"القهوةِ" - Traduction Arabe en Turc

    • kahve
        
    • kahveye
        
    • kahveden
        
    • kahveyi
        
    kahve istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles إعتقدَ بأنّك قَدْ تَحْبُّين بَعْض القهوةِ.
    Jim evde asla iki fincan kahve içmez. Open Subtitles لم ياخذ جيِم أبداً فنجان ثان من القهوةِ في المنزل.
    Ben gidip kendime kahve alacağım. Open Subtitles اجل أنا قَدْ أَذْهبُ لاحصل لنفسي علي بَعْض القهوةِ.
    - kahve getiriyordu, sonra düştü. Open Subtitles لقد كان يصنع كوب من القهوةِ ومن ثم سَقطَ.
    Şimdi kahveye ihtiyacım var. Open Subtitles حسناً، الآن أَحتاجُ بَعْض القهوةِ
    kahve ya da kek ikram edebilir miyim? Open Subtitles يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ عليك بَعْض القهوةِ أَو كعك إنجليزي؟
    kahve evine devamlı gelseydi ona hapşırık servis ederdim. Open Subtitles إذا هو كَانَ زبون في القهوةِ كنتسَأَخْدمُهواعطسفىقهوته،.
    Gidip kahve alayım. Open Subtitles الذي لا أَذْهبُ أَحْصلَ علينا بَعْض القهوةِ.
    Ben kahve içecek kadın bulamıyorum. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إيجاد واحد لحُضُور القهوةِ مَعي.
    - Mutfaktayken kahve hazırlayayım mı? Open Subtitles يَجِبُ أَنْ أَضِعَ بَعْض القهوةِ على بينما أَنا هنا؟
    Onunla kahve içemem. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ شُرْب القهوةِ مَعها. لم لا؟
    Birlikte kahve içtik, sonra kahve yemeğe dönüştü. Open Subtitles هو فقط بأنّنا كُنّا نَتمتّعُ بهم قهوتنا كثيراً تلك القهوةِ تَحوّلتْ إلى العشاءِ، وبعد ذلك تَحوّلَ عشاءُ إلى مشروباتِ،
    - Galiba size bir kahve almak gerekecek. Open Subtitles يَبْدو مثلك سَيَحتاجُ كأسَ آخرَ مِنْ القهوةِ.
    Tamam, sana biraz kahve yapacağım. Open Subtitles الموافقة، أَذْهبُ لجَعْلك بَعْض القهوةِ.
    Pekala. Bana ihtiyacın olursa kahve almaya gidiyorum. Open Subtitles سَأَحْصلُ على بعض القهوةِ الأكثرِ إذا إحتاجُني.
    Benim için şekerli bir kahve alabilir misin? Open Subtitles هل يُمْكِنُ أَنْ تعدي لي كوباً من القهوةِ بالسُكّرِ؟
    ...iyi niyet elçisi gibiydi, herkese kahve getirirdi. Open Subtitles رجل النيّة الحسنةَ الذي حَصلَ على القهوةِ لكُلّ شخص آخرِ،
    Yılancı adam senken, kahve getiren iyi adam da sensin. Open Subtitles لذا، أنت رجلَ الأفعى. أنت أيضاً رجلَ النيّة الحسنةَ الذي يَحْصلُ على القهوةِ.
    Eğer benimle bir kahve içmeni sağlayacaksa, olabilir. Open Subtitles إذا هو سَيَحْصلُ عليك لشُرْب القهوةِ مَعي، أنا سَ.
    kahveye tat katsın diye koydum. Open Subtitles وَضعتُه في لتَحْلِية القهوةِ.
    Sıcak bir fincan kahveden sonra iyi bir yemekten sonra, iyi bir seksten sonra. Open Subtitles بعد كأس حار جيد مِنْ القهوةِ بعد وجبة طعام جيدة و... جيد، أمارسُ الجنس معها بشدّة...
    İkinci kahveyi içmemem gerekirdi. Open Subtitles مَا كَانَ يَجِبُ أَنْ اتناول فنجان القهوةِ ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus