Ona daha fazla zaman vermeliyiz. Bakın, Zeyna geri dönecektir. | Open Subtitles | يجب أن نعطيها المزيد من الوقت انظر، زينا ستعود به |
Umurunda değil mi? Bu konuyu polislere bırakıyorum. daha fazla zaman kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أخبر الشرطة لتتعامل مع ذلك الأمر لن أضيع المزيد من الوقت. |
Her şey kontrol altında, sadece biraz daha zaman lazım. | Open Subtitles | كل شيء تحت السيطرة أنا فقط احتاج المزيد من الوقت |
Nasıl olur da dişlerimize aklımızdan daha çok zaman ayırırız? | TED | كيف نقضي المزيد من الوقت في العناية بأسناننا مقارنة بعقولنا. |
Tabi senin Bayan Ekim ile biraz daha zamana ihtiyacın yoksa. | Open Subtitles | إلا بالطبع مالم كنت تريد إمضاء المزيد من الوقت مع مجلتك |
Buna karar vermeden önce daha fazla zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج إلى المزيد من الوقت قبل أن أوافق على هذا |
Benimle daha çok vakit geçirmek için sabırsızlandığını söyledi ama. | Open Subtitles | قال انه يتطلع الي قضاء المزيد من الوقت معي ياسيدي |
İhtiyacımız olan şey daha fazla adam değil, daha fazla zaman. | Open Subtitles | ما نحتاجه الان ليس المزيد من الرجال ولكن المزيد من الوقت |
daha fazla zaman ve insanla birlikte değişim artık daha muhtemel. | Open Subtitles | مع المزيد من الوقت و الأرواح التي أنقذت إمكانية التغيير أسية |
Kendimize öğretmek için daha fazla zaman harcasaydık ne olurdu? | TED | ماذا سيحدثُ لو أمضينا المزيد من الوقت لتعليم أنفسنا؟ |
daha fazla zaman kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن ذلك يبرر تضييع المزيد من الوقت |
Seninle daha fazla zaman harcayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أضيِّع المزيد من الوقت عليك |
Hayır. Sadece biraz daha zaman verin. Ne yapabileceğime bakacağım. | Open Subtitles | لا, أمهلوني المزيد من الوقت و سأرى ما بإمكاني فعله |
Bunu ilan etmek için biraz daha zaman geçmesini bekleyelim. | Open Subtitles | دعنا نمنحه المزيد من الوقت قبل أن نجري ذلك الاتصال. |
Sanırım biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bize biraz daha zaman verin. | Open Subtitles | مهلا , نحتاج الى المزيد من الوقت فقط امنحونا المزيد من الوقت |
Bu daha fazlasını görmek için daha çok zaman demek değil. | TED | لا يعني هذا أنك بحاجة لقضاء المزيد من الوقت لرؤية المزيد. |
Her işlem daha fazla ameliyat ve hastanede geçirilecek daha çok zaman demek. | Open Subtitles | ووفقا لكل التوقعات، المزيد من الجراحات ستعني المزيد من الوقت على سرير المستشفى، |
Geri çekilin millet. biraz daha zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | ابقوا في الخلف جميعاً أحتاج إلى المزيد من الوقت |
Bay Fox, delilleri incelemek için daha fazla zamana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | سيد فوكس .. نحن نحتاج الى المزيد من الوقت لدراسة الأدلة |
Benimle olumlu sebepten dolayı ilgilenen birinin olması beni iyi hissettiriyordu ve beraber gittikçe daha çok vakit geçirmeye başladık. | Open Subtitles | إنه لمن المريح أن يكون لديك شخص يركّز إنتباهه عليّ لأجل سبب إيجابي وشرعنا في قضاء المزيد من الوقت سوية |
Niye birlikte biraz zaman geçirmiyoruz ve bakalım ne kadar ileri gideceğiz? | Open Subtitles | لمّ لا نقضي المزيد من الوقت معاً ونرى إلى أين يقودنا ذلك؟ |
Ailenle Daha fazla vakit geçirmek istediğini söyleyen sensin sanıyordum. | Open Subtitles | وأعتقدأنكالذيقلت .. أنك تريد قضاء المزيد من الوقت مع عائلتك |
Keşke daha fazla zamanımız olsaydı ama artık veda etme vakti. | Open Subtitles | تمنيت لو أن لدينا المزيد من الوقت لكن حان وقت الوداع |
Usta, belki daha çok çalışmaya, usta, Daha çok zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | الماجستير، وربما المزيد من الوقت للتدريب. |
daha fazla zamanım olsaydı eğer köpeğimi oraya gidip parayı alması için eğitirdim. | Open Subtitles | وإذا كان لي المزيد من الوقت و الكثير من الكوكيز كنت سأدرب كلبي للذهاب و الحصول على المال |
Hayır, eğer düşünmek için zaman istediysen. | Open Subtitles | لا , إلا إذا طلبتي المزيد من الوقت لتفكري بالأمر |
Belki de beraber biraz daha vakit geçirebiliriz diye düşünüyorum. | Open Subtitles | كنت أفكر,أنه ربّما يمكننـا أن نقضي المزيد من الوقت معـاً |