Afedersiniz, Sayın Yargıç, ancak sanırım Sanık bundan daha iyisini yapabilir. | Open Subtitles | اعذريني سيادتكِ, لكني اعتقد ان المتهم يمكنهُ فعل افضل من ذلك |
Bu yılın 22 Ekim'inde Sanık, bu şehrin St. Christopher Protestan Episkopal Kilisesi Rahip George A. Lambert'ın ölümünden birinci derece cinayet suçlamasıyla bölge mahkemesi tarafından tutuklanıp bu mahkemeye sevk edilmişti. | Open Subtitles | اكتوبر من هذا العام أحيل المتهم الى هذه المحكمة بواسطة محكمة المدينة بتهمة القتل من الدرجة الاولى |
Şantaja uğradığından, Davalı tarafından tehdit edildiğinden? | Open Subtitles | أو انه تعرض للأبتزاز أو التهديد من قبل المتهم ؟ ؟ ؟ |
...sanığın kadının ölümünden kısa süre önce onunla cinsel birleşme yoluna gittiğinden eminim. | Open Subtitles | وفى رايى هذا دليل واضح ان الفقيده كانت فى اتصال حميم مع المتهم |
Hala yaşıyor olsaydı bir numaralı Şüpheli o olurdu. | Open Subtitles | وإن كان على قيد الحياة الآن لكان المتهم الأول |
davalının 1989'da ölen babasının, elinde bir 38'lik tutarken çekilmiş fotoğrafları var. | Open Subtitles | والد المتهم الذي توفي عام 1989 شوهد في الصور يحمل عيار 38 |
Sanık aleyhindeki deliller çok kuvvetli görünüyordu. | Open Subtitles | تقع طبيعيا تحت سلطتي القضائية الأدلة ضد المتهم بدت غامرة |
Benim kendi görüşüm, yukarıda belirtilen gerçeklerin doğrulanması koşuluyla Sanık şüphesiz suçluydu. | Open Subtitles | في رؤيتي الشخصية، بالضرورة، هي لو ان الحقائق السالفة كانت قابلة للإثبات لكان المتهم بلا شك مذنبا |
Sayın Yargıç, Sanık yeterince temsil edildi ve bu kanıtın sunulmasının son derece yanlış olduğunu iddia ediyorum. | Open Subtitles | فضيلتكم، المتهم تم تمثيله على نحو كاف وانا اؤكد ان عرض تلك الادلة هو غير مناسب اطلاقا |
Ya Sanık John Waldron'un 29 Eylül gecesi sinemanıza girmediğini kesinlikle belirtebilir misiniz? | Open Subtitles | وتستطيعين دون شك اعلان ان المتهم جون والدرون لم يدخل دار العرض في ليلة 29 سبتمبر؟ |
Davalı Tommaso Scalia'nın, karısı ile Müsteşar Spadafora arasındaki ilişkiden haberdar olup olmadığını öğrenmek isterim. | Open Subtitles | الان أرغب معرفة أذا كان المتهم توماسو سكاليا عرف بعلاقة زوجته مع المستشار سبادافورا ؟ ؟ |
Bay Hill'in, Davalı James Conway'i teşhis ettiği kayıtlara geçsin. | Open Subtitles | دع المحكمة تسجل بأن السيد هيل تعرف على المتهم: |
tanık sanığın arkasında durduğunu düşünse de onun trendeki hareketlerini göremezdi. | Open Subtitles | إنهم يتأكدون أن المتهم والمشاهدين لا يمكنهم رؤيتها هكذا بهذه الألواح؟ |
Ve eğer bu savcı onlara sanığın tükürüğünü bir tabakta sunmazsa masumdur! | Open Subtitles | وإن لم يقدّم لهم المدّعي العام بصاق المتهم على طبق غير مذنب |
Şüpheli Hilton Tower Mall, alt kata girerken görüldü. Tekrar ediyorum... | Open Subtitles | شوهد المتهم يدخل مركز تسوّق برج هيلتون الدور السفلي |
Şüpheli sisten faydalanarak Memur Brooks'u kalçasının üzerinden yaraladı. | Open Subtitles | المتهم,إختفى فى الضباب أطلق النار على الضابط برووكس فى الفخذ الأيسر |
Fransızca'dan başarısız olduğumu kabul ettiğimiz göz önüne alındığında, ...davalının bilmediği bir dilde bir diyalog yürütmek de adil olmaz gibi görünüyor. | Open Subtitles | بما أني قد بينت لكم أني رسبت في مادة اللغة الفرنسية، فمن الظلم أن تجروا أية محادثة في لغة لا يتحدثها المتهم |
Biz jüri olarak, davalıyı birinci derece cinayetten suçlu bulduk. | Open Subtitles | نحن، هيئة المحلفين، وجدنا المتهم مذنب بالقتل من الدرجة الأولى. |
Şahitler, zanlının yağmalamayı bizzat yönettiğine ve enkazda hayatta kalanları dövdüğüne tanıklık edecek. | Open Subtitles | الشهود ستشهد ان المتهم اشار بالنهب حرفياً وان الناجين من الحطام قد ضربوا |
- İpucunu dedektif Şüpheliyi yakalamakta kullanır. | Open Subtitles | الإشارة هو ما يستخدمه المُحقق لكى يقبض على المتهم |
Eğer eyalet mahkemeye kabul edilebilir bir delil sunamadığı takdirde, bana da Sanığı serbest bırakmaktan başka seçenek kalmıyor. | Open Subtitles | لو لم تقدم الولاية أى أدلة مقبولة لاتهامه لن يكون لدى أى خيار أخر الا أن أطلق سراح المتهم |
zanlı arkasına geçmiş ve boğazının sol tarafına bıçak dayamış. | Open Subtitles | وكانت وضعية المتهم خلفها ثم وجه سكيناً إلى يسار حلقها |
Sayın Londra piskoposumun, suçlanan papazı kilisenin nezaretine almayı istemeye geldiğini zannediyorum. | Open Subtitles | اعتقد أن مولاي أسقف لندن جاء لكم للمطالبة بتولي عهدة القسيس المتهم |
Bayan Paradine, davalının geçmişi ve karakteri Savunma için önemlidir. Bu konuda sizi uyarmak görevimdir. | Open Subtitles | سيدتى, ان خلفية المتهم هامة بالنسبة للدفاع, وواجبى ان انبهك لهذا |
Sayın Yargıç, lütfen sanığa söyleyin bu tip patlamalarla duruşmayı engellemesinler. | Open Subtitles | سيادتك , مر المتهم أن لايستطيع أن يعطل الجلسة بهذة الصيحات |
Sanık bütün mahkeme masraflarını, yasal faizleriyle birlikte ödemeye mahkum edilmiştir. | Open Subtitles | المحكمة أيضا تحكم على المتهم تعويض جميع التكاليف القانونية |