"الكعك" - Traduction Arabe en Turc

    • kek
        
    • kurabiye
        
    • pasta
        
    • çörek
        
    • simit
        
    • pastayı
        
    • kurabiyeler
        
    • keki
        
    • kekler
        
    • donut
        
    • kekleri
        
    • çörekler
        
    • çörekleri
        
    • waffle
        
    • cupcake
        
    Kim lanet olası fasulyeli kek iiçin eve gelir ki. Open Subtitles ومن ذا الذي سيعود للبيت من أجل الكعك المحلى ؟
    16 parça kek yemekten olabilir mi? Ve kuru sığır eti? Open Subtitles ربما بسبب أكلك 16 قطعة من الكعك و لحم الديك الرومي
    Ama, görünen o ki kendine çok fazla kurabiye almışsın. Open Subtitles بالرغم من أن، يبدو أنك إشتريت الكثير من الكعك لنفسك.
    Geçen Noel Brynn ve diğer birkaç kadın McConnell'lara kurabiye götürdü. Open Subtitles عيد الميلاد الماضي لوران والاخريات ذهبن لجلب الكعك من محل مكانلز
    Cuma günüydü. Her Cuma farklı bir pasta yeriz ama konu bu değil. Open Subtitles نحن نحصل على مختلف أنواع الكعك كل يوم جمعة لكنك لا تفهمين المغزى
    O yüzden perili ev araştırması yoksa çörek de yok. Open Subtitles لذا، بدون التحقيق في المنزل المسكون لا مزيد من الكعك
    kek yapmak ister misin, sonra da belki alışverişe gideriz? Open Subtitles هل تريدين ان نصنع الكعك ثم نذهب للتسوق للأبد ؟
    Kendini büyük annenin çamaşır odasında kakaolu kek yiyip ağlarken bulursun. Open Subtitles وتجد نفسك في غرفة غسيل جدتكـ تتنـاول الكعك .. وتبكــي ..
    Oh Bende biraz Kırmızı kadife kek denilen şeylerden var! Open Subtitles أوه , ولو قليلاً شيئاً ما يسمى الكعك المخملي الأحمر
    Hayatım, ıslak kek yaptıktan sonra kabı yıkayacağına söz vermiştin ama. Open Subtitles عزيزي , قد وعدت بأن ستنظف المقلاة إن قمت بصنع الكعك
    Annen uyandığında hazır olması için biraz kurabiye pişirirsiniz belki. Open Subtitles ربما يمكنك أن تخبزوا بعض الكعك من أجلها عندما تستيقظ
    Hayatin kendisi adil degil. Hayat kadinlar icin kurabiye secmekten ibaret. Open Subtitles الحياة ليست عادلة, الحياة تعطي المرأة الحق في إختيار نوع الكعك
    Evet, bu kadar kurabiye alan başka birisini görmek isterdim. Open Subtitles أود أن أري شخصا أخر يطلب تلك الكمية من الكعك
    Sıcak ve hoş bir yerde oturup, pasta yiyor olurdunuz. Open Subtitles سوف تكون مختبأ بداخل شئ ما دافئ وامن مثل الكعك.
    Söylediğin o kötü şeyler yüzünden kendini kötü hissettiğin için mi pasta yiyorsun? Open Subtitles هل تأكلين الكعك لأنك تشعرين بالأسى ـ بخصوص ما قلتِه لي سابقاً ؟
    Ortama ayak uydurmak istiyorsan bu pasta yarışmasına katılarak kendine hiç iyilik yapmıyorsun. Open Subtitles أتود أن تتأقلم ؟ إنك لا تقوم بخدمة نفسك مع مسابقة الكعك هذه
    Sana tereyağlı ıslak çörek denen şeyi yemenin iyi bir fikir olmadığını söylemiştim. Open Subtitles يا صاح، أخبرت بأنّك أكل شيء يُدعى عمود زبدة الكعك كان فكرة سيئة
    Yoksa şu film yıldızlarının hep konuştuğu simit vagonu mu? Open Subtitles إنها احدى عربات الكعك التي يتحدث عنها نجوم السينيما دائماً.
    Pekala, baylar ve bayanlar, etrafta toplanırsanız Lily ve Marshall pastayı kesecekler. Open Subtitles حسناً ، سيداتي و سادتي تجمعوا هنا ليلي و مارشيل سيقطعون الكعك
    Şöyle bir şey var evimden aldığın kurabiyeler esrarla doluydu. Open Subtitles إليك الأمر الكعك الذي أخذتيه من منزلي كان مليئًا بالخمر
    Bu tıpkı bir keki kesmek gibi, fakat bu kek bir balina derinliğinde. TED تبدو وكأنها كقطع الكعك إلا ان هذه الكعكة تبدو تقريبا بعمق حوت
    Haşhaş ekmeği kekler için yumuşak bir yerin olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأنا أعلم أن لديك بقعة لينة لتلك الكعك البذور الخشخاش.
    Bolca lif içeren kepekli mısır gevreğini yiyebilirsiniz veya çikolatalı donut. TED بإمكانك أن تتناول الحبوب الغنية بالألياف أو الكعك المحلى بالشوكولاتة.
    Ben de üzerime düşeni yapıp seni kekleri yapmakla görevlendirdim. Open Subtitles لقد أخذت الأمر على كاهلي وسجّلتك من أجل تحضير الكعك
    Biraz taze meyve suyu ve güzel çörekler aldım. Open Subtitles لقد أحضرت العصير الطازج و بعض الكعك الطيب
    Artık yutamayacak hale gelince çörekleri boğazından aşağıya bir tuvalet fırçası ile itmiş. Open Subtitles حين لم يعد قادراً على الإبتلاع قام بحشو الكعك عبر مريئه .. بواسطة
    Onun yerine sana güzel bir waffle yapmama ne dersin? Open Subtitles لمـا لا تدعيني أحضر لك بعض الكعك اللذيذ بدل ذلك ؟
    Bak bunun üstünü kapatıp cupcake almaya gidemezsin. Open Subtitles الآن أنا بحاجة لشراء كعك مكوّب لا يمكنكِ أن ترمي ذلك علينا ثم تذهبي لشراء الكعك المكوب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus