Şey, ihtiyaç duymadığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني لا أشعر بتلك الحاجة |
Arındığını söyleyemem. Ama çok iyi muhakeme yeteneği olduğunu düşünüyorum. Demek öyle. | Open Subtitles | كلا، لا يسعني القول بأني لا أشك فيه، لكنني أعتمد على مهاراته الاستنتاجية |
Nereden geldiğini anladığımı söyleyemem ama bu gereksiz bir duygu. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني لا اعلم من أين أنت ولكني لست بحاجة إلى هذا الشعور |
Üzücü bir şey olsa da şok olmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | هذا محزن جداً، لكني لا أستطيع القول بأني متفاجئ |
Sanırım o olmasaydı ergenlik dönemimi atlatamayacağımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | أظن أنني أستطيع القول بأني ما كنتُ لأنجو من فترة مراهقتي |
Dinle, sadece çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Sorunum ne anlamıyorum. | Open Subtitles | انصتي، أردتُ القول بأني آسف لا أعلمُ ما خطبي. |
Beni tanımıyorsun ben sadece tüm bunlarla tekrar başa çıkmak zorunda kaldığın için üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنت لاتعرفني على الإطلاق لكني أردت القول بأني آسفة لأنكِ ستخوظين في هذا من جديد |
-Hakkında öğrendiklerimden sonra şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا أستطيع القول بأني متفاجئ, بعض الامور التي أعرفه عنها |
Herhangi birine cevap bulabildiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | و لا أستطيع القول بأني أملك إجابة لأي من ذلك |
Benden birkaç şey almıştı ama onu tanıdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | ابتاع مني تحفاً قليلة لكني لا استطيع القول بأني أعرفه حق المعرفة |
- Herkesi şahsen tanıdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | لا استطيع القول بأني أعرف كل من عليها شخصياً |
Ama hayrete düştüğümü de söyleyemem. | Open Subtitles | ولكن لايمكنني القول بأني متفاجئة بالكامل |
- Hayran olduğumu söyleyemem. - Hayır, genelde düşman oluruz. | Open Subtitles | لاأستطيع القول بأني معجب لا ,فنحن نميل للعداوة |
Onu tanıdığımı söyleyemem Sahip. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأني أعرفها حق المعرفة يا سيدي |
Şey, tabiki korkunç bir olay ama şaşırdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | حسنا , إنه أمر فظيع طبعا ولكن لا أستطيع القول بأني متفاجئ. |
Önerdiğimi söyleyemem çünkü bulmaca şuanda o kadar zor ve ağ o kadar güçlü ki, kendi bilgisayarımda madencilik yapmaya çalışsaydım, muhtemelen iki milyon yıl boyunca hiçbir şey bulamazdım. | TED | لا يمكنني القول بأني أنصح بهذا، لأن الأحجية حاليًا صعبة جدًا والشبكة قوية جدًا، فإذا حاولت استخراج بيتكوين على حاسوبي، فمن المحتمل ألا أرى أيًا منها لمدة مليوني عام. |
Pekâlâ. Bu akşam evde olmaya çalışacağımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | اتفقنا ، حسنا ، يمكنني القول بأني أحاول أن أكون في منزلي هذه الليلة |
Sadece şunu söyleyebilirim, ...dün gece kızlar şehir dışında oldukları için içim çok rahat. | Open Subtitles | أيمكنني القول بأني أشعر بالارتياح التام لأن الفتيات كن خارج البلدة البارحة |
Sadece mülakatı ertelediğim için çok üzgün olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت القول بأني آسفة لأني اضطريت الى تأجيل المقابلة |
Bak, üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أنظري، أريد القول بأني آسف |