1960'ların sonuna doğru Birleşik Devletler'e göç eden ailem, bütün sülalemizin bulunduğu İran'da hatırı sayılır bir süre geçirdiler. | TED | يقضي والداي، اللذين هاجرا إلى أمريكا في أواخر الستينيات، الكثير من الوقت هناك، حيث تعيش عائلتي الكبيرة. |
Tezahürat eden diğer üç adamı dava ediyorlar. | Open Subtitles | هم يحاكمون ثلاثة رجال اخرين كانوا في البار اللذين قاموا بالهتاف |
Bölüm'ü terk edenler peşinde olduğumuz diğer kaçaklar gibi değiller. | Open Subtitles | العملاء اللذين غادروا ليس مثل العملاء الهاربين الذي كنا نطاردهم. |
Ve hepimizin alan kodu kampında, geçirdiği iki hafta. | Open Subtitles | والأسبوعين اللذين قضيناهما جميعاً في معسكر رمز المنطقة |
Yani seni güzel yapan insanlar. | Open Subtitles | والناس اللذين جعلوكِ جميله انتي رهن الإعتقال , ادخلي السياره |
Deneyimlerime göre, bu sevmedikleriniz iki kategoriye ayrılır, aptal ve kıskanç olanlar. | Open Subtitles | -من خبرتي أقول لكي أن اللذين لا يحبوكي نوعين الغبي و الحاقد |
Teslim olmazsam, o ve burada yaşayan adamlar beni öldürecek. | Open Subtitles | سوف تقتلني هي والشابين اللذين يعيشان هنا ان لم استسلم |
Bu adağı insanlık, savaşın yurtlarından ayırdığı sürgündeki insanlar için adıyor. | Open Subtitles | تلك الامنية الانسانية تدين بها لملايين المشردين اللذين مزقت الحروب بلدانهم |
Ne biliyor musun adamım. Ben tarihe evreni yok eden adamlar diye geçmek istemem. | Open Subtitles | أتعلم ماذا يا صاح , ارفض ان يسجل التاريخ اننا الرفاق اللذين تسببوا في تدمير الكون |
Demek istediğim, bu sadece ailen, dostların ve seni terk eden insanlarla ilgili değil. | Open Subtitles | ـ ـ لا اعني فقط عائلتك والاصدقاء الاشخاص اللذين تعرفين |
Şimdi sizi tüm o alkışlar, uyuşturucu baskınları çok gündeme gelen eski rock yıldızı Nick Chapel ile ilişkisi ve birbirini takip eden seks kasetlerinden de önceye götüreyim. | Open Subtitles | لذا دعوني أعيدكم إلى ذلك الوقت كله قبل المخدرات العلاقة بين النجوم القدماء والأشخاص اللذين يبيعون أنفسهم في الأشرطة |
Ama bu insanlar bu işi kontrol edenler değişim istemiyor. | Open Subtitles | ولكن هؤلاء الناس, اللذين يتحكمون بهذه الأشياء, لا يريدون التغيير |
Bize şimdi yardım edenler, Roma'da, hain Marcus Antonius, alaşağı edildiğinde, iyi dostlar kazanacaktır. | Open Subtitles | أن اللذين ساعدونا الآن سيكون لديهم أصدقاء جيدين في روما |
Cyrus'u evlatlık alan yaşlı çift Burnetler'in evinin biraz ötesinde yaşıyormuş. | Open Subtitles | الزوجين العجوزين اللذين تبنوا سيرس كانوا يعيشوا على بعد نصف ميل من منزل عائلة بيرنيت |
- Kim? İnternetten, yumurtamı alan çifti buldum. | Open Subtitles | بحثتُ على الانترنت عن الزوجَين اللذين تبرّعتُ لهما بالبويضة، |
Eğer dördüncü bölüm bana okuduğunuz diğer ikisi gibiyse, elimizde çok iyi bir iş var demektir! | Open Subtitles | إذا كان الفصل الرابع مثل الفصلين الأولين اللذين قرأتهما علي أستطيع أن أقول لك بأن بين أيدينا نجاح مضمون |
Konuşmayı yapan kendisi olduğu için değil ama en nihayet bankaların önünde yemek ve parlak pirinç tabaklar için kıçlarını yırtan çocuklar arasındaki bağlantıyı anladım. | Open Subtitles | ليس بسبب أنها تتكلم و لكن لأنني اخيرا فهمت الرابط بين الأطفال اللذين يبحثون عن الطعام فى النفايات |
Kendi şansını yaratmanın yolu da ortaya çıkıp, seçim yapan insanları tanımaktır. | Open Subtitles | وأحد طرق تحسين الحظ هو ان تجعلي نفسك في الخارج أن تعرفي الناس اللذين يقومون بالاختيار. |
Benimkilerden biri tarafından yapılmış olma ihtimali olanlar. | Open Subtitles | التي قد تكون متصلة بأحد اللذين هم مسجلين عندي |
Bugün seçilmiş olanlar yarın yataklarınızda uyuyacak kişilerle tanışın. | Open Subtitles | انتم اللذين تم اختياركم لانعرف من سينام في فراشه غدا صباحا |
Tanıdığım adamlar ya gitmişler, ya da hatırladığımdan daha farklıydılar. | Open Subtitles | الرجال اللذين اعرفهم اما ذهبوا او لم يعودوا كما كنت اعرفهم |
Bu insanların kim olduğumu bilmek istiyorum. Hani şu yattığın insanlar. | Open Subtitles | اريد ان اعرف من هؤلاء الاشخاص اللذين كنت تمارس معهم الجنس |
Sebebini sormaya karar verdim. İlk önce - ilk yaptığım - tanıdığım profesörlerin çizgili kas patolojisi üzerine uzmanlaşanların bazılarını sormak oldu. Aşağı yukarı "kanser çizgili kasa yayılmıyor gibi görünüyor, acaba bunu | TED | فقررت ان أسأل لماذا. بدايةً - أوّل ما فعلته هو مراسلة بعض الاساتذه اللذين تخصصوا بفسيولوجيا العضلات الهيكليه، حيث قالوا "يبدو أن السرطان لا يذهب الى العضلات، |