karides kokteyli öğrendiğimde içinde alkol yoktu. Ben merakımı kayıp ettim | Open Subtitles | عندما اكتشف أن كوكتيل القريدس لا يحوي كحولاً فقدت اهتمامي به |
Şu anda karides yediklerini gerçekten hissedebiliyorum. | Open Subtitles | اظن اني استطيع ان اشعر بهم هناك وهم يتناولون القريدس |
Sadece kendin ve aptal karides cipsi satış yaptığını işin varsınız. | Open Subtitles | سيكون نفس عملك السخيف. بيع شرائح القريدس. |
Fırındaki karides kokteylini yedim. Senin miydi? | Open Subtitles | لقد تناولت سلطة القريدس التي كانت في الثلاجة، هل كانت لك؟ |
Senin karides burgerini de, sığır burgerini de istemiyorum. - O yüzden sen ve kuzenin gidebilirsiniz. | Open Subtitles | لا أريد برغر القريدس أو وبرغر البوفالو لذا فاخرج أنت وأبناء عمك |
Oldukça mutlu görünüyorsun ve sanırım bir karides gibi kokuyorsundur. | Open Subtitles | تبدين سعيدة وأعتقد أنك تفوحين برائحة القريدس |
Bebeğim, düşündüm ve pastayla karides şelalesini iptal ettirdim. | Open Subtitles | عزيزي، فكّرتُ بالأمر و ألغيتُ الكعكة و نافورة القريدس. أوشكتِ أن تحظي بالزفاف المثاليّ. |
karides kullanmamasına ikna ettiğim için şanslısın. Olivia... | Open Subtitles | لحسن حظّكِ أنّي أقنعتُه ألّا يستخدمَ القريدس. |
"Soğan volkanı"nı* yap, "atan kalpli kavrulmuş pirinç"i* yap "cepteki karides"i yap. | Open Subtitles | أرنا بركان البصل الأرز المقلي على شكل قلب ينبض خدعة القريدس داخل الجيب |
Hâlâ perdelerden karides köpüğünü çıkarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لا زلت أنظف فضائل القريدس الموجودة على الستائر |
karides çeşnili tofu spesyali alabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | من فضلك ، اود الحصول على القريدس المتبل و فول الصويا الخاصة |
Önce bir iki bardak hazırlayıp serçe parmağımızı kaldırarak yudumlarız sonra da ızgaraya bir karides daha atarız. | Open Subtitles | أن نصنع أكوابا ونشرب منها رافعينَ الخنصر ثم سنضع القريدس في الشواية |
O karides helikopterinin yerden kalması mümkün değil. | Open Subtitles | حسناً، يستحيل أن يحلق طيار القريدس فوق الأرض |
karides ve et üretimi işçileri istismar ediyor ve çevreye zarar veriyor. | Open Subtitles | تجارة اللحم و القريدس تستغل العمال و تدمر البيئة |
Oğlum biraz seçicidir yemek menüsü numarası ve karides topu sayısı asal olmalıdır. | Open Subtitles | ابني صعب الإرضاء وهو يحتاج رقم الوجبة أن يكون رقماً أولياً ويجب أن يكون رقماً أولياً من كرات القريدس |
4,000 volt elektrik de versem bu karides uyanmaz. | Open Subtitles | هذا القريدس لن يستيقظ حتى لو طبقت عليه 4000 فولت |
10 kadar çiğ karidesi ofisin değişik yerlerlerine saklıyorum. | Open Subtitles | أنا أُخبّئ مايُقارب العشرةَ أرطال من القريدس النيء في أنحاء المكتب. |
Sen karidese bayılırsın. | Open Subtitles | أنتِ تحبين القريدس |
Sular hala isiniyor ve mantid karidesleri yüzeye yakin yerde toplaniyorlar. | Open Subtitles | مازالت المياه دافئة، وأنواع القريدس الصغيرة ما زالت تتجمع بالقرب من السطح. |
Kuyruklarını yüzeyin üzerine kaldırmaları aşağıya doğru ilerleyip muazzam kril ve ringa sürülerine ulaşmaları için gereken hareketi sağlıyor. | Open Subtitles | رفع ذيولهم فوق السطح يمنحهم ببساطة عزم نزولٍ كافٍ لبلوغ أسراب القريدس وأسماك الرنكة بالأسفل |
krill olarak bilinen ve sağlığı için faydalı olan karides benzeri küçük balıklardan atıştırıyor. | Open Subtitles | يبتلعُ وجبات صحيّة من كائنات دقيقة كالرّبيان "القريدس" |
Ayrıca bu kusmuk, Karidesin düşmanını yemek isteyen daha büyük yırtıcıları çeker. | TED | بالإضافة, هذه المادة تجذب الكائنات المفترسة أكبر التى تتغذى على عدو القريدس. |
Şuradaki karidesler gibi kafanı patlatırım senin, duydun mu? | Open Subtitles | اوه, سأقطع لك رأسك تماماً كواحدٍ من القريدس هل تسمعني؟ |
Tedavi olacağız. Birkaç ıstakoz yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنحصل على العلاج، ونأخذ بعضاً من القريدس |
Ve ben aile boyu karidesim! En fazla iki porsiyon! | Open Subtitles | وأنا القريدس الضخم، يقدم مني اثنين كحد أقصى |