İşi aldığımda, başka bir çeşit kamp olduğunu düşünmüştüm . | Open Subtitles | عندما تقدمت للوظيفة ، تخيلت أنه نوع آخر من المخيمات |
Sınırları aşan ve dil sorunuyla başa çıkan kamp, hastane ve online kliniklerimizde devam ediyoruz. | TED | ولاحقًا، في المخيمات والمستشفيات وعبر خط تواصل عيادتنا، الذي يكسر الحواجز ويتغلب على العوائق اللغوية. |
Yerinden edilen insanlar kendi memleketlerine dönene kadar neredeyse her gün kampları ziyaret ediyordum. | TED | بدأت زيارة المخيمات بشكل شبه يومي، حتى بدأ النازحون داخليًّا بالعودة إلى أقاليمهم الأصلية. |
Sonuçta, esas lokasyon, kamplar olacak. | Open Subtitles | في نهاية المطاف، المخيمات ستكون المواقع الرئيسية. |
kamplara saldırırlarsa ülke karışır. | Open Subtitles | سوف تنتشر الفوضى في أنحاء البلاد اذا هاجموا المخيمات |
Bukeni, yerel bir düğün fotoğrafçısından bir video kamera alıyor ve bir gazeteci kılığına girip çocukların salıverilmesiyle ilgili bir görüşme yapmak için kampa gidiyor. | TED | استعار بوكيني كاميرا فيديو من مصور أعراس محلي وتقمص شخصية صحفي ودخل هذه المخيمات للتفاوض في إطلاق سراح هؤلاء الأطفال |
Tek başarıları o Kamplardan birine bilet kazanmak oldu. | Open Subtitles | بدون مقارنة كل ما أنجزوه بطاقة إلى أحد هذه المخيمات |
Büyüklerin küçüklerden sorumlu olduğu dört yaz kampı benim için çok aydınlatıcı olmuştur. | Open Subtitles | بأربع تجارب في المخيمات الصيفيه,بالإضافة الى تجاربي مع الإخوة الكبار, والتي ألهمتني حقا |
Tabii onu, kampta çırılçıplak koşup Generalin karısına saldırdığını söylemekle tehdit ettikten sonra. | Open Subtitles | ،بعد أن هددته بالركض عاريةً أمام المخيمات متهمةً إياه بالتحرش بزوجة الجنرال |
Beynim hala evrensel kamp ateşlerim hala yanıyor. | TED | عقلي ما زال عالمياً، ونيران المخيمات لا تزال تحترق. |
kamp alanlarında duş alıyordum. Düzenli olarak dışarıda yiyordum. | TED | لقد غسلت في المخيمات. كنت أتناول الطعام في الخارج بإستمرار. |
Yanınızda bir kamp setiniz yoktur. | Open Subtitles | أنت لا تحظى بمجموعة من المخيمات تخزن بها وتنزل إلى أسفل |
kamp yolculuğunda bu kurabiyelere bayılacaksın. | Open Subtitles | أنت سَتَحبُّ هذه الكوكيز على سفرةِ إقامة المخيمات. |
Avlarını izlemeye ve avlamaya yardım ettiler, kampları korumak ve yaklaşmakta olan düşmanları uyarmak için nöbetçi olarak görev yapmış bile olabilirler. | TED | لقد ساعدوا في تعقب الفريسة وصيدها، وربما تكون كخفير يحرس المخيمات ويحذر من الاقتراب من الأعداء. |
Bakıyorum da yaz kampları katılığından hiçbir şey kaybetmemiş. | Open Subtitles | أرى بأن المخيمات الصيفية ما تزال محتفظة بصرامتها. |
Bu kamplar, genelde davarımızı otlattığımız çayırlardan 3-4 mil uzaktadır. | Open Subtitles | المخيمات تبعد ثلاث او أربع اميال عن المكان الذي نرعي فيه الغنم |
kamplara saldırırlarsa olaylar tüm ülkeye yayılır. | Open Subtitles | سوف تنتشر الفوضى في أنحاء البلاد اذا هاجموا المخيمات. |
Ailece kampa gittiğimiz zamandı. | Open Subtitles | هي كَانتْ على سفرةِ إقامة المخيمات العائليةِ. |
Tek başarıları o Kamplardan birine bilet kazanmak oldu. | Open Subtitles | بدون مقارنة كل ما أنجزوه بطاقة إلى أحد هذه المخيمات |
SAS bu kampı iki dakikanın içinde alır. | Open Subtitles | بإمكان الإستخبارات البريطانية تدمير أي من هذه المخيمات بظرف دقيقتين |
kampta işine yarayacak birkaç bir şey daha var. | Open Subtitles | لدي بعض الأمور المناسبة لأجل المخيمات أيضاً |
Haiti'de Ocak ve Şubat ayları yağışsız geçiyor yine Kampların çoğu su biriktirebildi. | TED | يناير و فبراير هما الشهران الأكثر جفافا في هايتي، ومع ذلك فالعديد من المخيمات كانت بها مياه راكدة. |
Çocuklarınız toplama kamplarında açlıktan ölüyor. Ölüyor çünkü.. | Open Subtitles | أطفالكم يموتون جوعى يموتون في المخيمات ... |
Filistin kamplarındaki bağlantılarımızdan biri. | Open Subtitles | إنّه واحد من عملائنا من المخيمات الفلسطينيّة. |
Bu sebeple pek çok göçmen Kamplarda yıllarca hatta on yıllarca kalmak zorunda kalır. | TED | أغلب اللاجئين لا يكون أمامهم خيار سوى البقاء في المخيمات لسنوات وفي حالات معينة يبقون لعقود. |
Caleb, kuzey çadırlarını uyar! | Open Subtitles | قم بتحذير المخيمات فى الشمال |