Kadın: Buradaki çekimlerden bir kısmını bütün ülkede yayınlanacak reklamlarımızda kullanmayı planlıyoruz. | TED | المراة: نامل ان نستعمل جزء من هذا في اعلان تجاري محلي، صحيح |
Sevdiğin kadın, neredeyse herkesin öldüğü berbat bir gelecekte kapana kısıIdı. | Open Subtitles | المراة التي تحبها محبوسة في مستقبل فظيع حيث مات الجميع تقريباً |
Dedektif Ruiz, ikinci kadın öldürüldükten sonra ellerinde kanıt olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد مقتل المراة الثانية المحق ريز , قال انهم يملكون دليلا |
Eğer bu kadının doğal bir bağışıklığı varsa, çok değerli demektir. | Open Subtitles | اذا كانت هذه المراة لديها مناعة طبيعية فانها تعتبر ثمينة جدا |
Ailesini öldürdüğün adamı hapse attırdın, bugün de bir kadını öldürdün. | Open Subtitles | سجنت رجلا طيلة حياته بعد ان قتلت عائلته واليوم قتلت المراة |
Yuri'yi bu kadınla olan bağlantısı sayesinde bulacağız. | Open Subtitles | من خلال علاقة هذه المراة القتيلة بيوري فاننا نستطيع إيجاده |
Demek istediğim bu kadın gerçekte kim olduğunu önemsemiyorsa, Aradığın kişi o değil demektir. Ama onu kaybetmek istemiyorum, Mike. | Open Subtitles | كل مااقوله لو ان هذه المراة لاتهتم لك وانت على طبيعتك اذن هي ليست المناسبة لك لااريد ان افقدها مايك |
Bir daha bir kadın konuşuyorsa erkek olduğunu hayal et. | Open Subtitles | المرة القادمة ستسمع ما تقوله المراة تخيل ذلك يا رجل |
Bence korkunç bir şey, tabii kadın erkeğe tecavüz ediyorsa iş değişir. | Open Subtitles | أظن أنه أمر سيء, إلا إذا كانت المراة هي من تغتصب الرجل |
20 yıI sonra bile, beni nasıI mutlu edeceğinibilen tek kadın o. | Open Subtitles | وبعد 20 عاما لا تزال المراة الوحيدة التي تعرف كيف تجعلني سعيدا |
Bana komplo kuran kadın avukatımı kovup arkadaşını tutmamı istiyor. | Open Subtitles | المراة التي لفقت لي الجريمة تخبرني أن أغير محامي بصديقتها |
Şimdi, bu kadın ve erkekleri karşıt bir ilişki içinde konumlandırıyor. | TED | و هذا يجعل الرجل و المراة في علاقة تعارضية. |
O kadının adı Pizzarina Sbarro Sbarro Slice and Calzone Fortune şirketinin mirasçısı. | Open Subtitles | هذه تلك المراة هي بيزارنا سبارو, يجب أن اكون متجه للطابق العلوي للتغيير |
O gece benimle birlikte olan kadının suçlu olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أن المراة التي كانت معي تلك الليلة هي مـُـجرمة |
Bu kadının artık senin tanıdığın kadın olmadığını unutma. | Open Subtitles | الآن،ضع في إلاعتبار تلك المراة إنها ليست زوجة أخيك |
kadını yakaladık. Ahırda saklanıyordu. | Open Subtitles | لقد أمسكنا المراة لقد كانت مختبأة في الاسطبلات |
Güzel olanlar deli oluyor. Güzellik kadını delirtiyor. | Open Subtitles | إذا كانو جميلات سيكونو مجانين فالجمال يقود المراة إلى الجنون |
Bunu başaramazsam sürekli sayım yapan o korkunç kadınla yedi gün geçireceğim. | Open Subtitles | واذا فشلت فى ذلك يجب ان اقضى سبعة ايام تحت زعامة تلك المراة المخيفة |
Hayatıma karışmandan ve sevdiğim kadına hakaret etmenden bıktım usandım artık! Bunu yapmaya devam edersen, ciddi bir sorunumuz var demektir. | Open Subtitles | معك حق ,هذا يكفي سأمت من تدخلك في حياتي وحديثك بالسوء عن المراة التي احبها واذا استمريت ,فسيكون لدينا مشكلة حقيقية |
Çünkü Aynaya baktığımda... gözlerimin kenarlarındaki kırışıklıkları sarkan boynumu kulaklarımdaki kılları ve ayaklarımdaki varisleri görünce bunun ben olduğuma inanamıyorum. | Open Subtitles | لأنني حين أنظُر في المراة وأري التجاعيد حول عيني والجلد المترهّل أسفل عنقي |
64 yaşında erkekler ve Kadınlar 19 yaşlarında koştukları kadar hızlı koşarlar. | TED | اذا الرجل الذي يجري او المراة في 60 من عمره يجري بنفس سرعته عندما كان في 19 من عمره |
kadınların sekste zirveye ulaşma yaşı her ney ise Jan'inki geçen haftaydı. | Open Subtitles | المراة تبلغ ذروتها الجنسية في العمر الذي فيه جان . الاسبوع الماضي |
- Ne? kadınları okuyabilirim. Ona yaklaşmamı istiyor. | Open Subtitles | استطيع ان اقرء افكار المراة هى تريدنى ان اذهب معها |
Uzun zaman önce aynada kendi kendime aynı konuşmayı yapıyordum. | Open Subtitles | لقد خضت نفس الحوار منذ زمن مع نفسي في المراة |
Babasının gözünden düşmesi için kadından iyi bir çare yok. | Open Subtitles | لا يوجد افضل من المراة لتجعل الرجل يفقد مودة والدة |