Böyle oynamak Çok eğlenceli aynı zamanda. | TED | يكفي أن هنالك الكثير من المتعة في اللعب بها أيضا. |
Karamelli kahve içerken kongre üyesi hanıma söylediğim gibi, bu konuşmaları yazmak Çok eğlenceli değil mi? | Open Subtitles | مثلما كنت أقول للنائبة هذا اليوم بخصوص الكارمايل هل ينتر بيل الكثير من المتعة ام ماذا؟ |
Çok eğlenceli olmazdı zaten. | Open Subtitles | إنها كلبة صغيرة. لن يكون هنالك الكثير من المتعة على كل حال |
- Sorma, kulağa Çok eğlenceli geliyor. | Open Subtitles | - نعم يبدو فى ذلك الكثير من المتعة - أرجوكِ |
- Kulağa Çok eğlenceli geliyor. | Open Subtitles | - تبدو مثل الكثير من المتعة . |
Bir şeyler yapmak, bilirsiniz -- bir şeyler yapmak aslında bana çok keyif veriyor. | TED | صنع الأشياء، كما تعلمون – صنع الأشياء فعلا يعطيني الكثير من المتعة. |
Bunları sokmak daha eğlenceli, kanka. çok daha eğlenceli. | Open Subtitles | هناك الكثير من المتعة, الكثير منها |
Çok eğlenceli olacak. Herkese birer rozet verilecek. | Open Subtitles | سيكون هناك الكثير من المتعة كل شخص سيحصل على شارة |
Herhalde Çok eğlenceli değildir. | Open Subtitles | ـ ربما لن يكون هناك الكثير من المتعة |
O insanlar çingene soyundan gibiler, geliyorlar, her boku satıyorlar, birbirlerine çakıyorlar, ne yaptıklarını bilmiyorum ama onlarla pazarlık yapmanı öneririm, Çok eğlenceli. | Open Subtitles | هؤلاءالناسكأنهممنسلالةالغجر , يأتون إلى هنا, ويبيعون أغراضهم. ويتضاجعونمعبعض, أنا لا أعلم ماذا يفعلون. لكن,أنتستحصلعلى المساومة, الكثير من المتعة هناك. |
Gerçi Çok eğlenceli olduğu da söylenemez. | Open Subtitles | مع انه لم تكن هناك الكثير من المتعة |
Şimdi, bunu inanılması güç bulabilirsiniz, ama bir arabanın arka koltuğunda geçirdiğim Çok eğlenceli zamanlar oldu. | Open Subtitles | الآن قد تجد هذا / من الصعب تصديق ، كانت هناك أوقات هدف / عندما كان لدي الكثير من المتعة في المقعد الخلفي للسيارة ، |
Çocuklar bir harika. İnsana çok keyif veriyorlar. | Open Subtitles | أنها تجلب لك الكثير من المتعة. |
(gülüşmeler) Teknolojik keyif bana bir şeyler ifade ediyor çünkü teknolojiden çok keyif alıyorum. | TED | (ضحك) متعة التكنولوجيا، بالنسبة إلي، لها معنى، لأني أحصل على الكثير من المتعة من التكنولوجيا. |
- Evet. Çünkü öylesi çok daha eğlenceli. | Open Subtitles | ـ أجل، لأن فيه الكثير من المتعة |
(Kahkaha) Yani, çok daha eğlenceli olurdu. | TED | (ضحك) أوه! سيكون هناك الكثير من المتعة. |