| Müdür canlı kanlı ihtiyaçları olan canlı kanlı bir kadın. | Open Subtitles | المديرة إمرأة من لحم ودم. مع رغبات من لحم ودم. |
| Hem anneleri hem de Müdür yardımcıları olman zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك صعب كونك أمهم و نائبة المديرة |
| Eğer o kız Müdür Song'un kızıysa onu işe almamız gerek. | Open Subtitles | اذا كانت ابنة المديرة سونغ، فعلينا توظيفها. |
| Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. | Open Subtitles | لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة |
| Bu haberi yapabilmek için Amir Sung ve Müdüre Yeon'u ezip geçmem gerekir. | Open Subtitles | سيكون علي الحصول على اذن المديرة سونج والمدير يون لاقدم تقريرًا عن هذا |
| patron dükkana tanıdıklarının gelmesinden hoşlanmaz. | Open Subtitles | لقد منعت المديرة الزيارات العائلية داخل المتجر |
| - Evet. Ateş eden kişi müdürü öldürmek isteseydi, ıskalamazdı. | Open Subtitles | إذا أراد مطلق النار المديرة ميتة، لم يكن ليخطئ هدفه. |
| Senin işin bu olabilir müdürüm. Benim işim pislikleri yakalamak. | Open Subtitles | كلا, هذا هو عملك حضرة المديرة عملي أن أمسك بالمجرمين |
| Müdür Song'un yarısı kadar yetenekliyse harika bir muhabir olur. | Open Subtitles | لو انها نصف ما المديرة سونغ هي عليه، فسوف تصبح مذهلة. |
| Müdür Song'un yaptıklarına kıyasla benim yaptığım devede kulak kalır. | Open Subtitles | مقارنةً بما تفعله المديرة هذا يبدو كلعب أطفال |
| Müdür olarak benden, basketbol antrenörlüğünden kaldırıldığını bilgilendirmemi istediler. | Open Subtitles | طُلب مني بصفتي المديرة إخبارك بتقديم عريضة تطلب غجراء إستفتاء بخصوص إعفائك من مهامك كمدرب لفريق كرة السلة |
| Böyle şeyleri söylemek işimin bir parçası çünkü ben Müdür yardımcısıyım. | Open Subtitles | إنه فقط, جزءٌ من عملي أن أخبركِ أشياء مثل ذلك, لأنني مساعد المديرة. |
| "Lorelai Gilmore, Genel Müdür." Yakında görüşürüz. | Open Subtitles | لوريلاي جيلمور, المديرة العامة, سأتكلم معك قريبا |
| Merhaba. Yeni Müdür siz olmalısınız. Ben Buffy Summers. | Open Subtitles | مرحباً , بالتأكيد أنتِ المديرة الجديدة أنا بافي سامرز |
| Müdür odasındaki korkak öğrenci rolunü oynayacak halde değilim. | Open Subtitles | لا وقت لدي لألعب دور التلميذة المرعوبة في مكتب المديرة |
| Hayır, hayır. Müdürün odasında beklemen lazım. iş görüşmem bitene kadar. | Open Subtitles | لا, عليك الانتظار في مكتب المديرة لحين أن انتهي من المقابلة |
| İçeri giremezsiniz Müdüre hanım. | Open Subtitles | لا يمكنك الدخول يا حضرة المديرة إنها محظورة |
| Müdürümüzün yeni saç şeklini beğendin mi patron? | Open Subtitles | رئيسي, شعر المديرة الجديد هل تحب الطريقة التي صففته بها؟ قصير؟ |
| İşin bitince, müdürü gör. | Open Subtitles | حينما تنتهي من عملك اذهب لمقابلة المديرة |
| Müsaadenizle müdürüm, her ne kadar David ailesinin sanat anlayışıyla ilgili konuşmamız hoş olsa da bana neler bildiğinizi söyler misiniz? | Open Subtitles | اذا عذرتيني ، ايتها المديرة على قدر ما أستمتع بالحديث عن الفن التجريدي لعائلة دافيد لماذا لا تخبريني ماذا تعرفين ؟ |
| Ofisine gittim Bayan Yönetici ve asistanın burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ذهبت لمكتبك يا آنستي المديرة التنفيذيّة، فأخبرني مساعدك أنّك هنا. |
| - müdire hanım diyen son kişinin ceza aldığını söyleyen not. | Open Subtitles | التي تفسر أن الشخص التالي الذي سيسميها بالسيدة المديرة سوف يعاقب بشدة |
| Daha doğrusu Müdürle ben kızdırdık. | Open Subtitles | أنا و المديرة أثرنا غضب الوكالة كثيراً مؤخراً. |
| Ben üniversite programının yöneticisi, Profesör Nasrin Mehani. | Open Subtitles | أنا البرفسورة ناسرين مهاني المديرة لبرنامج الجامعة |
| Anlaşılan Direktör Mace Daisy'den daha çok eğleniyor. | Open Subtitles | على ما يبدو المديرة ميس تستمتع بهذا أكثر من ديزي |
| Babanın yakın olduğu kişi Şef Seo Ahjumma, haksız mıyım? | Open Subtitles | الشخص المقرب من والدك المديرة الاجوما سيو اليس كذلك؟ |
| Bana bak Yönetmen Gil! | Open Subtitles | (إنظري إلى هنا ، أيتها المديرة (جيل |
| Ben havalı patronum. | Open Subtitles | أنا المديرة اللطيفة. |