Atom bu Katedral büyüklüğünde olsaydı çekirdek bu toz zerreciğinin büyüklüğünde olurdu. | Open Subtitles | إن كانت الذرة بحجم هذه الكاتدرائية ستكون نواتها بحجم هباءة من الغبار |
Dünya Ticaret Merkezi kalıntı sahasına bir çeşit Gothic Katedral yapmaya çalıştık. | TED | لقد أردنا لتقديم نوع من الكاتدرائية القوطية حول آثار موقع مركز التجارة العالمي. |
Şu tek kişilik katedrali görmeye geldim. | Open Subtitles | كان علي أن أحضر وأرى الكاتدرائية من بناء رجل واحد. |
Mimardan katedralin sağlam olduğuna dair güvenceyi aldık ve ayrıca Kraliçe de uzun zaman önce yaptığı bu planı değiştirmeye zorlanamaz. | Open Subtitles | لدىّ كلمة مساح الأراضى بشأن سلامة الكاتدرائية وجلالة الملكة لا يمكن إجبارها لتغيير المخطط له منذ وقت طويل |
Ama sonra, siz beni Katedrale davet ettiniz. | Open Subtitles | ولكن فيما بعد، دعوتني أنت إلى الكاتدرائية |
Hacıların Santiago'daki katedralde toplandığı ve dua ettiği yere gidiyorsun. | Open Subtitles | تذهب إلى الكاتدرائية في سانتياغو قداس عن الحاج والمباركة. |
12'nci yüzyılda, varlıklı deniz cumhuriyeti Pisa, Katedral meydanını, görkemli bir binaya dönüştürmeye girişti. | TED | في القرن الثاني عشر، شرعت جمهورية بيزا البحرية الثرية في تحويل ساحة الكاتدرائية إلى مَعلّم تذكاري بارز. |
Burası Gotik bir Katedral kadar büyük değil, böylece biraz daha karışık şeyler besteleyebilir. | TED | المكان ليس في إتساع الكاتدرائية القوطية، فيستطيع أن يكتب نغمات أكثر تعقيداً بقليل. |
Benim hatırladığıma göre... Katedral meydanın öbür tarafındaydı. | Open Subtitles | اني اتذكر ان الكاتدرائية كانت علي الجانب الاخر من الميدان |
Alvarez'in adamları bugünlerde Katedral'i ele geçirmişler. | Open Subtitles | رجال الفاريز مقيمين حاليا عند الكاتدرائية |
Çevrede uzun binalar, ...yoğun sokaklar, ve şehrin tam ortasında, ...Katedral Meydanı bulunur. | Open Subtitles | .. وبالقـُرب منها تقع مباني عالية .. .. وشوارعاً مُزدحمة ، وفي قلب المدينة .. .. يقع ميدان الكاتدرائية .. |
Gidip bir Katedral okulunda beşinci sınıfları okutabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني تدريس طلاب الصف الخامس بمدرسة الكاتدرائية. |
Dünyanın en ünlü ve en güzel katedrali budur. | Open Subtitles | أنها الكاتدرائية الأكثر شهرة وجمالا في العالم. |
Minster katedrali Baş Papazı Batı Yüzü'ndeki vaftiz kabı restorasyonunun tamamlanması nedeniyle düzenlenecek olan şükür günü etkinliklerinde | Open Subtitles | ، أعلن كبير كهنة الكاتدرائية الرئيسية أن الملكة وأعضاء مجلس الوزراء . وممثلى دول الكومنويلث |
katedrali gördüm ve sanırım onu hayatta tutanın ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت الكاتدرائية وأعتقد . أننى أعرف ما يبقيه حياً |
"Aniden, katedralin kapılarına vardığı anda, kutsal yapıyı koruyan aslanağzı... canlandı ve üzerine çullandı." | Open Subtitles | فجأة، عندما وصلت إلى أبواب الكاتدرائية حيث كان يحرسها الملاك المقدس عاد إلى الحياة وإنقض عليها |
Oradan gelecek para, bir katedralin tamamlanmasında kullanılacak. | Open Subtitles | الإيرادات ستستغل في إنهاء بناء الكاتدرائية |
Değerli sarayını yapmak için Katedrale hâlâ engel olmaya mı çalıyorsun? | Open Subtitles | مازلت تحاول إيقاف تلك الكاتدرائية حتى تستطيع بناء قصرك الثمين؟ |
Katedrale engel olmak için her şeyi denedin. | Open Subtitles | لقد فعلت كل شيء لكي توقف بناء الكاتدرائية |
Bugün katedralde çok saf ve güzel görünüyordu. | Open Subtitles | لقد كانت نقية جدا وجميلة في الكاتدرائية اليوم |
Şu parkın karşısındaki eski eldiven fabrikasını biliyorsunuz, Cathedral'in yukarısındaki, çok güzel bir tadilat gördü. | Open Subtitles | أتعرف مصنع القفاز القديم عبر المتنزّه بجانب الكاتدرائية ترميم رائع |
Aniden Katedraldeki kutsal figür canlandı ve kızı kaçırdı. | Open Subtitles | فجأة، عندما وصلت إلى أبواب الكاتدرائية حيث كان يحرسها الملاك المقدس عاد إلى الحياة وإنقض عليها |
İşler ne La Catedral'de olanlardan etkilendi, ne senin yaptıklarından. | Open Subtitles | لم يتأثر العمل بما حدث في الكاتدرائية ولا بما فعلته |
Kral'ın Percy'nin askerlerine katedralden daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | لأن لديه الجنود وبالإضافة إلى أن الملك يريد الجنود أكثر من الكاتدرائية |
katedralimiz... | Open Subtitles | كاتدرائيتنا، هذه الكاتدرائية |