Evet, o da kendi evinde suçu Meadow'un üzerine atıyordur. | Open Subtitles | وهي الان في بيتهم جالسه تحط كل اللوم على ميدو |
suçu 11 Eylül'e atmak istemiyorum ama o da yoluma taş koymadı değil. | Open Subtitles | لا أريد أن أضع اللوم على أحداث سبتمبر ولكنّ ذلك لا يساعد طبعاً |
suçu, çocukken başına gelen bir şeye atamazsın. Artık çocuk değilsin. | Open Subtitles | لا يمكنك إلقاء اللوم على شيء حدث لك منذ طفولتك 944 |
Devam et. Kendin hariç herkesi suçla. | Open Subtitles | استمر هكذا ألقي اللوم على الجميع عدا نفسك |
Devam et. Kendin hariç herkesi suçla. | Open Subtitles | استمر هكذا ألقي اللوم على الجميع عدا نفسك |
Bu sebeple, kendini suçlar... Sessiz bir suçlamadır bu ki bunun çözümlenmesini daha da güçtür sessiz bir kendini suçlama. | TED | لهذا السبب, عليه أن يلقي اللوم على نفسه. انها ملامة صامتة, والتي من الصعب جداً أن تُحل, ملامة النفس الصامتة. |
Sorusunu yanıtlamakta tereddüt ettim, daha benim tereddütümü fark etmeden çalıştığı şirketi suçlamaya başladı. | TED | ترددت في الإجابة على سؤالها، وقبل أن تدرك لماذا ترددت، بدأت بإلقاء اللوم على الشركة التي تعمل فيها. |
Bu yüzden daima birazcık da olsa kendini suçluyorsun. | Open Subtitles | عليك دائما القاء اللوم على نفسك قليلا بسبب ذلك |
Ortalığı siker atar, kaçar suçu evliliğine ya da babasıyla olan ilişkisine atar. | Open Subtitles | أنها تفسد الأمور ة ترحل و تلقي اللوم على زواجها أو علاقتها بوالدها |
Başarısızlık kaçınılmaz olduğunda, yalan söyleyin, inkar edin ve suçu başkalarının üzerine atın. | Open Subtitles | عندها يكون الفشل لا مفر منه فأنت ستكذب وتنكر وتضع اللوم على الآخرين |
National City'i yok edecekler ve suçu saldırgan uzaylıların üstüne atacaklar. | Open Subtitles | وهم في طريقهم لتدمير ناشيونال سيتي، وإلقاء اللوم على الأجانب معادية. |
Weeden suçu onun üzerine atmakta hiç gecikmemiş. | Open Subtitles | . ويدن لم يُهدر الوقت . فى إلقاء اللوم على هذه الآبواب |
suçu Castro'ya atarız, bütün millet Küba'yı işgal etmek ister. | Open Subtitles | يمكن ألقاء اللوم على كاسترو وساعتها فإن البلاد ستريد غزو كوبا |
Bütün suçu o enayi Oswald'a yıktıklarını düşündükçe sinirleniyorum. | Open Subtitles | أنا أكره أنهم يلقون اللوم على ذلك السخيف أوزوالد |
Tabii ya. Kurbanları suçla sen! Kafasına biraz Nike fırlat. * | Open Subtitles | طبعاً ، ألقِ اللوم على الضحايا، ارميحذاءعلىرأسه.. |
Eğer birini suçlamak istiyorsan, onu suçla. | Open Subtitles | اسمع , إن أردتَ إلقاء اللوم على أحد فقم بإلقائه عليها |
Beni suçlama. Irkçı müşterileri suçla. | Open Subtitles | ولاتلوميني ضعي اللوم على الزبائن العنصريين |
Beni suçlama. Bir avuç tozu burnuma çekmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا تضعي اللوم على لا أريد أن أضع ذرة من المسحوق الابيض في أنفي |
Birilerini suçlamaya başlamadan önce onun daha iyi hissetmesini sağlamalısın. | Open Subtitles | ربما لو يلقي اللوم على شخص ما لمدة ثانية قد يشعر بالتحسن. |
Sen de baban gibisin kendi hataların için daima başkalarını suçluyorsun. | Open Subtitles | أنت تماماً مثل والدك، دائما تلقيان اللوم على الآخرين بأخفاقاتكم. |
Eften püften karakterlerini değil de yapılan promosyonu suçluyor olabilir. | Open Subtitles | ربما هو يلقي اللوم على التسويق بدلاً من ضعف شخصياته |
Kimseyi suçlayamazsın. O zamanlar herkes çok bıkmıştı | Open Subtitles | . لا تستطيع اللوم على أحد . كل شخص منهك في تلك الأيام |