Şu ıslak eteği çıkarın da mutfakta kurutayım. Zahmet etmeyin. | Open Subtitles | عزيزتي ، أعطني تلك التنوره المبللة وسأجففهافيالمطبخ. |
Komünist diye çocuğu ıslak giysileriyle sokağa mı atalım? | Open Subtitles | ماذا لو كانوا شيوعيون ؟ هل سنرسله إلى الشارع مع ملابسه المبللة ؟ |
İlk önce, şu ıslak giysileri çıkartalım. | Open Subtitles | أول ما علينا فعله هو نزع هذه الثياب المبللة عنك |
Dudaklarına ıslak bez koymak onu biraz rahatlatıyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أن الخرقة المبللة على شفتيه تمنحه بعض الراحة |
20 dakika sonra ıslak tişört yarışmasına hakemlik yapmalıyım. | Open Subtitles | عليّ التحكيم في مسابقة الأقمصة المبللة بعد 20 دقيقة |
Fotoğraftan önce, çikolataları temizlemek için ıslak mendile ihtiyacımız var sadece. | Open Subtitles | كل ما نريده هو بعض المناشف المبللة حتى نمسح الشوكولاته |
Kullanmak istersen, lütfen kullandıktan sonra kalan kulak kirini banyoda bulabileceğin ıslak mendil ile temizle. | Open Subtitles | إذا قررتِ استخدامها نظفيها بعد الانتهاء منها باستخدام المناديل المبللة التي ستجدينها في الحمام |
Senden tek istediğim, karımın ıslak ve çıplak vücuduna bakıp, iltifatlarda bulunman. | Open Subtitles | أنا أريد فقط أن تنظر إلى زوجتي المبللة. عارية الجسم، وتجاملها |
Islak cüzdanının içinde ıslak bir metro kartı vardı. | Open Subtitles | في محفظته المبللة كانت هناكَ بطاقة مبللة لمترو الأنفاق |
O şekli ve o ıslak kokuyu anlamıyorlar, | Open Subtitles | لم يستطيعوا التعرُّف على تلك الكتلة, وتلك الرائحة المبللة, |
Çamurdan, kirden ve ıslak kıyafetlerini temizlemekten büyüyen bir çocuğa eşlik eden zahmetten, bakımdan ve angaryadan hepimizi yataklarımızda öldürecek kadar azan cani ve hırsızlarla dolu bu soğuk tenha araziden kurtulmak için gidecek ve tüm bunlara bir son verecek. | Open Subtitles | ليتأنق بعيداً عن الطين والتراب والملابس المبللة والتعب والأهتمام والكدح الذي يصاحب تربية طفل في برودة هذة |
Düşününce, yüzündeki ıslak havlu yüzünden öldü. | Open Subtitles | بالتفكير فى ذلك لقد قُتل بسبب المنشفة المبللة |
Evet, ve o ne zaman doğum gününü unuttuğunda, yatağının üstünde ıslak havlu bıraktığında, evcil kemirgenini ezdiğindeki, yavru köpeğine benzer gözlerine ne demeli. | Open Subtitles | , و نعم قناع البرأة الذي يرتديه عندما ينسي يوم مولدكِ او ترك فوطه المبللة علي السرير |
-Ben de Señor O'Callahan's'daki ıslak pantolon yarışmasını kazandığına inanamıyorum.. | Open Subtitles | لا أصدق أنه فاز في مسابقة البناطيل المبللة عند السنيور اوكلاهان |
Yağmurdan sonra ıslak giysilerimizle uyurduk. | Open Subtitles | ,بعد العاصفة الرعدية نمنا بثيابنا المبللة |
Bu ıslak kıyafetleri değiştireyim diye düşündüm majesteleri. | Open Subtitles | ظننت أنه عليّ أن أغير ملابسي المبللة تلك يا سيدي |
O kadar sarhoştu ki ıslak yerde kayıp kafasını tuvalete vurdu. | Open Subtitles | كان الرجل ثملا جدّاً لدرجة إنزلاقه بسبب الأرضية المبللة وإصطدام رأسه بالمرحاص. |
Onu yatağına götürüp ıslak kıyafetlerini çıkaralım. | Open Subtitles | والآن يجدر بنا نقله إلى سريره ونزع ملابسه المبللة |
Ortak salonda televizyon izleyen diğer eski, ıslak süngerler gibi çürümekten kurtuluyoruz. | Open Subtitles | ومشاهدة التلفاز فقط في غرفة مشتركة حتى نتعفن مثل الإسفنجات المبللة |
İzin verirseniz şu ıslak kıyafetlerden kurtulayım. | Open Subtitles | اعذراني بينما اخلع ملابسي المبللة |