O kadar çok zulası varsa oraya buraya giremez. | Open Subtitles | هذا هراء، لأنه لن يسرق طالما لديه هذا الكمّ من المال |
Sadece üç kişinin ne kadar çok zarar verdiğini tahmin edemezdin. | Open Subtitles | أنـتَ لن تظنّ أنّ ثلاثة رجال باستطاعتهم إحداث هذا الكمّ من الضرر |
Bu kadar çok sözü olduğunu nerden bilebilirdim? | Open Subtitles | من كان يدري أن هناك هذا الكمّ من الكلمات؟ |
Bu onun için iyi mi merak ediyorum hayatım, bu kadar çok roman okumak? | Open Subtitles | إني أتساءل إن كان في مصلحتها أن تقرأ هذا الكمّ من الروايات يا عزيزي ؟ |
Bir avuç. Dizin'de o kadar çok insan yok. | Open Subtitles | قابلت حفنة منهم لايوجد هذا الكمّ من الناس على اللائحة |
Hiç bu kadar çok Noel kartı almamıştık. | Open Subtitles | لم نحصل حتّى على هذا الكمّ من البطاقات في عيد الميلاد |
Başparmak tırnağından büyük olmayan bir örümceğin nasıl bu kadar çok ipeği bu kadar hızlı üretebildiği bilim insanlarını hayret ettiriyor. | Open Subtitles | إنتاج عنكبوت لا يتعدّى حجمها ظفر الإبهام هذا الكمّ من الحرير بهذه السرعة قد حيّر العلماء |
O kadar çok şikayet alıyoruz ki. | Open Subtitles | لم نتلق هذا الكمّ من الشكاوي سابقاً. |
Bir doktor daha. Bir toplama kampında bu kadar çok doktora neden ihtiyaç duyulsun ki? | Open Subtitles | -طبيب آخر، لماذا تحتاج منشأة اعتقال لهذا الكمّ من الأطباء ؟ |
Hayatımda bu kadar çok yunusu bir arada görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ هذا الكمّ من الدلافين من قبل |
Lydia, bu kadar çok saklı yeteneğin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | "ليديا"، لم أكن أعلم أنكِ لديكِ هذا الكمّ من المواهب الدفينة |
Hiç o kadar çok Lucky U görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرَ يوماً في حياتي ذلك الكمّ من (اليوتوبيوم) |