"القلة" - Traduction Arabe en Turc

    • Azınlık
        
    • az sayıda
        
    • azınlığın
        
    • oligarşi
        
    • nadir
        
    • çok az
        
    - Demokrat Parti Ulusal Kongresi New York Şehri, 1976 Azınlık için yapılan politika anlayışını reddedelim. Open Subtitles بعد مرور 4 سنوات المؤتمر الوطني للحزب الديمقراطي مدينة نيويورك سياسة القلة عن طريق القلة و من اجل القلة
    Komutanları onlara savaşmaya devam etmeleri için emir verdilerse de ama bu askerler yani Asi Azınlık'lar, reddettiler. Open Subtitles الضباط القادة جميعهم أمروهم أن يستمروا بالقتال لكن تلك الجنود , القلة المتحدين رفضوا.
    Ben onu yakından tanıma şansına sahip olan ve varlığından keyif almış az sayıda insandan biriyim. TED لقد كنت من القلة المحظوظة التي تعرفت عليه واستمتعت بحضوره
    Hayatta kalmayı başaran çok az sayıda insan bu gidişata ayak uydurabildi. Open Subtitles القلة الناجية هناك تعلمت أن تتحرك باستمرار
    Çoğunluğun ızdırabı bir daha asla azınlığın zenginliğine temel olmamalı. Open Subtitles معاناة الكثرين لا يجب أن يصبح مجدداً أساس ثروة القلة
    Mafyayla ilişkisi olan ve parlementoyu devirmek için kumpas kuran bir oligarşi yöneticisi. Open Subtitles روسي مؤيد لحكومة القلة لربط كل الجماهير لعمل مؤامره لتدمير البرلمان
    Onunla ayni kana sahip nadir kisilerden birisisin. Open Subtitles أنت أحد القلة من الناس التي تملكين فصيلة دمها النادرة
    Fakat çok, çok az insan veya kuruluş... TED ولكن القلة فقط ،القلة من الأشخاص والمنظمات يعلمون لمَ يفعلون.
    Trene binen değerli Azınlık insanlığın son hayatta kalanlarıydı. Open Subtitles عدا القلة القليلة الذين صعدوا على متن القطار... هم آخر البشر الناجين
    Sen 9. tümendendin. Asi Azınlık. Open Subtitles لقدكنتتقاتلفي( نيوزيلاندا) القلة المتحدين.
    Asi Azınlık'tan biriymiş. Open Subtitles إنه واحد من القلة المتحدين.
    Şiirin kendisi de ilgi çekmiyor, efendim. Ama dersi alan az sayıda kişi, dersten çok şeyler öğreniyor. Open Subtitles الشعر سيدي و لكن القلة التي تحضره يستفيدون منه كثيراً
    Bu seviyede kodları işleyebilen çok az sayıda kişiden biri. Open Subtitles و واحدة من القلة الذين يستطيعون التعامل مع رموز من هذا المستوى
    Söylesene, cadılarla püritenler arasındaki bu savaşı kim başlattı, onların az sayıda perişan olanları mı, yoksa sizin çok sayıda güçlü olanlarınız mı? Open Subtitles اخبرني من بدء هذه الحرب بين السحرة والمتشددين ؟ القلة المتناثرة فيهم أم الكُثرة الجبارة أمثالك ؟
    Biz, çok fazlayız ancak hala sessiz bir çoğunluğuz, bu aşırı uçtaki azınlığın alanından feragat ettik. TED ولكننا نحن، الغالبية الشاسعة الصامتة، تنازلنا عن الساحة العامة للأصوليين القلة.
    Beni görmeye geldiğine göre hâlâ seçilmiş azınlığın arasında olduğumu farz etsem mi? Open Subtitles ولأنك أتيت لرؤيتي، هل أفترض أنني ضمن القلة المختارة؟
    Biz de bu seçilmiş azınlığın içindeyiz. TED نحن نُعد واحدة من هذه القلة المخُتارة.
    Varsıl erkçiler ve oligarşi yöneticileri her zaman özel muamele alırlar. Open Subtitles يحصل الأثرياء ذوو النفوذ وأعضاء القلة المسيطرة على معاملة خاصة.
    - Adam oligarşi yanlısı değil. Open Subtitles إنـهُ ليس من القلة -
    İşte bu, nadir kanı bulunan bir kaç insandan kan çalıyor. Open Subtitles هذا هو، إذن هو مضطر لسرقة الدمّ من الناس القلة الذين يملكون تلك الفصيلة
    Ben, onun kavga etmeyip anlaşabildiği çok az insandan biriydim. Open Subtitles وكنت واحداً من البالغين القلة الذين اتصل بهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus