| Seni dolunay geceleri kendim zincirler ve canlı farelerle beslerim. | Open Subtitles | سوف أربطك بنفسى فى ليله القمر الكامل وأطعمك جرذان حية |
| dolunay gökyüzünde yükselirken her bir panzehiri verdiniz. | TED | تقومُ سرّاً بوضع جرعةٍ لسكان البلدة عندما يظهر القمر الكامل في السماء. |
| En etkileyici an şuydu, güneş batıyordu, fakat dolunay arkamdan geliyordu. | TED | كانت اللحظات الأقوى، عندما انحدرت الشمس إلى أسفل، ولكن كان يعلو القمر الكامل من خلفي، |
| Adam koç burcu, yükseleni ise Mars. Bu yüzden dolunayda biraz keçileri kaçırıyor. | Open Subtitles | انه من برج الحمل ويحكمه كوكب المريخ لذلك يصبح مجنونا قليلا عند اقتراب القمر الكامل |
| Eğer bir kurtadam tarafından ısırılmışsan. ...sonraki dolunayda onlardan birine dönüşürsün. | Open Subtitles | إذا قام مُستذئب بعضك ، ستتحول إلى واحد منهم في القمر الكامل التالي. |
| Avcı dolunayı yakında görünecek. | Open Subtitles | القمر الكامل للصيادين سيكون فوقنا قريبًا |
| Dolunaya gerek yok. Bunu tekrar yapabiliriz. | Open Subtitles | إنها لا تتطلب القمر الكامل ...نحن نستطيع فعلها ثانية |
| Ve bir şey insan nefsini zayıflattığında ahlak bozukluğu, açgözlülük, nefret, yalnızlık özellikle dolunay zamanında şeytani güçlerin, en kuvvetli oldukları zamanlarda... | Open Subtitles | و أي شيء يؤدي إلى إضعاف الروح البشرية , , شهوة , الكراهية , والشعور بالوحدة , لا سيما خلال دورة القمر الكامل |
| dolunay'da Büyük Piramid'in en üst taşında oluşur... ve Mısırlılar bunu yapmadılar... | Open Subtitles | وقت القمر الكامل علي ذروة الهرم الأكبر عندما كان بكامل قمته والحكومة المصرية ترفض تغيير |
| Bu, kurtadamın dolunay dışında dönüşmesini sağlar. ve böylece yok olur. | Open Subtitles | إنّهُ يبدأ تحولة مع ظهور القمر الكامل وينتهي ببزوغ الفجر. |
| Yala bunu, bebeğim. Tam burasını. dolunay, Orin. | Open Subtitles | إلحس مؤخرتي يا عزيزي إنها مثل القمر الكامل يا أورن |
| Bana dolunay zamanı anlattığını hatırla. | Open Subtitles | أتذكر ما الذي أخبرتني به عن ليله القمر الكامل |
| Evet, dolunay tüm yeteneklerimi tavan yaptı. | Open Subtitles | أجل إنه كما لو ان القمر الكامل جعل كل حواسي حادة للغايه |
| Çünkü gözlerinde şu seri katil bakışı var ve umarım bu dolunay yüzündendir, çünkü beni korkutmaya başladın. | Open Subtitles | لأن لديك نظرة القاتل المتسلسل موجوده في عيناك وآمل فقط أنه القمر الكامل |
| Geçen üç saat boyunca bunun dolunay yüzünden olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | وأتعرف في الثلاث ساعات الأخيره كنت أفكر من المحتمل أنه القمر الكامل |
| "O" astronomi de dolunay anlamına gelir. | Open Subtitles | "الرمز الفلكي لحرف "الميم يعني القمر الكامل |
| Sadece dolunayda çalışamazsın. | Open Subtitles | تعلمين, لا يمكنك العمل أثناء القمر الكامل |
| Arkadaşım bir tane vardı ve dolunayda dönüştü. | Open Subtitles | والشىء الوحيد الذي قدرت أن أقارنه به هو صديق لي يتحول في خلال القمر الكامل |
| dolunayda hedef belirlemez. | Open Subtitles | لن يكون له أي هدف على الإطلاق ليس خلال القمر الكامل |
| Avcı dolunayı gecesinde de işte buradayız, 12 masum ölü, ay batımından önce sadece bir tane daha lazım. | Open Subtitles | وها نحن هنا، ليلة ليلة القمر الكامل للصيادين أثنتا عشرة ضحية بريئة وضحية آخرى مطلوبة قبل إكتمال القمر |