"الكاحل" - Traduction Arabe en Turc

    • ayak
        
    • bilek
        
    • bileğini
        
    • bilekliği
        
    • bileğindeki
        
    • bileğine
        
    • bileğinin
        
    • bileğinde
        
    • bileğinden
        
    • bileklerinden
        
    • burkulmuş
        
    Hayır, hayır, ayak bileğimdeki şey yüzünden gelemem ama belki gelirim ve içmem. Open Subtitles كلا، لا أستطيع الذهاب بسبب سوار الكاحل أو ربما يمكنني الذهاب وعدم الشرب
    Pantolonları ve şortları ayak bileklerine kadar indirilmiş bir halde. Open Subtitles أقصد السراويل الداخلية و الجينز كلاهما قد خلع لعند الكاحل
    İzlemeli ayak bilekliği ve saat 9'da sokağa çıkma yasağı. Open Subtitles مراقبتُه بواسطة سوار الكاحل و حظر التجول بعد الساعة التاسعة
    Boğazınızdan kayıp giden bir ilaç baş ağrınızı, bel ağrınızı veya bilek burkulması ağrınızı geçirebilir. TED الأدوية التي تتناولها بالفم يمكنها أن تعالج الصداع، آلام الظهر، أو إلتواء شديد في الكاحل.
    Bıçaklardan biri bileğini kesti, o da yere düştü. Open Subtitles واحد من النصلين يقطع عند الكاحل الأول فيقع أرضاً
    Pozun bozulmaması için el ve ayak bileklerinden asarlardı. Open Subtitles كانوا يعمدون الى ربطهن من الرسغ أو من الكاحل و ذلك للابقاء على الوقفة كما هي
    Rasgele, buranın ayak bileği-derinliğinde lağım avlusu olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles اذا تركت الأمر لي,لدعوتها قاعة مياه الصرف التي تغطي الكاحل
    Rasgele, buranın ayak bileği-derinliğinde lağım avlusu olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles اذا تركت الأمر لي,لدعوتها قاعة مياه الصرف التي تغطي الكاحل
    ayak bileği bölgesindeki kaval ve kamış kemiklerini ölçtüm. Open Subtitles قست عظمة الظنبوب و الشظية حول منطقة الكاحل
    Atardamarın içinden ayak bileğine kadar inmiş. Open Subtitles جائت إلى نهاية الطريق عبر الشريات الظهري قرب الكاحل
    Duyduğuma göre ayak bileklerine ev hapsinde takılan o bilekliklerden varmış. Open Subtitles سمعت ان هناك بعض المحلات تضع اساور ملونه في الكاحل
    ayak bileğinin veya ayak baş parmağının şişmesine yol açar. Open Subtitles و يؤدي لانتفاخ الكاحل و الإصبع الكبير للقدم أحياناً
    Biliyormusun, o kazadan kırık bir el ve burkulmuş bir bilek ile ... kurtulduğun için çok şanslısın. Open Subtitles لقد كنت محظوظا في ذلك الحادث , لتفلت من العقاب , مع يد واحد فقط , وكسر إصابة في الكاحل.
    Oh,bu daha hiçbir şey geçen yıl bizi bilek ağırlıkları ile uyutmuştu. teşekkürler. Open Subtitles العام الماضي جعلتنا ننام ونحن نرتدي أوزانا على الكاحل. شكرا.
    Çünkü 911'i arayacaksın, burkulmuş bir bilek için itfaiye ve cerrahi ekip gönderecekler. Open Subtitles لأنك سوف تتصلين ب 911 و هم سوف يرسلون سيارة الإطفاء و فريق جراحي من أجل إلتواء في الكاحل
    "Görgü tanığına göre şüphelinin rakunu kadının küpelerini çalmış, ayak bileğini ısırmış, ve çantasında banyo yapmış." Open Subtitles شاهد عيان قالت بأن راكون المتهم سرق حلقات الأذن وقام بعضها من الكاحل وقضى حاجته في محفظتها
    Essex, bu telefonunun bileğindeki izleme cihazıyla aynı sinyali yayması için ayarlamış. Open Subtitles لإستقبال نفس الإشارة كما في مراقب الكاحل
    Bulantı, kusma ve ayak bileğinde şişme gibi böbrek yetmezliği belirtilerini hamilelik belirtileriyle karıştırmış olabilir. Open Subtitles الأعراض المبكرة للفشل الكلوي هي الغثيان و القئ و تورم الكاحل ربما لم تفرقها عن غثيان الصباح
    - ayak bileğinden dize kadar. Bacaktan yukarı çıkmaya başladı. Open Subtitles من الكاحل إلى الركبة إنّه يتحرّك لأعلى الرجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus