mağara yapıları bazan yüzeye çıkar. Az bir şans gerçi. | Open Subtitles | اسمعن ، أحياناً يحصل انهيار في الكهوف إنها فرصة ضئيلة |
Bilmem, arkasından ona mağara adamı diye hitap etmendendir belki. | Open Subtitles | أوه, لا أعلم. أنت تشير إلية برجل الكهوف من ورائه |
Bu mağaralar eriyerek buzun içinde kendi yolunu açıyor, yağmur damlalarını tavandan zemine doğdu damlayıp son bulan, eserleri yaratıyor. | TED | وهذه الكهوف تتشكّل و تذوب في الجليد، و تجعل هذه الآثار تمطر من السقف و تسقط إلى أرضية الكهف، حيث نجدها. |
Keşke söyleyebilsem, ama o mağaralara sokacağı en son kişi benim. | Open Subtitles | أتمنى لو أخبرك ولكني آخر شخص سيرجعه أبي إلى هذه الكهوف |
Bu mağaralarda oluşan buzul ismi Kumlu Buzul'dur. | TED | اسم الكتل الجليديّة التي تشكّلت فيها هذه الكهوف هو جليد ساندي. |
İlla bir yere gitmek istiyorsanız şelaleleri veya mağaraları görmeye gidin. | Open Subtitles | ان كنتي ضروري تذهبين لمكان ما اذهبي لمشاهدة الشلالات او الكهوف |
Google Maps'i bu mağaralardan bazılarının içinde görebilmeyi çok isterdim. | TED | أود أن أرى خرائط جوجل داخل بعض من هذه الكهوف |
Ama bulduğumuz kanıtlardan mağaraların geçmişte kuru olduğunu da biliyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نعرف أيضاً بالأدلة أن الكهوف كانت جافة في الماضي. |
mağarada pislik içinde oturup mağara zıpzıpçısı yemek isteyen var mı? | Open Subtitles | أيريد أحدكم أن يبقى في القذاره و يأكل جراد الكهوف ؟ |
Bu mağara aslanı betimlemesi bir bilinmeyene ışık tutmamıza olanak sağladı. | Open Subtitles | وهذا يمثل أسود الكهوف لقد سمح لنا بتسليط الضوء على اللغز |
Gelecekte dünyada yaşayan tek tür olarak, klonlanmış tarih öncesi mağara adamlarıyla savaşıyorlar. | Open Subtitles | حيث تقوم الفصائل المستقبلية التي نعيش على الأرض بمحاربة رجال الكهوف المستنسخة الهجينة |
Genelde mühürlü yapı, mağara veya mezarlarda... bulunan bir mantar. | Open Subtitles | الفطريات توجد عادة في الكهوف والمقابر المباني التي تم إغلاقها |
Fosiller, mağara çizimleri...vb'lerinden bahsediyorum. | TED | أعني بذلك الحفريات، رسومات الكهوف وهكذا دواليك. |
Her yıl, daha önce kimsenin girmediği yeni mağaralar keşfediliyor. | TED | كلّ سنة، يتم اكتشاف مزيد الكهوف الجديدة التي لم تطأها قدم من قبل. |
Toprak tarafından emilip bu mağaralar içindeki kayaların içine birikmiş. | TED | يتسرب خلال الأرض ويوضع في الصخور داخل هذه الكهوف. |
Bu bulgular bana Mars'ta mağaralar içinde fotosentetik yaşam dahi bulabileceğimizi gösteriyor. | TED | هذا النوع من الاكتشافات تقترح لي أننا قد نجد على المريخ، التمثيل الضوئي بداخل الكهوف. |
Keşke söyleyebilsem, ama o mağaralara sokacağı en son kişi benim. | Open Subtitles | أتمنى لو أخبرك ولكني آخر شخص سيرجعه أبي إلى هذه الكهوف |
O ve ben uzun süredir mağaraları keşfediyoruz ve uzun zamandır mağaralara tırmanıyoruz ama ikimiz de daha önce bir buzul mağarasını keşfetmemiştik. | TED | قمنا معا باستكشاف الكهوف و كنّا نتسلّق الجبال معا لمدّة طويلة من الزّمن، لكن ما من أحد منّا قام باستكشاف كهف جليديّ سابقا. |
Aslında bugün bu mağaralarda yüzen hayvanlar dinazorların yok olduğu zamandan önceki fosil kayıtları ile benzerdir. | TED | في الواقع، الحيوانات التي تسبح في هذه الكهوف اليوم متطابقة في السجل الأحفوري الذي يسبق انقراض الديناصورات. |
Buranın insanları bu mağaraları çöl sıcağından kaçmak için kazdılar. | Open Subtitles | قام الشعب هنا بحفر هذه الكهوف للهروب من حرارة الصحراء |
2011'e geri dönersek, Brent bir grup yürüyüşçünün Youtube videosunda bu mağaralardan birinin girişini rastgele bulduklarını gördü. | TED | سنة 2011، شاهد برينت فيديو على اليوتيوب لمجموعة من المتسلّقين الذين وجدوا أنفسهم بالصدفة قرب مدخل إحدى هذه الكهوف. |
Fakat sistematik mağara kaşifliğinin yüz sene önce başlamasıyla birlikte, aslında bu mağaraların, dünyanın her kıtasında bulunduğunu öğrendik. | TED | ومع ذلك، منذ أن بدأ استكتشاف الكهوف الممنهج منذ مايقرب من قرن من الزمان، نعلم أن الكهوف موجودة في كل قارة حول العالم. |
Kölen hareket edecek kadar iyileştiyse onu mağaraya götürün daha iyi. | Open Subtitles | اذا كان عبدك يتمكن من الحركه الافضل ان تعيده الى الكهوف |
Mogollon Rim'in güneyinde bulunan bir mağaradan gelmiş olmalı... | Open Subtitles | اقول انه من احد الكهوف في القسم الجنوبي من موغولون رايم |
Bu işe nasıl karıştın bilmiyorum ama bir şekilde dünyanın en zengin iki milyarderi sen ve o mağaralarla çok ilgileniyorlar. | Open Subtitles | لا أعرف كيف تعثرت بهذا لكن بطريقة ما هناك ثريان مهتمان بك وبتلك الكهوف |
Bir mağarayı çoğunuz katı bir taştan oluşan bir tünel olarak düşünür ve aslında, bu birçok mağara böyledir. | TED | عند تفكيرك في كهف، تتخيّل في الغالب نفقا يمتدّ عبر صخرة صلبة، و في الواقع معظم الكهوف هي كذلك بالفعل. |
mağaradaki dört ceset neyin nesi? | Open Subtitles | ماذا عن الجثث الأربعة الباقية في الكهوف ؟ |
Kristal mağaralarını bulmak için fazla zamanları yok. | Open Subtitles | ليس أمامهم متسع طويل من الوقت لإيجاد الكهوف الكريسالتية |
Kötü adamlar tanımlanamayan bir anormali Kartosuro yakınındaki yeraltı mağaralarına kadar takip ediyorlar. | Open Subtitles | الأشخاص السيئين يتتبعون مخلوق خارق مجهول الهوية في الكهوف تحت الأرض قرب كارتوسورو |