Boston Belediye Başkanı Menino'ya göre şehrin en büyük sorunlarından biri gençler için uygun fiyatlı konutun olmaması. | TED | العمدة مينينو في بوسطن يقول إن نقص الإسكان بأسعار معقولة للشباب هو أحد المشاكل الكبرى التي تواجهها المدينة. |
Bu inanmamız için önümüze sürülen en büyük yalan. | Open Subtitles | هذه الكذبة الكبرى التي يحاولون إقناعنا بها |
Ben de bir Peruluyla evlenmeyen en büyük kız olduğum için tarif bana geçti. | Open Subtitles | ولأنني كنت الفتاة الكبرى التي لم تتزوج بيروفيًا، الوصفة تم توريثها لي. |
Boş zamanımızda yenilenmek çok önemli, stresi üzerimizden atıp sevdiğimiz şeyler yapmak ve bunun önündeki en büyük engelimiz derin derin iş düşünmek. | TED | من المهم جدًا أن نعيد الحيوية أثناء وقت الفراغ، من أجل خفض التوتر، ومن أجل جلب البهجة، وتبقى العقبة الكبرى التي نواجهها هي إعادة الاجترار والانشغال بالعمل. |
Benim en büyük hatam... ve bugün kefaretimi ödüyorum. | Open Subtitles | غلطتي الكبرى التي أدفع ثمنها الآن |
Melanie'nin yumurtayı koyduğu en büyük kozada buldum. | Open Subtitles | {\pos(190,220)} وجدتها داخل الشرنقة الكبرى التي وضعت (ميلاني) البيضة فوقها |