| Orada, diri halde getirilen insanlar üzerinde kullanılan prosedürü ilk kez gördüm. | Open Subtitles | وكانت هذه المرة الاولى التي أشهد العملية برمتها بشأن اليهود القادمون الأحياء |
| Şu an, evlendiğimizden beri ilk kez kendimi ondan daha çekici buluyorum. | Open Subtitles | انها المرة الاولى منذ زواجنا التي أشعر فيها انني الطرف الاكثر جاذبيه |
| Buraya ilk kez gelmeme rağmen, bir şekilde gözüme nostaljik görünüyor. | Open Subtitles | انها المرة الاولى أكون فيها هنا ولكن اشعر كانني انتمي هنا |
| Beni böyle yıkman ilk defa olmuyor ama eminimki bu son olacak. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الاولى التي توقفني بها لكنها بالتاكيد لن تكون الاخيرة |
| 8 yıl aradan sonra ilk defa bizi görmeye geliyorsun. | Open Subtitles | هذه هي المرة الاولى خلال ٨ سنوات تأتي لترانا فيها |
| Bu polis tarafından hatalı suçlandığım ilk sefer değil. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الاولى التي احتك بالشرطة السيئة |
| Takma kafana, yoksa hiç kalkmaz. İlk seferde olur böyle bazen. | Open Subtitles | اوه , لا تنزعج لأن ذلك يقود للأسوأ يمكن ان يحدث ذلك فى المرة الاولى |
| Bunun ilk kez kaydedildiği an bu. | TED | هذه المرة الاولى التي يتم فيها تسجيل هذا |
| Bugün burada ilk kez yaşadığım hikayeyi diğer insanlarla paylaşıyorum. | TED | واليوم هي المرة الاولى في اي شكل من الظهور العلني اعترف فيها بالرحلة التي كنت فيها |
| Belirttiğim gibi, bunu ilk kez paylaşıyorum toplumla. | TED | كما قلت لكم هذه المرة الاولى التي اعرض هذا للعامة |
| Ve biz gençler için tüm bunlar gerçekten ilkti, ilk kez savaşın dilini ve silahları duyduk. | TED | لم نكن نعلم كل هذا كان جديدا علينا . انها المرة الاولى التي نشهد فيها لغة الحرب والمسدسات |
| Buraya tayinim çıktığından beri ilk kez tanıdıklarımla birlikte oldum ve bu çok keyifliydi. | Open Subtitles | هذه المرة الاولى منذ أن انتقلت لهنا . التي أقضي بها وقتي مع شخص . هذا جيد |
| Uzun zamandır ilk kez sesini yükselttin. | Open Subtitles | هل تعرف ، انها المرة الاولى التى ترفع فيها صوتك منذ وقت طويل |
| Brick'i ilk kez çıplak görmeyeceğim ki. | Open Subtitles | انها ليست المرة الاولى التى أرى فيها بريك بدون ملابس |
| Böyle bir şeyi ilk defa yapıyorduk. | TED | في المرة الاولى التي بدأنا العمل على هذا |
| Merhaba. Seninle ilk defa şimdi konuşabiliyorum, başka bir gün, tekrar konuşuruz. | TED | مرحباً. هذه المرة الاولى التي اتحدث إليك، وربما اتحدث إليك قريبا. |
| İlk defa böyle bir Knightmare'la karşılaşıyoruz! | Open Subtitles | هذه المرة الاولى الّتي أرى فيها مقاتلة مثل هذه |
| Bu Şeytan'ın yuvasından sürüldüğü ilk sefer olmazdı. | Open Subtitles | ولكن كما تعرفين فالشيطان يمكن أن يطرد من داخل مستضيفه وهذه ليست المرة الاولى |
| - Nedir o elindeki? - İlk seferde gözden kaçırmışız. | Open Subtitles | ـ لقد وجدنا دليل جديد لم نره المرة الاولى |
| Üzgünüm, birazcık gerginim. Bu ilk seferim. | Open Subtitles | اسفه انا متوترة قليلا انها المرة الاولى لي |
| Ben ilk seferinde 10 yaşındaydım. Yani yeteri kadar büyüksün. | Open Subtitles | فى المرة الاولى كنت 10 اعنى اننى كنت كبير |
| Aslında Bu ilk olmayacak. Daha önce iki kere evlenmiştim. | Open Subtitles | هذه ليست المرة الاولى , في الواقع تزوجت مرتين من قبل |
| İlkinde geldi. Bir daha gelecektir. | Open Subtitles | هو عاد الينا في المرة الاولى وسيعود مرة اخرى |
| - İlk kez mi yapıyorsun? | Open Subtitles | هل هذه المرة الاولى لك ؟ |
| Bak, üzgünüm. İlk seferin olmam gerektiğini sanmıyorum. Oh, neden? | Open Subtitles | لا جيسون , اسمع , أنا آسفة لا اظن بانه يجب علي ان اكون المرة الاولى لك |