"المراهقة" - Traduction Arabe en Turc

    • genç
        
    • ergenlik
        
    • ergen
        
    • Gençlik
        
    • ergenliğin
        
    • gençlerin
        
    • büyüme
        
    • yetme
        
    • Teenage
        
    • gençliği
        
    • gençliğine
        
    • ergenliğe
        
    genç bir lise öğrencisi oturuyordu ve gerçekten fakir bir aileden gelmişti. TED طالبة فى المدرسة الثانوية، في سن المراهقة جاءت من أسرة فقيرة حقا
    Kesinlikle. Lütfen, tek isteğim tipik bir Amerikalı genç olmak. Open Subtitles بكل سرور اريد ان اكون الامريكية في سن المراهقة فقط
    Bu insanlar hackerlık yeteneklerini ergenlik çağlarında elde etmişler. TED فكلهم قد تعلموا مهارات القرصنة في أوائل و منتصف المراهقة.
    ergenlik çağımda eskiz eşliğinde çizim yapıyordum ve sanatçı olmak istedim. TED وفي المراهقة كنت أصمم وأرسم وأردت أن أصبح فنانة
    Normalde ergen rüyalarına çok fazla anlam yüklemem ama bu oldukça açıklayıcı görünüyor. Open Subtitles عادةً، لا أُعوّل كثيراً على أحلام المراهقة, ولكن هذا الحُلم بالتحديد مقلق جداً
    Gençlik yıllarınızın sonunda beyniniz olgunlaştığında, tam olarak kahkahayı anlamıyorsunuz. TED و كذلك لا تستطيع فهم الضحك بمجرد وصول عقلك مرحلة النضج بنهاية فترة المراهقة.
    Amber Jones, genç kızına destek olmaya çalışan bekar bir anneydi. Open Subtitles آمبر جونز كانت سيدة عزباء,وتكافع من اجل ان تُعيل إبنتها المراهقة.
    Matias Reyes kendi başına yaşayan onlu yaşlarının sonlarında genç bir adamdı. Open Subtitles ماتياس رايس كان شابا يعيش بشكل اساسي بمفرده في أواخر عمر المراهقة
    Beni aramaya geldiğinde yeniden o korkmuş genç kıza dönüverdim. Open Subtitles حين أتيت بحثًا عنّي أصبحت فجأة تلك المراهقة الفزعة ثانيةً
    Benim favorilerimden biridir, ama evsiz bir genç olmayı deneyimlemeden önce kıymetini bilmediğim bir şeydi. TED هذه إحدى الأشياء المُفضلة إليّ، لكنّها كانت من المسلّمات، قبل أن أبدأ معاناتي مع التشرُّد في سن المراهقة.
    Size genç bir oğlandan bahsetmek istiyorum. TED أريد أن أخبركم قصة عن صبي في سن المراهقة.
    Pazartesi gecesi dünyanın önde gelen uzmanı ergenlik depresyonu hakkında konuşmak için geliyor. Salı gecesi, okulda siddet ve zorbalık. TED يأتي ويتحدث الينا عن اكتئاب المراهقة ومساء الثلاثاء عن العنف في المدرسة الترهيب
    Eğer bir konusu varsa, o da ergenlik. TED إذا كانت تمتلك موضوع، الموضوع عن المراهقة.
    Kızının ergenlik öncesi ve ergenlik sonrası en çok dikkatini çeken değişikliğin utangaçlık düzeyindeki değişim olduğunu söyleyen bir arkadaşımın çok güzel bir anektodu var: TED لديّ حكاية لطيفة من أحد أصدقائي إذ يقول بأن أكثر ما لاحظه في ابنته المراهقة قبل وبعد البلوغ هو مستوى إحراجها أمامه.
    Ve eğer o ergen eskrimci ne kadar güzel bir kadın olacağını görebilseydi asıl kız kardeşinin onu kıskanması gerektiğini bilirdi. Open Subtitles وإن كانت تلك المراهقة الصغيرة تستطيع رؤية أي امرأة جميلة أصبحت.. لكانت ستعلم أن من تجب أن تكون غيورة هي أختها
    Bir anne ve ergen kızı için çok fazla stil, moda, ölçü. Open Subtitles لمجرد أم وابنتها في سن المراهقة ،هناك العديد من الأنواع المواسم، والأحجام
    ergen ve modaya uygun kötümserlik. Sessizlik, Tanrısal sessizlik. Open Subtitles المراهقة الحقيقية، التشاؤم العصري أقصد الصمت، صمت الرب
    - Neden herkese... Gençlik yıllarımı cehenneme çevirdikleri için kendilerini becermelerini söylediğimi iletmiyorsun? Open Subtitles لماذا لا تخبرين الجميع بأنني ألقيت عليهم اللعنة لجعل سنين حياتي المراهقة تبدو كالجحيم
    Yani, bir şekilde vücut kimyası ve öfkeli Gençlik hormonları acayip şekilde değişiyor ve bütün böcekleri etkiliyordur. Open Subtitles وهو الإهتياج الهورمونات المراهقة الذي يجذب كلّ هذه الحشرات. الذي إذا هو أكثر من كيمياء أو هورمونات؟
    Bir yuvamız vardı. ergenliğin eşiğinde iki çocuğumuz vardı. Open Subtitles كان لدينا منزل كان لدينا ولدين يدخلان بسن المراهقة
    Ben gençlerin kahramanıyım salaklar! Beni tanımadınız mı? Open Subtitles انا عبد المراهقة , بحق الجحيم الا تميزنى ؟
    İşte bu bölgenin gelişimine bakan MR çalışmaları büyüme çağında değişimin oldukça çarpıcı olduğunu gösterdi. TED لذا أظهرت دراسات التصوير بالرنين المغناطيسي بالنظر لهذه المنطقة بأنها تخضع لتطورات مهولة خلال فترة المراهقة.
    Birkaç hafta sonra bu yeni yetme hâyâllerinden çıkacağız ve geri dönebileceğimiz bir tekdüzelik kalmayacak. Open Subtitles بعد أسبوعين سنتخرج من حلم المراهقة هذا ولن يكون لنا أي نمط نتطلع إليه
    Oh, hayır, geldi, ama adını "Teenage Mommy-Girl" olarak değiştirdiler. Open Subtitles (بلى، لقد وصل لكنهم أسموه (الأم المراهقة
    Kutup tilkisinin gençliği neredeyse daima yalnız bir yolculuk etmekle geçer fakat birçok canlı tek başına bunu başaramaz. Open Subtitles المراهقة بالنسبة للثعلب القطبي رحلة انفرادية تقريبًا لكن لا تنجح بها أغلب المخلوقات وحدها
    - İyiydi... - Not al bunları. Çünkü bunu gençliğine borçlusun, değil mi? Open Subtitles كان ذا نفع، فعلت ذلك لأجل تلك المراهقة الكامنة داخلك
    Bu sistemin gelişmesi uzun sürer, çocukluktan erken ergenliğe yavaşça gelişmesi zaman alır. TED يستغرق هذا النّظام وقتاً طّويلاً للتّطوّر، ببطء خلال فترة الطفولة، و في بواكير المراهقة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus