"الكرسى" - Traduction Arabe en Turc

    • sandalye
        
    • sandalyeye
        
    • sandalyeyi
        
    • sandalyenin
        
    • sandalyede
        
    • sandalyeden
        
    • koltuk
        
    • koltuğa
        
    • minderden
        
    • minder
        
    • minderi
        
    • koltuğum
        
    • sandalyedeki
        
    • koltukta
        
    • sandalyemden
        
    - sandalye alır mısınız Bay Dowd? Open Subtitles لماذا لا تجلس على الكرسى شكراً جزيلاً لك
    Tekerlekli sandalye izleri ve bot parçaları buldum. Open Subtitles لقد وجدت علامات على الكرسى المتحرك . و أثار أقدام الحذاء أيضاً
    Evsiz bir gazi olan kuzenin; mutfağa dahi yürümekte zorlanan büyükannen ya da büyükbaban; kaldırımsız şekilde planlanmış kenar mahallede tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan kız kardeşin. TED ابن عمك، مشرد محنك: جدك أو جدتك الذين يعيشون في بيت بمطبخ لم يعد بإمكانهم الوصول إليه: أختك ذات الكرسى متحرك في ضاحية صممت بدون أرصفة.
    Beni öyle korkuttu ki, aşağı atladım ve sandalyeyi devirdim. Open Subtitles أخافتنى كثيراً نزلت من على الكرسى وأردته بإتجاهها
    Hazır Ace kafasını sandalyenin götüne sokmuşken biz de sıvışalım. Open Subtitles دعنا نخرج خلسة,بينما راس ايس محشورة فى مؤخرة ذلك الكرسى
    Şu sandalyede otururken ne dediğini hatırlamıyor musun? Open Subtitles ألا تتذكر عندما كان يجلس على ذلك الكرسى : وكان يقول
    Tekerlekli sandalyeden kurtarıncaya kadar bekle. Open Subtitles فقط انا انتظر الى ان تقوم من فوق هذا الكرسى المتحرك
    Bu demek ki koltuk çalışır durumda. Open Subtitles لقد أطلقوا النار علينا و هذا يعني أن الكرسى نشط و ملئ بالطاقة
    Seni elime geçirdiğim zaman, elektrikli sandalye için yalvaracaksın. Open Subtitles عندما أنتهى معك فى ذلك أنت ستكون جاهز لمكانك على الكرسى الكهربائى
    - Evet. Onun gibi, ama sandalye yerine, bir çöp yığını var. Open Subtitles مثل هذا , ولكن بدلاً من الكرسى هرم من الزبالة
    Ve senin oturduğun sandalye gibi gerçek ve somut Open Subtitles و حقيقى و ملموس مثل الكرسى الذى تجلسين عليه
    Ama ikisinden biri katil. Eminim. Hangisi olduğunu söylersen elektrikli sandalyeye oturturum. Open Subtitles ولكن, احداهما قتلته انا واثق من هذا, ولكن قل لى من هى وسأرسلها الى الكرسى الكهربائى
    Seni elektrikli sandalyeye bağlatmaya çalışıyorum evlat. Open Subtitles إننا نحاول أن نضعك على الكرسى الكهربائى أيها الفتى
    Beni öyle korkuttu ki, aşağı atladım ve sandalyeyi devirdim. Open Subtitles أخافتنى كثيراً نزلت من على الكرسى وأردته بإتجاهها
    Hayır, buradayız çünkü elektrikli sandalyeyi çok merak ediyorum. Open Subtitles كلا , انا هنا لأن لدى فضول حول الكرسى الكهربائى
    Herkes sandalyenin sarı boyalı olduğunu bilmez. Open Subtitles إن الجميع لا يعرفون أن هذا الكرسى مدهون باللون الاصفر
    Ben yatağını hazırlayana kadar, sen şu sandalyede dinlen. Open Subtitles استريحى على هذا الكرسى حتى اعد لك السرير
    İlk olarak, beni sandalyeden kurtaracaksınız. Open Subtitles ستساعدنى أولا على التحرر من هذا الكرسى
    - Bir arama ve yok etme ekibi koltuk Odasına doğru gidiyor. Open Subtitles و هناك مجموعة من رجالنا في طريقها إلى غرفة الكرسى الآن
    Evet, anahtarları tekerleğin üstüne bırak ve... arka koltuğa kan bulaştırma sakın. Open Subtitles ، نعم , و لكن فقط, أنت تعلم .. دع المفاتيح على الإطار و لا تدع أى دم على الكرسى الخلفى
    Her oturduğunda minderden 10 yıllık Doritos cipsin tozu kalkıyor. Open Subtitles كل مرة يهبط فيها على الكرسى يخرج هذا الكرسى غبار 10 اعوام مختلط برائحة قذرة
    Çocuklar, bu minder oldum olası buradaydı. Open Subtitles يا رفاق هذا الكرسى كان موجودًا هنا منذ زمن
    Ted, bu minderi geçen sene içinde kullanmadık. Open Subtitles تيد , نحن لم نسخدم هذا الكرسى خلال العام السابق
    Hey! Bu benim koltuğum. 23! Open Subtitles هذا الكرسى لى رقم 23
    Bu Cassie, sandalyedeki kadın. Open Subtitles إنها كاسى المرأه التى على الكرسى الهزاز.
    Yanındaki koltukta bir kaplanla araba mı kullanacaksın? Open Subtitles سوف تقود و معك نمر فى الكرسى الخلفى من السيارة ؟
    Önce sandalyemden kalkmama yardım edeceksin. Open Subtitles ستساعدنى أولا على التحرر من هذا الكرسى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus