| İyi bir polis her an hazırdır. İyi bir polis şehrin sokaklarını iyi bilir. | Open Subtitles | الشرطي الجيد مستعد دائماً الشرطي الجيد يَعْرفُ شوارعَ المدينةَ |
| Yerel haberlere bakarsak, polis şehrin ruhban sınıfında... ortaya çıkan şiddet suçlarını açıklamakta zorlanıyor. | Open Subtitles | على المشهدِ المحليِّ، شرطة مرتبكة للتَوضيح. . تفشّي الجريمةِ العَنيفةِ بين رجالِ دين المدينةَ. |
| Önümüzdeki hafta sonu Şehir dışına çıkmayı planlayanları sıcak bunaltabilir. | Open Subtitles | كُلّ الناس الذين يَتْركونَ المدينةَ بعطلة نهاية الإسبوع القادمة يَجِبُ أَنْ يجدَوها ساخنة |
| Gelecek hafta vali onları Şehir merkezindeki bazı tesislere yollayacak. | Open Subtitles | الإسبوع القادم، الحاكم عِنْدَهُ تفقد لدوائر المدينةَ الإنتخابيةِ |
| Pekala madem ki şehre gidiyorsun, çocuğu da Cats'e götür. | Open Subtitles | اذا كنت ذاهب الى المدينةَ على أية حال، خذُ الطفلةُ على الأقل لرُؤية القططِ. |
| En azından şehre bırakmamı. | Open Subtitles | أَو على الأقل إتّجاهات عُدْ إلى المدينةَ. |
| Bak, bu yaratıkları durdurmazsak şehri yok edecekler. | Open Subtitles | يَستمعُ،إذا نحن لا توقّفْ هذه الأشياءِ، هم ذاهِبونَ إلى حطّمْ المدينةَ. |
| Şehirden taşınamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الإنتِقال من المدينةَ. |
| şehrin çetelerle mücadelesinde yeni umutlar var. | Open Subtitles | الأمل الجديد في حربِ المدينةَ على العصاباتِ. |
| Bu yeni zımbırtı, şehrin yeni araç yasalarına aykırı. | Open Subtitles | حتّى إشعار آخر ان هذا ينتهك رمزِ عربةِ المدينةَ الجديدَ رمز عربةِ؟ |
| Belki de anomali şehrin sistemlerine yayılmıştır. | Open Subtitles | حَسناً، ربما إنتشر الشيء الشاذَّ إلى أنظمةِ المدينةَ |
| Anomalinin şehrin sistemlerine atlamış olması mümkün değil. | Open Subtitles | ليس هناك مجالاً بأن قَفزَ الشيء الشاذَّ إلى أنظمةِ المدينةَ |
| Bu varlık her neyse, şehrin sistemlerini tamamen etkiliyor. | Open Subtitles | حَسناً، مهما كان هذا الكيانِ، ِ انه يَغْمرُ أنظمةَ المدينةَ بالكامل |
| Şehir sınırına yaklaşık 500 metre kaldı. | Open Subtitles | أَحْزرُ لَرُبَّمَا 500 ياردة إلى حدودِ المدينةَ. إشكرْ الله. |
| Florida 95 karayolu Şehir merkezinden itibaren tıkalı. | Open Subtitles | طريقسريع95 مَسْدُودُخارج منطقةِ المدينةَ |
| Evet, burası kesinlikle Şehir çöplüğü değil. | Open Subtitles | نعم، هذا بالتأكيد لَيسَ نفايةَ المدينةَ. |
| Bakın, bakın yaratık şehre saldırıyor. | Open Subtitles | انظر انظر المخلوق يُهاجمُ المدينةَ |
| Tanımlanmayan bir cisim şehre çarptı. | Open Subtitles | جسم غير معروف مجرد ضَربَ المدينةَ. |
| Majesteleri, şehre korumasız girmek aşırı tehlikeli! | Open Subtitles | فخامتكَ، يَدْخلُ المدينةَ بدون حمايةِ خطرُ جداً! |
| Aradığın böyle bir yer değil biliyorum ama tüm şehri dolaştık. | Open Subtitles | النيل، يَستمعُ، أَعْرفُ هذا لَيسَ الذي كَانَ عِنْدَكَ في العقلِ، لَكنَّنا نظّفنَا المدينةَ. |
| Tekneden atla, yoksa bir daha şehri göremezsin! | Open Subtitles | ميجيل انْزلُ من المركبِ، أَو لَنْ تَرى المدينةَ ثانيةً. |
| Fotoğraf çekerim, görülecek yerleri görüp şehri keşfederim. | Open Subtitles | ألتقط الصور، أرى المناظر، اكتشف المدينةَ |
| Şehirden asla ayrılma. | Open Subtitles | أبداً لا يَتْركُ المدينةَ. |