Halk gittikçe vahşileşiyor, etraf hırsızlar ve canilerden geçilmiyor. | Open Subtitles | لماذا يعبث بالناس اللّصوص والسّفاحون فى كل الأنحناء |
O hırsızlar yeni sergi parçalarının yerini tam olarak biliyordu. Yaklaşık 2 metreden vuruldular. | Open Subtitles | أولئكَ اللّصوص كانوا على علم بمكان حفظ المعروضة الفنية الجديدة بكلّ دقة. |
hırsızlar sürücüyü bu yoğun kavşağın ortasında arabasından atınca, bu araba hırsızlıkları, bir başka sürücüyü daha ölümle burun buruna getirmiş oldu. | Open Subtitles | جريمة أخرى من سلسلة سرقة سيّارات، تُخلّف رجلاً بحالة حرجة حيث ألقاه اللّصوص من سيّارته. وسط نقطة التقاطع هذه. |
Çalışanlarını değerlendirirken işi batırdığımı da. Müzeye Hırsızların girmiş olmasının sebebinin yeni serginin parçalarının nerede saklandığını Hırsızların öğrenmiş olması ve bunu da benim farkedememiş olmammış. | Open Subtitles | السبب الوحيد لتواجد اللّصوص بالمتحف، لأنّهنالكمن أفشىبأنّقطعة فنية الجديدة.. |
Bütün hayatım Hırsızların arasında geçti ama bu adam... Bir katil. | Open Subtitles | عهدتُ اللّصوص طيلة عمري، لكنّ ذاك الرجل كان قاتلًا. |
Sizler tanıdığım kesinlikle en sinsi ve eli uzun hırsız parazitlersiniz. | Open Subtitles | يا أصحاب، بلا ريب أنتما أكبرُ نشّالين أكثرُ المتطفلين اللّصوص خفّة وَ احترافاً قابلتُ في حياتي |
Senin silahlı hırsız tanımına tam uymuyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | ليس من نمط اللّصوص المُسلّحين، أتعي ما أقصد؟ |
hırsızlar içeriye buradan girmişler. | Open Subtitles | قام اللّصوص بشقّ طريقهم عبر الباب الزّجاجي هنا |
Tekrarlıyorum. hırsızlar veriyi ele geçirdi. | Open Subtitles | أكرّر، اللّصوص بحوزتهم البيانات. |
Biz de hırsızlar için arama bülteni çıkartacağız. | Open Subtitles | حتّى نتمكّن من القبض على اللّصوص. |
"Teşekkür ederim, Sen erkekler içinde bir tanrı, hırsızlar arasında bir prenssin." diyebilirsin. | Open Subtitles | حسنا... يمكنكِ أن تقولي "شكرا" "أنت ذو شأن بين الرّجال و أمير بين اللّصوص" |
Kurtalı kardeşlerimi katleden hırsızlar çetesi... | Open Subtitles | "عصابة اللّصوص الذين ذبحوا قبيلتي" |
Bazı hırsızlar çalmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بعض اللّصوص يحاولون اختطافه. |
Hırsızların gözünü korkutmak için uyanık bir grup yarattı. | Open Subtitles | لقد وكّل مجموعات للمراقبة حتّى لكي يثبط عزم اللّصوص |
Hırsızların arabayla ne yaptıklarını öğrenin. | Open Subtitles | لذا بغض النظر عن أن اللّصوص استخدموها , ينبغي أن تستكشف الأمر ... |
Hırsızların kendi bölgeleri olur. | Open Subtitles | ...اللّصوص أمثالي يملكون مناطقهم الخاصّة |
- Hırsızların ne aldığını saptadık. | Open Subtitles | توصلنا لما سرقه اللّصوص |
Pazartesi günü Ohio Eyalet Fuarını soyan Hırsızların kullandığı gümüş renkli Suburban Cincinnati'de bir alışveriş merkezinde bulundu. | Open Subtitles | "سيّارة (سوبربن) فضيّة والتي استخدمها اللّصوص" "الذين سرقوا معرض ولاية (أوهايو) يوم الإثنين" "وُجدت في مركز تجاريّ على الجانب الآخر من ولاية (أوهايو) في (سنسناتي)" |
Şehrimi hırsız ve serserilere karşı güvende tutuyorum. | Open Subtitles | أبقي مدينتي آمنة من اللّصوص والمخرّبين فحسب |
Bir sürü hırsız bunu denedi. | Open Subtitles | عددٌ لا يُحصى من السّارقين و اللّصوص قد حاولوا بالفِعل. |
Her hırsız korkunç değildir. | Open Subtitles | حسناً، ليس جميع اللّصوص مُخيفون |