"القديمه" - Traduction Arabe en Turc

• eski
• Antik
• yaşlı
• eskilerden
• antika
• Eskisini

Sen kraliçenin üniformasını giydin ve eski okul fularını taktın.
كلا .. أنت ترتدى زى الملكه و كرافتة المدرسه القديمه

Ya da belki proleterlerin doğacağı eski fikrinize geri döndünüz.
أو انك ربما رجعت إلى فكرتك القديمه عن إنتفاضة العامه

Tekrar eski odamda olmak güzel ve tekrar eski komş--
شيئ ممتع ان يعود الشخص لغرفة نومه القديمه وحيه القديم

Savaş başlamadan önce insanlar eski kilisenin altındaki bir geçitten geçerek kaçacaklar.
قبل أن تبدأ المعركة, سيهرب السكان عبر الطرق المبنيه أسفل الكنيسة القديمه

Ama ben eski ilişkimizin yeni ilişkilerimizin önüne geçmesini istemiyorum.
لكن لا أريد علاقتنا القديمه أن تتدخل في علاقتنا الجديده

Biliyor musun, bu eski atölye en çok özleyeceğim yer.
أتعلم شيئاً؟ هذه الورشه القديمه هى اكثر الأماكن التى سأفتقدها

Bazı çok eski sürüngenler, ısı toplamak için özel adaptasyonlar geliştirmişti.
بعض الـزواحـف القديمه كان لديها تكيف معين لمساعدتهم فى تجميع الحراره

O çok beğendiğin eski forma kimden geldi, biliyor musun?
حسنا .. هل تعرف فانله جيرسي القديمه التي تحبها جدا

Bundan sonra eski Veronica'dan eser kalmadı daha iyi biri oldu.
بعد ذلك، فيرونيكا لم تكن نفسها القديمه بل تحولت الى الأحسن

Evlilik eski medeniyetlerden sırtımıza yüklenmiş işe yaramaz bir kambur sadece.
اعتقد ان فكره الزواج بقايا ليست لها فائده من الحضاره القديمه

Şu eski "düşünceli profesör sorunlu genci doğru yola sokacak" hikâyesi mi?
الفلسفه القديمه للبروفيسر من يعمل على وضع مراهق مضطرب على المسار الصحيح

Ve aynı halının eski binasında yenilenmeden önce çekilmiş fotoğrafı var.
وصوره لنفس السجاده من احد مبانيه القديمه قبل ان يقوم بتجديدها

Bu eski evlerde yaklaşık bir metrelik tesisat boşluğu olur.
كل هذه المنازل القديمه لديها مسافات زحف لـمساحة 3 اقدام

Babasının El Camino ile poz vermiş eski bir resmini gördüğünden beri,. aynı arabayı yapmaya ihtiyacı olduğuna karar verdi.
منذ ان رأي صورة قديمه لوالده لوالده مع تلك السيارة القديمه كامينو , قرر ذلك بانه بحاجه لاستعاده واحده ملثها

Bazen durup pilleri şarj etmen gerekir, Tim, eski heyecanları yakala.
حسناً,أحياناً عليك التوقف و إعاده شحن طاقتك,تيم. لتٌعيد تدفق السوائل القديمه.

Bundan dolayı, halihazırda gelişmekte olan ve endüstrileşmiş ülkelerin eski kafa yapısına sahibiz, ki bu yalnıştır.
ولهذا السبب, لدينا الفكره القديمه عن الدول الناميه والصناعيه, وهذه الفكره خاطئة.

Bu eski gemide hayatımın en mutlu anlarını geçirmiştim. Bu...
أمضيت أسعد وقت في حياتي علي هذه السفينه القديمه

Evet, bu eski yapılar dekore edildiklerinde yaşaması zevkli yerler olabiliyorlar, değil mi?
نعم هذه المنازل القديمه يمكن ان تكون مسليه عندما يعاد تطويرها، أليس كذلك ؟

Kayıp yılları doldurmak için Philo ve Josephus gibi eski tarihçilerden yararlandık.
و حتى نستوفى هذه السنوات المفقوده فقد لجأنا إلى المؤلفات التاريخيه القديمه مثل فيلو و جوزيف

Adını, Antik kent Crocodilopolis'ten alıyor.
سمعت بإله المدينه القديمه , قطعة التمساح ليس بالنسبه لي , شكر جزيلا

Ve boynuna asılırken o kurumuş ve yaşlı kulağına fısıldayacağım:
و أثناء تشبثي بعنقه سأهمس في تلك الاذن الجافة القديمه

eskilerden bir şey çalabilirim, ama benimle dalga geçersiniz.
أستطيع تشغيل بعض الموسيقى القديمه و لكنكم ستسخرون مني

Iwo Jima, Pork Chop Tepesi, Khe Sahn... bütün o antika yerler.
انت عارف , رمال ايو جيما , كيه سناه . كل تلك الاشيئاء القديمه

- o arabadan nefret ediyor. Eskisini geri almak istiyor ama satıcı çoktan satıldı dedi.
يكره هذه السياره يريد استرجاع القديمه لاكنه ملكه الآن