"الكتابِ" - Traduction Arabe en Turc

    • kitap
        
    • kitabı
        
    • kitabın
        
    • kitapta
        
    • kitaba
        
    Bana böylesine bir uğursuzluk getiren lânet kitap bu mu? Open Subtitles ان هذا الكتابِ الملعونِ الذي جَلبَ لي مثل هذا الحظِّ السيئِ؟
    Ama bu kitap, kibar tüm insanları esaslı bir şekilde aşağılıyor. Open Subtitles لكن هذا الكتابِ إهانة عميقة للناسِ المُحْتَرمينِ في كل مكان
    Tabii kitap sizden güçsüz cadılar tarafından yazıldı. Open Subtitles ماعدا الكتابِ كُتِبَ مِن قِبل الساحراتِ مَع أقل سلطات منك رجال عِنْدَهُمْ.
    Tam bu dakikada küçük kırmızı kitabı düşünmeye başladım. Open Subtitles تلك اللحظةُ بَدأتُ بالتَفكير بشأن الكتابِ الأحمرِ الصَغيرِ.
    Çıkış yolunu bulmak için yeni kitabı okumalıyız. Open Subtitles نَحتاجُ لقِراءة الكتابِ الجديدِ لإكتِشاف طريق الخروج.
    Ben orada değildim ama doktora masasının üstündeki kitabın sana ulaştırıldığından emin olmasını söylemiş. Open Subtitles أنا ما كُنْتُش هناك لَكنَّه أخبرَ الطبيبَ ليتَأْكيد من أنك حَصلتَي على الكتابِ الي كان علي مكتبة
    Sonra kitapta yazdığı gibi bahislerimi iki katına üç katına çıkarmaya başladım. Open Subtitles وبعد ذلك بَدأتُ مُضَاعَفَة ومُضَاعَفَة ثلاث مرات رهاناتِي، مثله تماماً يَقُولُ في الكتابِ.
    Kimse sen bu kitaba bir şans verene kadar yemek yemeyecek. Open Subtitles لا أحد يَأْكلُ مالم أنت جرّبْ هذا الكتابِ. حتى ذلك الحين،
    Yukarı çıkıp bir kitap getirdi. Open Subtitles أدارتْ طابق علوي أَنْ يُصبحَ بَعْض الكتابِ.
    Ama bu kitap strateji konusunda çok daha iyi. Open Subtitles لكن هذا الكتابِ كثيرُ حَسّنْ أوضاع حول الإستراتيجيةِ.
    Biliyor musun aslında geçen gün okuduğum kitap hakkında ne düşündüğünü bilmek isterim. Open Subtitles تَعْرفُ، في الحقيقة، أنا أَحْبُّ حقاً لمعْرِفة ما تَعتقدُ حول هذا الكتابِ أنا فقط قَرأتُ.
    Hayır, kitap kulübünde kesin bir çıkma yasağı var. Open Subtitles لا، نادي الكتابِ لَهُ قوانين صارمة ضد المواعدة
    Ben önereyim sen de bana katıl Bu haftaki kitap kulübü merkezinin yarı kirasını ödeyen kişiye. Open Subtitles أنا أقترح إيقاف القانون بما أني الوحيد الذي يدفع إيجارِ مقرِ نادي الكتابِ.
    Bu kitap 600 sayfadan fazla olmalı, ama günlük daha ağır. Open Subtitles هذا الكتابِ يَجِبُ أَنْ يَكُونَ أكثر من 600 صفحةِ، لكن المجلّةَ تَزنُ أكثرَ.
    kitabı sonra alırız. Hayır, bana anahtarları veriyorsun. Open Subtitles كاليب لا،اعطيني المفتاحَ، نحن سَنَذْهبُ لنَحْصلُ على الكتابِ.
    Gölgeler kitabı'nda güçlerimi çıkaracak bir büyü yok mu? Open Subtitles لَيسَ هناك بَعْض النوبةِ في الكتابِ الظلالِ التي هَلّ بالإمكان أَنْ يَعرّي سلطاتُي؟
    Paige, kitabı yok ettikten sonra oraya gideriz. Open Subtitles بَيج، نحن سَنَذْهبُ هُنَاكَ بَعْدَ أَنْ نُحطّمُ هذا الكتابِ.
    Sadece kitabı almak için bir fırsat bekliyordu. Open Subtitles هو كَانَ فقط يَنتظرُ لفرصةِ لأَخْذ الكتابِ.
    Aşka Veda adlı... kitabın çıkmasıyla... burada o kitaba bir şarkı yapması için... çok özel bir dostumuz var. Open Subtitles لأن للتَزَامُن بوصولِ الكتابِ الجديدِ يسقط الحبِّ الذي كان هذا الإسبوعِ مع بائعي الكتب من ساحل لساحل
    Nasıl olduğunu biliyoruz, kim olduğunu biliyoruz, ve nedeninin cevabı, bu kitabın içinde olmalı. Open Subtitles نَعْرفُ هكذا، نَعْرفُ الذين، والجواب إلى الذي، هو يُوْصَلُ إلى يَكُونُ في هذا الكتابِ.
    Bu kitapta öyle bir tarif vardı baba. Open Subtitles الأَبّ، تَعْرفُ، هناك a وصفة في هذا الكتابِ لa خمر حار.
    Hey, sadece kötülük o kitaba dokunabilir. Open Subtitles يا، إعتقدتُ فقط شرَّ يُمْكِنُ أَنْ يَمْسَّ ذلك الكتابِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus