CA: İklim değişikliğine sahiden inanmayan biri olduğunu söyledi ve bunu yapmaman gerektiğini düşünen bir sürü insan var. | TED | قال أنّه لا يُؤمن بالتغير المناخي، وهناك الكثير من الناس الذين يعتقدون أنه كان ينبغي عليك ألا تفعل ذلك. |
Sadece bir sürü insan daha iyi olması için çok çalışırsa gelişir ve bence kendi kendine kalırsa geriler. | TED | لا تتطوّر إلا إذا عمل الكثير من الناس بجد ليجعلوها أفضل، وفي الحقيقة، أعتقد أنها ستتراجع من تلقاء نفسها. |
birçok insan bu sebeple ölüyor ve siz de bununla uğraşıyorsunuz. | TED | فهناك الكثير من الناس الذين يموتون وهذا موضوع بحثك أيضاً، كيف؟ |
Şu bozulan anlaşma konusunda Pek çok insan öfkeliydi. ve öfkeleri size yönelikti. | Open Subtitles | الكثير من الناس كانوا غاضبين بسبب تلك الصفقة التي فشلت وكانو غاضبين منك |
Işıkları gören Bir çok insan var ve hayvanların acayip davranmaya başladığını söylüyorlar. | Open Subtitles | الكثير من الناس رأوا أضواءً و يشتكون من حيواتهم التي تتصرف بطرق غريبة |
- Karantinadaki oyunları sevmiş miydin? çok fazla insan vardı. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الناس بالكاد حصلت على فرصة للعب |
Fakat Birçok kişi bunu para, güç ve seyahat için yapıyor. | TED | لكن الكثير من الناس دخلوا العلم من أجل المال والسلطة والسفر. |
Bu gece iyi vakit geçiren bir sürü insan var, biz neden geçirmeyelim? | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس الذين يقضون وقتاً طيباً الليلة، فلم لا نفعل نحن؟ |
bir sürü insan beni şüpheli sanır, özellikle de sokak köşelerinde dikilirken. | Open Subtitles | الكثير من الناس يظنون بأني مريب .خصوصا عندما أقف في زاوية الشارع |
Saygı görmek isteyen bir sürü insan, koca ülkeler var. | Open Subtitles | هنالك الكثير من الناس والكثير من البلدان التي تحتاج الاحترام |
Fakat birçok çağdaş sanat gibi, birçok insan da küçümseyici. | TED | لكن مثل كثير من الفن المعاصر الكثير من الناس يرفضونه |
Dünya'nın "Sır"rı Etrafımızda hayatını koşullu yaşayan birçok insan var. | Open Subtitles | لاحظنا أن الكثير من الناس يعيشون الحياة يطريقة مشروطة جدا |
Ama tedavi için buraya gelen birçok insan, tedavi masraflarınında ağırlığı sebebiyle hastalarının hep yanında olabilecek imkanları oluşturamıyorlar. | Open Subtitles | و لكن الكثير من الناس عندما يأتون للعلاج لا يستطيعون تدبر تكاليف اقامتهم خصوصاً عندما يكون العلاج باهض الثمن |
Ve bu sayede, ihtiyacı olan yardımı alan Pek çok insan gördüm. | Open Subtitles | وعلى طول الطريق، رأيت الكثير من الناس يحصلون على المساعدة التي يحتاجونها |
Çünkü Pek çok insan, birini öldürmek istiyormuş gibi hisseder. | Open Subtitles | لأن الكثير من الناس يُشعرون أنهم يُريدون قتل شخصٍ ما, |
Bir çok insan işi için ölüyor,sen sadece işe lanet ediyorsun ! | Open Subtitles | لأن هذا المكان، الكثير من الناس يتوقون للعمل به وأنتِ تتكرمين بالعمل |
Bu konuda... açıklama yapman gereken Bir çok insan olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | واعرف انه لديك الكثير من الناس لتعطيهم الاجابة وهذا ليس منصفاً لك |
Güçlü Süreçler çok fazla insan, mevcut koşullarında kendini kıstırılmış, sıkışmış hisseder. | Open Subtitles | يشعر الكثير من الناس أنهم عالقون أو مسجونون أو مقيدون بظروفهم الحالية |
çok fazla insan var bu yüzden bir şey yapmaya kalkma. | Open Subtitles | الكثير من الناس هنا لذا لا تحاول أن تجرب أى شىء |
Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur. | Open Subtitles | الكثير من الناس ينسون المرأة التي ماتت منذ 30 عام |
Ama kemoterapi ve diğer tedaviler birçok insanın bakış açısını değiştirdi. | TED | لكن العلاج الكيميائي وعلاجات أخرى قد غيرت توقعات الكثير من الناس. |
Çoğu insan, dikkatin odaklandığımız şeyle ilgili olduğunu düşünür, fakat ayrıca, beynimizin filtrelemeye çalıştığı bilgi ile de ilgilidir. | TED | يعتقد الكثير من الناس أن الانتباه يتمحور حول ما نركّز فيه، ولكنه أيضاً يشمل المعلومات التي يحاول دماغنا تصفيتها. |
Çünkü işi halletmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz, pek çok kişi bunu bilir. | TED | لأننا نفعل كل ما يتطلبه الأمرلإنجاز العمل، و الكثير من الناس يعرف ذلك. |
Augustus birçok insanı belirsiz suçlamalarla sürgüne gönderdi, Roma'nın en büyük şairlerinden olan Ovid de buna dâhildi. | TED | نفى أوغسطس الكثير من الناس بتهم غامضة، من بينهم أوفيد، أحد أعظم شعراء روما. |
Bazen evde bizimle kalan o kadar çok insan oluyordu ki tüm odalar gezginlerle doluyordu. | Open Subtitles | أحياناً ، كان يبقى معنا الكثير من الناس كل الغرف مليئة بالمسافرين |
Bahse girerim, insanlar sizi aradığında, size böyle şeyler söylemiyorlardır. | Open Subtitles | أراهن بأنه لن يتم إعلامكِ بأن الكثير من الناس سيتصلوا |
Çoğu kişi bunun gerçek olduğuna inanıyor. Sadece ben değilim. | Open Subtitles | الكثير من الناس يعتقدون بأن هذا حقيقي، أنا لست الوحيد |
bir sürü kişi bir sürü insan öldü senin özgürlüğün için. | Open Subtitles | هناك الكثير الكثير من الناس ماتوا لأني أردت أن أطلق سراحك |
Bu birçok kişiyi kızdırdı ve kötü bir adım olarak değerlendirildi. | Open Subtitles | جعل هذا الكثير من الناس غاضبين و لوحظ إنها فكرة سيئة |