"المدرسة في" - Traduction Arabe en Turc

    • okula
        
    • okul
        
    • okuldan
        
    • okulda
        
    • okulu
        
    • Okulun
        
    • okuldaki
        
    • deki ilkokulun
        
    Yarın sabah kızımı okula götürmen gerekiyor. Sorun olur mu? Open Subtitles أحتاجك إن تقل إبنتي إلي المدرسة في الصباح.هل هذا مناسب؟
    Tam gün okula gidiyor öğleden sonra saat 3 de özel ders alacak. Open Subtitles يذهب إلى المدرسة في الصباح، ومرة ​​أخرى عند الظهر و03: 00 والدروس الخصوصية.
    Cumartesi akşamı, bir öğrenci senin okul malını içtiğini iddia etti. Open Subtitles طالب يدعي بأنك كنت تشرب فى ملكية المدرسة في ليلة السبت
    Ve umarım onu fırçalarken kalbinizdeki okul gururunu da bulursunuz. Open Subtitles و أمل أنكم أثناء تنظيفه ستجدون روح المدرسة في قلوبكم
    Son yılımızda, ben piyano dersi aldım o da futbolu seçti böylece her gün okuldan sonra yollarımız tam aynı yerde kesişiyordu. Open Subtitles بعد مرور سنة حضرت صف البيانو وكان يلعب الكرة وكنا نمر بالقرب من بعضنا كل يوم بعد المدرسة في نفس المكان تماما
    okulda yazım öğrenmek için çok zaman harcıyoruz. TED لقد أضعنا الكثير من الوقت في المدرسة في تعلم قواعد الإملاء.
    Buna okulu da karıştırmayın... durumu daha da kötü yapıyor. Open Subtitles أرجوك لاتقحم نظام المدرسة في هذا الأمر فذلك سيزيده سوءً
    Şimdi, köyümde okula gitmeyen bir kız bile yok. TED اليوم ليس هناك اي فتاة خارج المدرسة في قريتي
    Sonbaharda okula dönüyorlar ve öğretmenleri onlara eski materyalleri öğretmek için iki ay daha harcıyor. TED يعودون إلى المدرسة في الخريف، ويمضي المعلمون حوالي شهرين أخرين لتذكيرهم بما تعلّموه سابقاً.
    Yani okula sonbaharda üç ay geride dönmek yerine, şu anda matematikte dört ay ileride ve okumada beş ay ileride döndüler. TED لذلك بدلاً من العودة إلى المدرسة في الخريف متأخّرين بثلاثة أشهر، يعودون الآن متقدّمين في الرياضيات بأربعة أشهر وخمسة أشهر في القراءة.
    Bu kavga, ertesi gün okula gitmemi engellemedi. TED لم يمنعني شجاري من الذهاب إلى المدرسة في اليوم التالي.
    Ben de aslında Belfast'te, tüm hareketin esas yaşandığı yerde okula gittim. TED لذا ذهبت في الواقع إلى المدرسة في بيلفاست حيث كانت الإثارة
    Tüm okul arkadaşlarının okuldan aynı zaman diliminde çıkmasını sağla. Open Subtitles اتفق مع زملائك اللعينين لتخرجوا من المدرسة في الوقت ذاته
    Ben okul sonrası işe giderdim adına kooperatif denen bir yerde. Open Subtitles كان لدي عمل بعد المدرسة في ذلك الشئ الذي نسميه تعاونيّة
    Annem okulu oldukça erken bıraktı. Çünkü annesi, benim anneannem okul ihtiyaçlarını karşılayamadı. TED تركت والدتي المدرسة في مرحلة مبكرة جدًا لأن والدتها، جدتي، لم تستطع توفير ثمن تعليمها.
    Neticede organik yaratıklarız ve okul kültürü kesinlikle zorunlu. TED ونحن قبل كل شيء كائنات عضوية، وثقافة المدرسة في غاية الأهمية.
    Her gün okuldan eve koşarak gelir; belki babası dönmüştür diye. TED تسرع يوميًا إلى البيت من المدرسة في حال عاد أبوها.
    Bir gün okuldan eve geldi ve çok kesin bir şekilde yarın, diğer bütün arkadaşları gibi, okula kot pantolonla gideceğini söyledi. TED عاد من المدرسة في أحد الأيام وقال بشكل قاطع جداً أنه سيرتدي الجينز للمدرسة كما يتمكن كل الأشخاص من ارتدائه.
    Çocuklar yalnızca yazım öğrenmek için okulda sürekli zaman kaybediyorlar. TED والأطفال مازالوا يضيعون الكثير من الوقت في المدرسة في تعلم الإملاء.
    Ebeveynlerinin isteği üzerine Trygve Holt birinci sınıfta okulu bırakmış. Open Subtitles ترايقف خرج من المدرسة في الصف الاول بطلب من والديه
    Okulun saat 3'te bitiyor. Sen 6'ya kadar evde yoktun. Open Subtitles .لقد أنتهيتي من المدرسة في الساعة الثالثة .و لم تأتي الى المنزل حتى الساعة السادسة
    okuldaki ilk senemin sonunda, o yılın yazında,... ....birkaç sinekkuşu buldum. Evimin yakınlarındaki bir barakada sıkışmışlardı. TED في نهاية سَنَتِي الأولى في المدرسة, في صيف ذلك العام , اكتشفت زوجي طائر الطنّان مُسِكَا في سقيفة بالقرب من منزلي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus