Saraya dik dik bakıp, daha fazlasını hak ettiğini bilmek. | Open Subtitles | للتَحديق فوق في القصرِ وتعرف بأنّك تَستحق أكثر. |
Şey, bütün erkek ve genç kızlar Saraya alındıkları için geçimimizi sağlayacak insan yok, o yüzden kıt kanaat geçiniyoruz. | Open Subtitles | ذلك لأن كُلّ الرجال والنساء ذهبوا إلى القصرِ الملكيِ من بقي هنا غير قادرين على العمل ، لذلك نحن نعيش فقط لاجل اليوم |
Ay Hisarı'nı ele geçirdiğimiz vakit doğruca Saraya yol alırız. | Open Subtitles | عندما نحتلُ قلعة لونا، نَزْحفُ مباشرة إلى القصرِ. |
Beni Sarayda tutuyorlar... sürekli izleniyorum. | Open Subtitles | لقد حبست في القصرِ... ... مراقبةدائماً. |
Sarayda çalışıyorum. | Open Subtitles | أَعْملُ في القصرِ. |
Han'ın Sarayın dışındaki faaliyetleri hakkında hiç bilgim yok. | Open Subtitles | لا أَعْرفُ شيئاً عن نشاطاتِ هانِ بعيداً عن القصرِ. |
Saraydaki kadınlar asla bana böyle davranmazlardı. | Open Subtitles | النِساء في القصرِ لا يُعالجَني مثل ذلك أبداً. |
Saraya yolladığım uşağım gizlice rapor verdi. | Open Subtitles | الخادم ارسلته إلى القصرِ عندي سرا |
Jia Sidao sen gittikten sonra beni Saraya aldı. | Open Subtitles | جاي سيداو أَخذَني إلى القصرِ... بعد ذهابك. |
Saraya beraber dönelim. | Open Subtitles | دعنا نَعُودُ إلى القصرِ سوية |
Saraya doğru topluca yürüyoruz. | Open Subtitles | نحن نَزْحفُ إلى القصرِ. |
Sarayda görüşürüz. | Open Subtitles | شاهدْك في القصرِ. |
Bu Sarayda olmaz! | Open Subtitles | لَيسَ في هذا القصرِ! |
Sarayda! | Open Subtitles | في القصرِ. |
Sadece Yasak Sarayın Yargıcı Lord Byun Shik'in kızını kullanmak istedim, | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ إسْتِعْمال بنتِ لّوردِ القصرِ المحرّمِ |
Sarayın dışındaki tek kişi sizdiniz. | Open Subtitles | أنت كُنْتَ الرجلَ الوحيدَ خارج القصرِ. |
Saraydaki toplantı bu gece. | Open Subtitles | الإجتماع في القصرِ الليلة |
Malikaneden temiz çarşaf getirin. | Open Subtitles | إحصلْ على الشراشفِ النظيفةِ مِنْ القصرِ. |