- İsimsiz kaynağın kim olduğunun bile bilmiyorsun. - Üzgünüm. | Open Subtitles | حتى أنك لا تعرفي من هذا المصدر المجهول انا أسفه |
Wheal Leisure'daki hisselerim satıldığında Geoffrey Charles'ın Wheal Grace'deki payı için temsil ettiğin isimsiz bir müşteri adına, bir teklif yaparsın. | Open Subtitles | عندما تُباع أسهمي في ويل ليجر ستقدم عرضاً لأجل أملاك جوفري تشارلز في ويل جريس نيابة عن العميل المجهول الذي تُمثله. |
bilinmeyen bir korku yüzünden hayatına birinin girmesine izin vermiyorsun. | Open Subtitles | عدم السماح شخص في الخاص بسبب الخوف من المجهول الحياة.. |
gizemli kazanan bileti yaklaşık dün gece 7:07 sularında almış. | Open Subtitles | الفائز المجهول الهوية اشترى بطاقته في 7: 07 الليلة الماضية |
Geçen hafta bir mola yerinde bulunan John Doe'yu hatirladin mi? | Open Subtitles | أتذكر ذلك المجهول الذي أخرجوه من المتجر في الأسبوع الماضي ؟ |
Kimliği belirsiz katil, peşindekileri atlatıp kuzey doğu eyaletlerindeki kordondan sıyrılmayı başardı. | Open Subtitles | و قد نجح الرجل المجهول الهويه فى ان يتسلل خفيه |
İsmi meçhul bir yönetici herkesi sayfaya katılmaları için davet ediyordu; herhangi bir amaç yoktu. | TED | والأدمن المجهول بدأ في دعوة الجميع للانضمام للصفحة ولم يكن هناك أي خطة |
Dalış insan olasılığının sınırlarına yakın bir yolculuktur, Bilinmeyene bir yolculuk. | TED | هذا الغطس، هو سفر إلى نهاية الحدود البشرية. سفر نحو المجهول. |
İlk başarılı hikayemiz olan sıfır numaralı Anonim hastamızla birlikte. | Open Subtitles | مع مريضنا المجهول رقم صفر كقصة نجاح أولى بالنسبة لنا. |
İrfan sahibi Yunan dili tercümanı ölümünün isimsiz yazarıyla nerede karşılaştı? | Open Subtitles | والآن ، مترجم اليونانية الضليع أين التقى بالمؤلف المجهول لقصة موته ؟ |
İsimsiz aramalar ve bu boktan kayıtlarla korkutulmak benim de sorunum, değil mi? | Open Subtitles | لقد ظننت هذا متعلقا بتهديد محادثات ذلك المجهول وتلك الشرائط اللعينة |
İsimsiz ihbar bu kulübeden yapılmış, bu yüzden görmek isteyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | الإتصال المجهول تتبع إلى كشك هاتفي أعتقدت أنك تريدين فحصه |
İsimsiz uçak, isimsiz uçak. Kaçakçılık birimi konuşuyor. | Open Subtitles | إلى الطيار المجهول ، إلى الطيار المجهول نحن قوات الحدود |
Merkez, herkes hazır olsun bilinmeyen kişi hedef adresi terk ediyor. | Open Subtitles | وحدة التحكم، كل المراقبون مستعدون ـ المجهول يغادر المنزل ـ اتبعوه |
bilinmeyen, alışkın olduğumuzdan daha tehlikerli olarak algılanır. | TED | ينظر إلى المجهول أنه أكثر خطرا من المعروف. |
Tabi ki dişilerin yavru zebralara değil, quaggalara hamile olduğu gizemli soy geri getiricimiz dışında kimse tarafından bilinmiyordu. | Open Subtitles | ،غير معلن لأي أحد غير طبيبنا لاستعادة الحيوانات المنقرضة المجهول الحيوانات لم تكونا حاملاً بحمير وحشي لكن بحمير كواجا |
Hangi nesneyse, John Doe kafasına çok ağır bir darbe almış. | Open Subtitles | مهما كان ، الشخص المجهول هذا تلقى ضربة قوية على رأسه. |
Kimliği belirsiz dostumuz, bir aşağı bir yukarı gezindi. | Open Subtitles | واخذ الزميل المجهول يذرع الغرفة جيئة وذهابا. |
Aslında bu ismi meçhul yöneticinin işi fikir toplamak, önerileri tartışmaya açmak ve yapılanlar hakkında bilgi aktarmaktı. | TED | كان دور الأدمن المجهول هو جمع الأفكار ومساعدة الأعضاء على التصويت وإعلان نتائج التصويت |
Eğer bir şeye öncülük ediyorsanız, bunun anlamı, doğası gereği, Bilinmeyene girişmektir. | TED | إن كنتم رائدين في شيء ما، فهذا يعني أن عليكم، بالضرورة، خوض غمار المجهول. |
Pekala, sana ne yapacağını söyleyemem ama, yani... insanların senin Anonim olduğunu bilmesi lazım. | Open Subtitles | لا أستطيع إخباركِ حقاً بما تفعلين يجب أن يعرف الناس أنك المجهول |
Kağıt ne anlama geliyor ya da Gizli ziyaretçi veya ziyaretçilerimiz kimlerdi hiçbir zaman öğrenemedik. | Open Subtitles | ماذا تعنى الورقه و من يكون ذلك الزائر المجهول نحن لم نتوصل لشيىء |
Yurttaş X'in, cinsel açıdan zayıf olduğunu düşünmemiz için sebepler var. | Open Subtitles | هناك سبب يدعونا للتفكير بأن المواطن المجهول ضعيف في قدرته الجنسية |
Şüpheli kurbanların gözlerini yapıştırıcıyla açık tutuyor. | Open Subtitles | المجهول يلصق عيون الضحايا ليجعلها مفتوحه واسعة. |
Sanırım bu durum farklılığın ve Bilinmeyenin korkusu. | TED | أعتقد أن ذلك يأتي من الخوف من الاختلاف من المجهول. |
hiçliğin ortasındayız çöl gibi ıssız ve henüz bir şey yemedim. | Open Subtitles | نحن في وسط المجهول رياحه عاصفة جداً , و لم أتناول شيئاً |
Tüm yeni gerçekler önce sapkınlık veya hurafe olarak tanımlanırlar. Bilinmeyenden korkuyoruz. | Open Subtitles | كل الحقائق الجديدة تبدأ كبدع وتنتهي كخرافات, نحن نخاف المجهول. |
Şuan burada uzanıyorlar, bilinmez bir köşede hazır bir şekilde. | TED | والآن هاهي مرميّة هنا معلّقة على حافة المجهول |