Hang 5'te ihtiyaç duyduğumuz yaratıcı, sıra dışı düşünce bu. | Open Subtitles | هذا نوع التفكير المبتكر المتجدد الذي نحتاج اليه في هانغ5 |
Bu yarıküredeki en yaratıcı programcıyı neden istediklerini sanıyorsun ? | Open Subtitles | الذي تَعتقدُ بأنّهم يُريدونَ الأكثر المبرمج المبتكر في هذه نصف الكرة الأرضيةِ؟ |
Öncelikle, yapımcımıza merhaba diyelim, yaratıcı, başyazar ve yönetmen, ve evet, hepsi aynı kişi. | Open Subtitles | أولا دعوني أرحب بالمنتج التنفيذي المبتكر, الكاتب الرئيسي, و المخرج الدائم و نعم هؤلاء جميعاً نفس الشخص |
yaratıcının bağımsızlığa ihtiyacı vardır. Ne hizmet ne de hükmeder. | Open Subtitles | المبتكر يحتاج الى الأستقلال هو لا يخدم ولا يحكم |
yaratıcının derdi doğayı fethetmektir. | Open Subtitles | المبتكر ينصب أهتمامه على قهر الطبيعة |
Yenilikçi fizikçiler Robert Caldwell ve Marc Kamionkowski "Büyük Parçalanma" kavramını ileri sürdüler. | Open Subtitles | الفيزيائي المبتكر روبرت كالدويل ومارك كاميونكوسكي إقترحوا مفهوم التمزق الكبير |
Ve birkaç yaratıcı saç şekilleri olan oyuncular. | Open Subtitles | وبعض اللاعبين المهووسين ذوي شعر الذقن المبتكر |
Ben bir yoldaş arıyorum. Kalk ve benimle yürü, yaratıcı. | Open Subtitles | أسعى للحصول على صاحبة إنهض وسر معي، أيها المبتكر |
Böylelikle testi yapan kişilerin her türünün niceliğini belirlemek için deneysel önlemleri vardı: yaratıcı ve hayalperest, detaycı ve büyük resmi görenler ve yaklaşımlarını adapte edebilen uysal katılımcılar. | TED | والآن أصبح لديه قياسات تجريبية لقياس جميع أنواع الخاضعين للاختبار: المبتكر والخيالي، المركز على التفاصيل والناظر إلى الصورة العامة، والمشاركين المرنين القادرين على تكييف نظرتهم. |
yaratıcı bu hikayedeki toprak kirasını ürünüyle ödeyen çiftçidir. | TED | المبتكر هو المزارع في هذه القصة. |
CA: Burada bir videomuz var Tesla'nın monte edilmesi, eğer o videyoyu oynatabilirsek-- Peki aracın bu sürecinde yaratıcı ne var? | TED | كريس: إذن لدينا بعض مقاطع الفيديو هنا لعملية تركيب سيّارة "تيسلا"، إن أمكننا تشغيل المقطع الأوّل.. إذن، ما الشيء المبتكر في هذه العملية داخل هذه السيّارة؟ |
yaratıcı kendi düşünceleri üzerinde yükselir. | Open Subtitles | المبتكر يقف عند أحكامه هو |
yaratıcı üretir. Asalak yağmalar. | Open Subtitles | المبتكر ينتج الطفيلى يسلب |
yaratıcı bir şifa yöntemi olan Kahuna metodu üzerinde çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنا... كنا نمارس نوعاً من علاج "كاهونا" المبتكر. |
yaratıcının hiçbir hakkı yoktur. | TED | المبتكر لا يملك أية حقوق. |
Oluşturduğumuz bu araçlarla paylaşımı kısmi olarak etkinleştiriyoruz. Bunun için yaratılan lisanslar, önce izin almaya gerek duymadan yaratma özgürlüğünü oluşturmaktadır. Çünkü, izin zaten baştan verilmiştir, ayrıca yaratıcıya da saygı korunmuştur çünkü zaten herşey yaratıcının ücretiz olarak lisansladığı telif hakkı üzerine kurulmuştur. | TED | هذه الأدوات التي بنيناها تمكّن المشاركة في أجزاء من خلال التراخيص تجعلها واضحة والحرية لتبتكر دون الاشتراط مسبقاً ولأنه بالفعل قد تم منح الإذن ، واحتراماً للمبتكر لأنه يستند إلى حق المؤلف المبتكر. والمرخص بحرية . |
Ve Dr. Robbins kimi uzmanlara bakıyorsunuz, Ve Onlardaki bu Yenilikçi düşünceleri, | Open Subtitles | وإلىالأطباءالجراحين،مثلد ."روبينز " لترى تفكيرهم المبتكر |