2 de kalmış. Open Subtitles سيدتي القاضية نسبة التصويت لمرشح الحزب الثالث لا تتجاوز 3,2 بالمئة
    Ayrıca Yargıç Harper, saat 17.30 civarında tuzağa düşürülmüştü yani doktor yapmamış. Open Subtitles نعم و القاضية هاربر تعرضت لكمين في غرفة الدرج حوالي الساعة 5:
    Sayın Yargıç, erken bir öğle yemeği molası vermemiz mümkün mü? Open Subtitles حضرة القاضية كنّا نتسائل إن كان بوسعنا التوقف مبكراً لأجل الغداء
    Telsizde bir yanlış anlaşılma olmuş Sayın Yargıç hepsi bu. Open Subtitles هذا كلهُ من المذياع ؛ حضرة القاضية هذا كل شئ
    Yargıç bana bu bilgiye nasıl ulaştığımı sorduğunda onun arabasına girdiğini mi söyleyeyim? Open Subtitles حين تسأل القاضية كيف حصلت على المعلومة، هل علي إخبارهم أنّك اقتحمت سيارتها؟
    Yargıç bana bu bilgiye nasıl ulaştığımı sorduğunda onun arabasına girdiğini mi söyleyeyim? Open Subtitles حين تسأل القاضية كيف حصلت على المعلومة، هل علي إخبارهم أنّك اقتحمت سيارتها؟
    Yargıç Forer kanunu uygulamak zorundaydı. TED وكان يتوجب على القاضية فورير اتباع القانون هذه المرة
    Bu mahkeme bir zarf atma, Sayın Hakim. Bu kadar basit. Open Subtitles الغرض من هذه الدعوى هو تصيد المعلومات فقط يا سيادة القاضية
    Hakim karınızla konuşurken ne kadar şiddet dolu olduğunuzu fark edecek. Open Subtitles مايجبُ على القاضية أن تدركه هو العنف الذي تقوم به لها
    Sayın Hakim, bunu kasıtla işlenmiş bir suç olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles يا حضرة القاضية, لا أشعر أن هذه كانت جريمة كيدية
    Hâkim onu yakalamaya çalıştıktan sonra kasap buna tuzak kurmuş muhtemelen. Open Subtitles والجزار أوقعه في فخ ربما بعد أن حاولت القاضية الإمساك به
    yargıcın gözünün içine bakarak parmaklarını yalıyor. Open Subtitles و يلعق يديه لكى ينظفها اللعنة عليه فقالت القاضية
    Yüksek Mahkeme yargıcı Sandra Day O'Connor, erken kariyerinden 5 sene ara verenlerden TED القاضية بمحكمة العدل العليا ساندرا دي أوكونور انقطعت عن العمل لخمس سنوات في وقتٍ مبكر في حياتها المهنية.
    Hâkime Bilmem Ne, nikâh sahnesine dek burada oturun. Open Subtitles أيتها القاضية مهما كان اسمك، اجلسي هنا حتى مشهد الزفاف.
    Bir yerde okuduğuma göre Judge Judy yılda 25 milyon $ kazanıyormuş. Open Subtitles قرأت في مكان ما ان "القاضية جودي" جنى 25 مليون العام الماضي
    - "Çeşitli kişilik" olarak bilinir. - İtiraz ediyorum, Sayın yargıcım. Open Subtitles و تحديداً من مرض إنفصام الشخصية ــ أعترض سيدتى القاضية
    Dövüşe başladıkları anda profesyonelleri yerle bir eden tek-teknik nakavt artisti. Open Subtitles المخادع صاحب الضربة الواحدة القاضية الذي أطاح بالبعض وكأنّهم بدئوا للتو
    hâkimin ofisi için arama izni talep ettiğimde işimi kaybetmiştim. Open Subtitles تم توقيفي عندما عندما طلبت مذكرة تفتيش لمكتب القاضية
    Peki, o zaman git hakime ya da herkimse ona iyi bir aile olmadıklarını onlarla yaşamak istemediğini söyle. Open Subtitles من ثمّ اتركيهم، أخبري القاضية أنّهما أبوين غير ملائمين وأنّكِ لا تريدين البقاء معهم
    Beşten önce dosya bir kuryeyle yargıca iletmiş ve mübaşır da imzalamış. Open Subtitles سلمه أحد السعاه إلى القاضية قبل الساعة الخامسة ووقّع عليها حاجب المحكمة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus