"المراهن" - Traduction Arabe en Turc

• Daha iyi
• kadar iyi
• bahisçiyi
• bahisçinin

Kong Qiu'yu Daha iyi bir pozisyona getirmeliyiz, yoksa elimizden kaparlar.
نحن يَجِبُ أَنْ نَبْدأَ بإسْتِعْمال المراهن كونغ شيه أَو آخرون سياخذونه

Çıkardım çünkü onlarsız Daha iyi ateş ediyorum.
أنا نزعتهم لأنني أستطيع أن أضرب المراهن أفضل بدونهم

İç Savaş'tan kalma tüfek harbisinden bahsetmesek Daha iyi.
أقل قالَ حول ذلك مدكِّ بندقية الحرب الأهليةِ، المراهن.

Hayır, hatta ne kadar çabuk ona ulaşırsak o kadar iyi çünkü son baktığımda çocuk kaçırmak hala yasal değildi.
لا، في الحقيقة، كلَّما تسرَّع نَصِلُ إليه، المراهن لأن آخر مَرّة دقّقتُ، الإختِطاف ما زالَ غير شرعيُ.

O düzeysiz bahisçiyi ortadan kaldırmaya niye zahmet edeyim?
لماذا ازعج نفسي بالقضاء على ذلك المراهن منخفض المستوى ؟

Bir bahisçinin çalışabileceği o kadar yer var.
يبدو ان هناك الكثير من الاماكن التي يمكنها استخدام الشخص المراهن

Hastalarımıza Daha iyi bakarsak daha çok kazanırız.
لذا المراهن نحن نَعمَلُ لمرضانا، ثمّ الأكثر نُصبحُ ذوو رواتبَ.

Daha iyi birinin başına gelemezdi.
58,332 لاأصدق أنّ ذلك . المراهن قد رفض الدفع لأجل التذكرة

Sonra, hızlı gitmemin onu Daha iyi yaptığını gördüm.
لكن ثمّ بدا مثل الأسرع رحلنا المراهن الذي هي تعمل...

Jared şimdi Daha iyi bir yerde Gracie.
جاريد في المراهن المكان الآن، جرايسي.

Sırtımı Daha iyi kaşıyabilmek için.
أوه، كُلّ المراهن لحَكّ ظهرِي مَع.

Ama Moriarty'nin ağını dünüşünce, yerimi fazla insan bilmese Daha iyi.
لكن أعطىَ مجالَ عملية Moriarty، الناس الأقل الذين يَعْرفونَ حول مكانِي، المراهن.

Ray şimdi Daha iyi.
راي كُلّ المراهن الآن.

- Senin eleştirilerini Daha iyi duyabilmek için!
- كُلّ المراهن لسَمْع كَ... ... العديدمِنْالنقدِ!

Daha iyi, Daha iyi, bahis, bahis, bahis!
المراهن , المراهن ,راهن , راهن!

-Bıyıklı bir adamım, çünkü arkadaşlarım bana yüzümü ne kadar örtersem, o kadar iyi olacağını söyledi.
عِنْدي a شوارب لأن الأصدقاءَ قالتْ الوجه الأكثر أَغطّي، المراهن. ذلك العالم الحقيقي.

Ne kadar çabuk söylersem o kadar iyi.
إفترضْ كلَّما تسرَّع أُخبرُه، المراهن.

Mayer'deki bahsi ayarladı dedi ki, o yaşlı bahisçiyi kandıramazsam bedenimi geri alamayacağım.
(اثبت الرهان على (ماير قال ان لم اخدع ذلك المراهن العجوز لن استعيد جسدي