"الكفاية لكي" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar
        
    insanlara sahipsinizdir. Üçüncü soru: Geçmişte size başarı getiren bir uygulamadan vazgeçecek kadar cesaretli misiniz? TED السؤال الثالث: هل أنت شجاع بما فيه الكفاية لكي تتخلى عن الممارسة التي كان لها الفضل في نجاحك في الماضي؟
    O'nunla ilişki kuracak kadar iyi değilim, değil mi? Open Subtitles أنا لست جيداً بما فيه الكفاية لكي أرتبط بها، أليس كذلك؟
    O'nunla konuşmak için bile yeteri kadar iyi değilim, değil mi? Open Subtitles أنا لستُ جيداً بما فيه الكفاية لكي أتحدث حتى إليها، أليس كذلك؟
    Fakat bu mezarlığa girmeyecek kadar hızlı davranmayı başardım. Open Subtitles لكن كنت سريعاً بما فيه الكفاية لكي تبقى سياراتي بعيدة عن هذا المستودع.
    Bu evin üzerinde ne var bilmiyorum ama her ne ise, bu dünyada bir delik açıp kızınızı sizden koparacak kadar güçlü. Open Subtitles لا أعرف ما الذي يحوم حول هذا المنزل لَكنَّه كان قوي بما فية الكفاية لكي يثقبُ فتحة إلى هذا العالم و يَأْخذُ إبنتكِ منكِ
    Hangimiz burada kalıp ipi tutacak kadar güçlü? Open Subtitles من القوي بما فيه الكفاية لكي يبقي هنا و يمسك بالحبل؟
    Ona yalancı demiyorum, ama iki home-run sözü vermeyecek kadar akıllıydı. Open Subtitles أنا لا أدعوه بالكذاب, لكنّه لم يكن غبياً بما فيه الكفاية لكي يقطع وعداً بدورتين كاملتين
    Ya da birimizi, kurtarılana kadar. Open Subtitles أو طويل أحدنا الحيّ بما فيه الكفاية لكي ينقذ.
    Rüya görecek kadar uzun uyumadım. Open Subtitles أنا لم أنم لمدة طويلة بما فيه الكفاية لكي أحلم.
    Sadece şarkı veya başka birşey çalabilecek kadar. Open Subtitles فقط بما فيه الكفاية لكي تكون قادرة على عزف أغنية أو شيئا كهذا
    Brandon'ın bana göstermesine izin verecek kadar bana güveniyor musun? Open Subtitles تَأتهل تثق بي بما فيه الكفاية لكي تجعل براندون يظهره لي؟ و بعد ذلك سأخبركَ
    Ama Bill Houston'ı 34 kere yaralayacak kadar iyi görüyordunuz. Open Subtitles و لكنك رأيت بما فيه الكفاية لكي تسببي 34 جرحاً لبيل هوستون
    Havayla bulaşacak kadar küçük boyutta bir tohum ya da polen olarak. Open Subtitles صغير بطريقة ما بما فيه الكفاية لكي يكون محمول جوا.
    Bunu engellemek için harekete geçecek kadar cesurdu. Open Subtitles و لقد كان رجلاً بما فيه الكفاية لكي يتأخذ الأجراءات لكي يمنع هذا.
    Sence riske girecek kadar para alan var mıdır? Open Subtitles هل تعتقد ان كل شخص هنا دفع له بما فيه الكفاية لكي يخاطر؟
    Senden kurtulacak kadar zeki olan karın mı yoksa hiç görmediğin o kahrolası çocukların mı? Open Subtitles من يحترمك؟ الزوجة .. تلك الذكية جدا بما فيه الكفاية لكي تتخلص منك أم الأطفال ..
    Senden kurtulacak kadar zeki olan karın mı yoksa hiç görmediğin o kahrolası çocukların mı? Open Subtitles من يحترمك؟ الزوجة .. تلك الذكية جدا بما فيه الكفاية لكي تتخلص منك أم الأطفال ..
    Öyleyse, sonu olmayan bir ilişkiye başlamayacak kadar da akıllı olman gerek. Open Subtitles إذا عليك أن تكون ذكياً بما فيه الكفاية لكي تعرف أنه لا يجب أن تبداً
    Gerçeği söylemeye başlayacak kadar izlediğinde haber ver. Open Subtitles أخبريني عندما ترين ما فيه الكفاية لكي تقولي الحقيقة
    Umalım da etkisi bunun en kötü Noelim olmasını engelleyecek kadar uzun sürsün. Open Subtitles لنأمل بأن تستمر طويلاً بما فيه الكفاية لكي لا تكون هذه الليلة أسوأ عيد ميلاد في حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus