Bay Coglin, oğlunuz rastgele yaptığımız çekilişte büyük ödülümüzü kazandı. | Open Subtitles | سيد كولين , ابنك اختير عشوائيا ليكون فائزنا بالجائزة الكبري |
Aranızda problemler olmasına üzüldüm, ama bu, klisede yılın, en büyük yardım kampanyası. | Open Subtitles | حسناً , يؤسفني سماع أنكما تواجهان مشاكل لكن هذه حملة تبرعات الكنيسة الكبري |
büyük sorunlar büyük çözümler gerektirir, büyük fikirlerin, hayal gücü ve cesaretin tetiklediği ama aynı zamanda işe de yarayan çözümler. | TED | إن المشاكل الكبري تحتاج لحلول كبرى، ملهمة بأفكار كبيرة و خيال وجرأة، لكن أيضاً بحلول مجدية. |
Öğle vakti, evin en büyük kızı yulaf lapası yaparken kendimi kötü hissederek onu izledim. | TED | وقت الغداء شاهدت وانا اشعر بالسقم الفتاة الكبري وهى تطهو الثريد كغداء |
büyük ülkelerde, film çektiklerinde, bütün bu şeyler yerli yerindedir. | TED | في الدول الكبري, عندما يقومون بصنع فلم إنهم يجدون كل الأشياء مرتبة. |
büyük gösteri bu akşam başlarsa o katılamayacak. | Open Subtitles | والآن و الآن إذا بدأت المعركة الكبري الليلة لن يكون موجودا فيها |
Bu dünyadaki en büyük acılarım, Heathcliff'in acıları oldu. | Open Subtitles | إن تعاستي الكبري في هذا العالم هي نفسها تعاسة هيثكلف |
Hayatta kalabilme adına bu ilk büyük şansın içine etme! | Open Subtitles | هذه هي فرصتك الكبري لتبقى حيا لا تفسد الأمر |
Bu benim en büyük problemim. İyi filmleri izlemeyi bünyem kaldırmıyor. | Open Subtitles | هذه هي مشكلتي الكبري لا أستطيع تحمل مشاهدة أفلام جيدة |
Biz konşimento... Yine güldürmeye başlama, Joyce. büyük kızınla konuşmam gerek. | Open Subtitles | لا تضحكينا مرة أخري جويس علي أية حال أريد التحدث مع الكبري |
büyük yasadışı işler, çok para. Bu saçma hikâyeleri bilirsin. | Open Subtitles | اتعرف, الاصابة الكبري مال لفترة طويلة, هل تعلم ذلك؟ |
Ama büyük firmalardan antetli kağıt alabildim. | Open Subtitles | لكن الآن لدي خطابات من كل شركات الأسطوانات الكبري |
Joey'in kasetini bir kaç büyük plak şirketine yollamıştım. | Open Subtitles | لقد أرسلت شريط جوي لبعض شركات التسجيل الكبري |
Oh, adamım. Wow. büyük bir taneydi! | Open Subtitles | يالللروعة، يا رجل فعلاً ربحت الجائزة الكبري بفعل ذلك |
Tekrar ediyorum ekselansları, kral ve büyük kızı arasındaki barışı sağlamak için elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | أكرر قولى فخامتك اننى سأبذل قصاري جهدي لإعاده السلام بين الملك وإبنته الكبري |
Takım kaptanınız olarak büyük kamp yarışmasına hazır olduğumuzdan emin olmalıyım. | Open Subtitles | ككابتن للفرق أريد أن اتأكد أننا جاهزون لمسابقة المخيم الكبري |
büyük sanayi şehirleri Victoria İngiltere'sinin her yanına yayılıyor fabrikalar çok uzaklardan işçileri kendilerine çekiyordu. | Open Subtitles | انتشرت المدن الصناعية الكبري في أنحاء بريطانيا الڤيكتورية يعمل بمصانعها عمال من أماكن بعيدة |
büyük ödülümüzü kazandığınız için sizi tebrik ederim. | Open Subtitles | هنا صن راي موتورز يتصل ليهنئك لكونك فائزنا بالجائزة الكبري |
Günaydın. Sunray Motor'un büyük açılışına hoş geldiniz. | Open Subtitles | صباح الخير، أهلا بكِ في الافتتاحية الكبري لصن راي موتورز |
Öyleyse siz büyük ödülü kazananlardan biri olmalısınız. | Open Subtitles | حسناً، لابد من أنك واحدة من الفائزين بالجائزة الكبري |