| Başarısız olursan, istediğin zaman kendine bir çizgi roman dükkanı açabilirsin. | Open Subtitles | وأن فشلت، يمكنّك أن تفتح متجراً لبيع القصص المصورة بأيّ وقت |
| Ailesi bilim kurgu izlemediğini söylüyor, çizgi roman da okumuyor. | Open Subtitles | الآباء يقولون أنه لا يشاهد الخيال العلمي أو القصص المصورة |
| Bir deniz dolusu kadar çizgi roman, gözlerinin gördüğü her yer. | Open Subtitles | مجرد بحر من القصص المصورة يصل إلى نهاية ما تراه عيناكِ |
| Kurbanımız Internet üzerinden pahalı çizgi romanları alıp satarak bir servet kazanmış. | Open Subtitles | الضحية حقق ثروة من بيع وشراء القصص المصورة العالية القيمة على الإنترنت |
| Sözcüklerle resimlerin uyumu, daha önce hiç yaşamadığım bir şeyi bana yaşatmıştı ve hemen çizgi roman medyasına hayran olmuştum. | TED | مزيج الكلمات والصور فعل شيئاً ما بداخلي لم يحصل من قبل، فوقعت مباشرةً في حبّ القصص المصورة. |
| Amerikalı eğitimcilerin tarih boyunca sınıflarda çizgi roman kullanmaya neden bu kadar isteksiz olduklarını anlamak istedim. | TED | أردت معرفة لماذا المعلّمون الأمريكيّون كانوا على مدى التاريخ معارضين لاستعمال القصص المصورة في فصولهم. |
| Kariyerinin çoğunu çocuk suçları üzerine çalışarak geçirdi ve çalışmalarında çoğu müşterisinin çizgi roman okuduğunu fark etti. | TED | أمضى أغلب مهنته وهو يعمل مع المنحرفين القاصرين، وفي عمله لاحظ أن أغلب عملائه يقرؤون القصص المصورة. |
| Ve çizgi roman okuyan herkes bilir ki: Kirby'nin "Gümüş Kayakçı"sı ...gerçek "Gümüş Kayakçı"dır. | Open Subtitles | كل من يقرأ القصص المصورة يعلم أن المتزلج الفضي كيربي |
| Normal bir çizgi roman koleksiyoncusunda 3.312 kitap vardır ve hayatının yaklaşık bir yılını onları okuyarak geçirir. | Open Subtitles | هاوى القصص المصورة يملك فى المتوسط 3312 عدد و يستغرق عاما من عمرة فى قراءتها |
| Normal bir çizgi roman koleksiyoncusunda 3.312 kitap vardır ve hayatının yaklaşık bir yılını onları okuyarak geçirir. | Open Subtitles | جامع القصص المصورة الوسطي يمتلك 213,3 مجلة مصورة ويمضي ما يقارب سنة واحدة من حياته أو حياتها لقراءتها |
| çizgi roman satan adam kirlettiğimi söyleyerek bunları zorla sattı. | Open Subtitles | أرغمنى صاحب متجر القصص المصورة أن أدفع ثمن هذه الكتب التى يظننى لطختها |
| çizgi roman satıcısı. Limonlu turtayı yemek istemiyorsan, akıllı olacaksın. | Open Subtitles | صاحب متجر القصص المصورة, لا ترتكب الجريمة إن كنت لا تسطيع تحمل العقوبة |
| Black Storm demek, çizgi roman sanatının Mona Lisa sı. | Open Subtitles | العاصفة السوداء، موناليزا القصص المصورة. |
| Ailesi bilim kurgu izlemediğini söylüyor, çizgi roman da okumuyor. Harika. | Open Subtitles | الآباء يقولون أنه لا يشاهد الخيال العلمي أو القصص المصورة |
| Sonunda geçinmek için yazdığı ve çizdiği çizgi romanları yayınlanan bir karikatürist olmuştum. | TED | بمرور الوقت أصبحت رسامًا كاريكاتوريًّا منشورًا له، أكتب وأرسم القصص المصورة كوظيفة. |
| Yepyeni bir öğretmenken, çizgi romanları sınıfıma getirmeyi denedim. | TED | عندما كنت مدرّسًا حديث العهد، حاولت إدخال القصص المصورة لفصلي. |
| Çizgi romanlardan hoşlanır mısın? Çevresel farkındalık mı? Yoksa sabırlı olmak mı? | Open Subtitles | القصص المصورة وامور الحفاظ على البيئة ،والتسامح |
| Merak etme, karikatür dünyasına dönmek için bi planımız var. | Open Subtitles | لا تقلق, لدينا خطة مع شخصيات القصص المصورة في وطننا |
| Süper Çizgi-Roman Morty Stiller'ın elinden tüm karakter haklarını aldı. | Open Subtitles | شركات القصص المصورة سرقت من مورتي ستيلر حقوق شخصية حامي الليل |
| Beni Comic Con sanan sapık bir hayranmış. | Open Subtitles | معجب مريض نفسي يظن أني أحب القصص المصورة |
| Bir sevgilin var mı Çizgi Romancı Adam? | Open Subtitles | هل هناك سيدة القصص المصورة ؟ |
| Ve o günden sonra bir daha senin çizgi romanlarını okumadım ve oğlumun da okumasına izin vermedim. | Open Subtitles | وأقسمت أنني لن أقرأ القصص المصورة ثانيةً |
| Çizgi romanlardaki kolluk kuvvetlerinden simge haline gelmiş olanlarından biridir. | Open Subtitles | هذه واحدة من الشخصيات البارزة بمجال إنفاذ القانون في القصص المصورة |
| çizgi romanlar ilk olarak 1940'larda her ay milyonlarca satan kopyalarıyla bir kitle aracı oldular ve o zamanlarda eğitimcilerin dikkatini çekmişti. | TED | أصبحت القصص المصورة وسيلة منتشرة في الأربعينيات، مع بيع ملايين النسخ شهريًّا. وتنبّه المعلّمون في ذلك الوقت لذلك. |
| Amerika sonunda çizgi romanların çocukları suç işlemeye teşvik etmediği gerçeğine uyandı. | TED | بدأت أمريكا تدرك أخيرًا حقيقة أن القصص المصورة لا تُسبب انحراف القاصرين. |
| Okumaktan sıkıldığı zaman, ölüm sırasını bekleyenlere, okumayı öğretmeye başlamıştı. bu çizgi romanlarla! | TED | ولما سأم قرائتهن، قام بتعليم الرجال المحكوم عليهم بالإعدام كيفية القراءة، بإستخدام هذه القصص المصورة. |