Yine de akıllı telefon devrimi farklı türden yazar ve okuyucu ortaya çıkarıyordu. | TED | ومع ذلك ثورة الهاتف الذكي خلقت القراء والكتاب بطرق مختلفة. |
Drama, okuyucu sayısı veya kendi görüşlerini yaymak için gazetecilerin sık sık görüş ayrılıkları olur. | TED | كثيرًا ما تسبب الصحفيون في تفاقم الانقسامات تحت مسمى الدراما أو أراء القراء أو لخدمة آرائنا الخاصة. |
okuyucular dünün haberi için para ödemek istemez ama reklamcılar bunları takip eder. | TED | القراء لا يرغبون بشراء أخبار الأمس، والمعلنين يتبعونهم |
Ve iPad'i gördüğümde, onu dünyanın her yerindeki Okuyucuları birleştirecek bir hikaye anlatma aleti olarak gördüm. | TED | لذلك عندما رأيت الآي باد، رأيته آداة لرواية القصص يمكنها أن تصل بين القراء حول العالم. |
Bana ulaşan okuyucuların çoğu güzel sözler yazdı. | TED | الكثير من القراء الذين تواصلوا معي كتبوا لي كلمات تعزية رقيقة. |
Beyaz okurlarımız da bu işe bayılırlar zaten. Hatta bunlar Siyah Bilinç'le ilgili atıp tutmaya başlayınca da -- hassiktir ordan. | Open Subtitles | لست متأكداً بأن الجمهور الأبيض من القراء سيصبح مبتهجاً بذلك وحين يبدأون في الرهان حول حركة الوعي الأسود |
Birinci yol, okuyucu bildirileri aracılığı ile. | TED | الطريقة الأولى هي من خلال بيانات القراء. |
Ve işte Pranav kitabın kapağını açıyor ve kitap hakkında daha fazla bilgiye ulaşabiliyor okuyucu yorumları, veya en sevdiği eleştirmenin verdiği bilgiler mesela | TED | ثم يقلب برناف صفحة الكتاب ليرى مزيد من المعلومات عن الكتاب أراء القراء ، أو معلومات من ناقده المفضل ، إلى أخره |
Sana okuyucu kazandırıyor. | Open Subtitles | إنه يجلب القراء إليك تقصد بأنك يحصل لك على الترقيات |
Sevgili okuyucular, Şu ana kadar farketmiş olmalısınız ki... | Open Subtitles | أعزائي القراء كما يجب عليكم أن تدركوا الآن |
Yeni şeyler yapamıyor gibiydi, diğer okuyucular da aynı fikirdeydi. | Open Subtitles | بدا كمن استنفذ أفكاره، وأعتقد أن القراء يستطيعوا التمييز |
okuyucular kendilerini orada sansınlar. | Open Subtitles | نُريد أن يشعر القراء كما لو كانوا هنا، حسناً؟ |
Okuyucuları, gerçek zamanda etraflarında gerçekleşen olaylarla eşleştirebilir miydim? | TED | وهل يمكنني مطابقة ميول القراء مع المناسبات التي تقام حولهم في الواقع؟ |
okuyucuların duygularını seninle paylaşmalarından korkmamalısın. | Open Subtitles | يجب ألا تخشى من القراء أن يقاسموك عواطفك ومشاعرك. |
Ama yine de okurlarımız şunu bilmek isteyecektir; ...ailenin bir ferdi olmak nasıl bir duygu? | Open Subtitles | أنا واثق أن القراء يودّون أن يعرفوا ما هو شعور أن يكون الشخص فرداً من عائلتك؟ |
Bu makale hakkında ilginç olan şey, okurların, hakkında yorum yapmasıydı. | TED | هو أن الناس بدأوا في التعليق حول المقال ، أي القراء |
Sana okuyuculardan bazılarını gönderdim. Bugün eline geçer. | Open Subtitles | أبعث القراء أنت يكون لهم هذه الليلة. |
Çünkü yardıma ihtiyacı olan bir sürü sadık okuyucum var. | Open Subtitles | لأن لديّ الكثير من القراء الأوفياء الذين يحتاجون لمساعدتي |
Tepki ve ilham arasında uçma kabiliyeti, okurları sonsuz şaşırtıcı kurgusal dünyalarına çekmeye devam ediyor. | TED | قدرتها على التنقل بين التقزز والإلهام تستهوي القراء لعالمها الخيالي المفاجئ اللامحدود. |
Kolay bir kod. Sıradan okuyucuya karşı bir paravan. | Open Subtitles | إنه شيء بسيط فقط هم يريدون التمويه على القراء العاديين |
Fakat daha önceden yazdığın okur raporları çok daha açıktı. | Open Subtitles | لكن تقارير القراء التي كتبتهم سابقاً كانت أكثر شمولاً. |
Sevgili okurlar, birçoğunuz için bu benim ilk köşe yazım. | Open Subtitles | أعزائي القراء, بالنسبة للكثيرين مِنكم, فهذه المقاله الأولى لي بصحيفتكم |
Okutman bölümünü ara ve "İlk Vuruş" hakkında elindekileri iste. | Open Subtitles | إتصلي بقسم القراء و إكتشفي ما لديهم حول: "القواعد المحملة" |
Bir anda atılıp okuyanın boğazına yapışmasını istiyorum. İyi değil. | Open Subtitles | أريد شيء يجذب انتباه القراء بشدة |