"الكذب على" - Traduction Arabe en Turc

    • yalan söylemek
        
    • yalan söylemeyi
        
    • e yalan
        
    • yalan söylemeye
        
    • Yalandan
        
    • yalan söylemekten
        
    • kandırmayı
        
    • bile yalan
        
    • yalan söylemenin
        
    • yalan söyleyerek
        
    • yalan söylemekte
        
    Tonane'nin halkına yalan söylemek fikri benim de hoşuma gitmiyor. Open Subtitles أنا لا أحب فكرة الكذب على قوم توناني أكثر منك
    Tanrı'nın suratına karşı yalan söylemek ahlaksızlık değil mi sence de? Open Subtitles غير اخلاقي الا تعتقدين هذا؟ مثل الكذب على في وجه الاله؟
    Değişiklik olsun diye yalan söylemeyi dene. Dünyanın düzeni bu. Open Subtitles جربى الكذب على سبيل التغيير إنه العملة المتداولة حول العالم
    Arkadaşlarını dolandırmayı, eşine yalan söylemeyi ve çocuklarından uzak durmaya devam edecek misin? Open Subtitles هل تريد حقّا أن تستمرّ في خداع أصدقائك الكذب على زوجتك، واجتناب أبنائك؟
    Öbür türlü Bill'e yalan söyleme fikri çok rahatsız edici. Open Subtitles ما لم تكن فكرة الكذب على بيل غير مريحة لك.
    Parmaklıkların ardından bile diğer kayıp çocukların ailelerine yalan söylemeye devam ediyordu. Open Subtitles حتى من وراء القضبان تابع الكذب على العائلات بشأن أطفال آخرين مفقودين
    Yalandan nefret ederim. Open Subtitles انا اكره حقا ان يتم الكذب على
    Iris'e yalan söylemekten bıktım çünkü. Open Subtitles لأنني على وشك القيام به الكذب على ايريس.
    "Birbirimize yalan söylemek yok" adlı anlaşmamızı yeniden düşünmem gerekebilir. Open Subtitles قد أضطر لأعادة التفكير بأتفاقنا بشأن عدم الكذب على الآخر
    O zaman onu hapse atmak için nedenim federal ajana yalan söylemek olur. Open Subtitles أذن الكذب على عميل تحقيقات مركزية هو شيء آخر قد تصعبُ من مهمتها
    Öncelikle; çevrim içi yalan söylemek çok tehlikeli olabilir, değil mi? TED أولاً, الكذب على الإنترنت يمكن أن يكون خطر جداً, صحيح؟
    Benim işim çocuklara yalan söylemek ama dürüst yalanlar. TED عملي هو الكذب على الأطفال، و لكنها كذبات بيضاء.
    Araba hırsızlığı, sarhoşken araba kullanmak, memura saldırı, hakime yalan söylemek... şimdi de haneye tecavüz. Open Subtitles سرقة سيارة , القيادة تحت تأثير الخمر مهاجمة ضابط , الكذب على القاضى والآن , إقتحام منزل
    Yeni görevinde Bay Burns'ün telefonlarına bakmak, vergi iadesi formu hazırlamak, göz kapaklarını nemlendirmek, çiğnemesine ve yutmasına yardım etmek, Kongreye yalan söylemek ve yazı yazmak var. Open Subtitles ،تجهيز أوراق ضرائبه ، ترطيب عيونه .. مساعدته بالمضغ والبلع الكذب على الحكومة ، وبعض الكتابات
    Eğer öyleyse bunu açığa çıkarıp birbirimize yalan söylemeyi kesmeliyiz. Open Subtitles يجب أن يكون معلن ونتوقف عن الكذب على أنفسنا
    Dedim ki Federal İletişim Komisyonuna gideceğim ve işimden kamu yayın lisansı sahibi olan sizin tarafınızdan kovulduğumu bildireceğim yayında halka yalan söylemeyi red ettiğim için. Open Subtitles وسأقدم تقريرا بأنني طردت من وظيفتي بواسطتك الترخيص لتلك الموجات الهوائية العامّة لأنني رفضت الكذب على الناس على الهواء.
    - Biliyor musun, belki de kazanamayacağımı kabul edip Lynn'e ve diğerlerine yalan söylemeyi bırakmalıyım. Open Subtitles لعلى يجب أن أقبل الواقع أننى لا أستطيع الفوز وأوقف الكذب على لين وعلى أى شخص آخر
    Doğduktan sonra otuz saniye bile geçse geçmişin olur ve altmış saniye sonra kendine yalan söylemeye başlarsın. Open Subtitles بعد ثلاثون ثانية من ولادتك يصبح لديك ماضٍ وبعد هذا بـ60 ثانية تبدأ الكذب على نفسك بشأن ذلك
    Sen de kazanabilirsin. Tek yapman gereken kendini kandırmayı bırakıp şu soruyu sorman: Open Subtitles يمكنك، عليك أن تتوقف عن الكذب على نفسك
    Seni öpeceğim, sarılacağım ve en kötüsü de bir arkadaşa bile yalan söylenebileceğini hatırlayacağım. Open Subtitles التقبيل ، لف الذراع .. والأسوء في ذلك عندما أتذكر الكذب على صديق ونحن نتناول الغداء
    Federal Şerife yalan söylemenin sadece günah değil, suç da olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أتدرين أن الكذب على مارشال إتحادي ليس مجرد خطيئة بل هو جريمة
    Herkes bencili oynuyor fakat o bana yalan söyleyerek ve köpek gibi davranarak son zamanlarda oldukça kötü kararlar veriyor. Open Subtitles كل شخص يمر من خلال فترة تمرد لكنه كان يفعل الكثير من الخيارات الفقيره مؤخرا الكذب على,تمثيل كا أنه كلب
    Sen bütün dünyaya yalan söylemekte deneyimli olabilirsin ama ben değilim. Open Subtitles لأنّك خبيرٌ في الكذب على الملأ أنا لا أستطيع فعل ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus