| Fakat o bataklık cadısının yetenekleri konusunda bir fikri yok. | Open Subtitles | ولكن ليست لديها فكرة عما تستطيع ساحرة المستنقعات هذه فعله |
| Ve aslında kısa zaman öncesine kadar tarıma ve kalkınmaya yol açmak için bataklık kurutmak konservasyonun gerekliliği olarak görüldü. | TED | وفي الواقع، كان يعتبر تجفيف المستنقعات لإفساح الطريق للزراعة و التنمية الحضرية جوهر المحافظة على الحياة منذ وقت ليس ببعيدٍ. |
| Onu çıplak ayakla engebeli tarlalarda, bazen bataklığa benzer yerlerde yürürken görebilirsiniz. | TED | فانت ترأه يمشي حافياً علي ارضاً غير مستوية ,وربما في المستنقعات حتي , وما الى ذلك |
| Evinin arkasındaki bataklıkta içine her böcek girdiğinde kapanan bir bitki türü buldu. | TED | ففي المستنقعات خلف منزله، وجد نبتة تنغلق بسرعة في كل مرة تسقط فيها حشرة. |
| Sanki Gotham şehrinden bir binayı söküp bataklığın ortasına koymuşlar gibi. | Open Subtitles | أقصد ، تخيل شيئا مثل جوثام سيتي في وسط أراضي المستنقعات |
| Suyla çevrili ve bununla tanımlanan bir eyaletiz, ama yüzyıllardır bataklıklar ve sulak alanlar mücadele edilmesi gerekli engeller olarak görüldü. | TED | نحن في ولاية يحيط الماء بها، ولعدة قرون، اعتبرت المستنقعات والأهوار عقبةً يجب التخلص منها والتغلب عليها. |
| Aptal herif bataklıktan kaçmaya çalıştı. | Open Subtitles | زميلنا الغبي حاول الهروب خلال المستنقعات المليئة الضباب |
| Bolotnitsa. Bu, elbette, Slav bataklık denizkızı. | TED | تلك، بالطبع، حورية المستنقعات السلافية. |
| Kendisine bataklık ve hummadan başka ne sunabilirim ki? | Open Subtitles | كلا ماذا لدي لأقدمه غير الحمى و المستنقعات |
| bataklık tekneleri. Tamam. bataklıkta kullanılanlardan. | Open Subtitles | ، زوارق المستنقعات أجل ، مثل المستخدمة في المستنقعات |
| İspanyol misyonerliği yanındaki bataklık. | Open Subtitles | إلى المستنقعات عن طريق مبعوث أسبانى عجوز. |
| Şu anda Şafak Çocukları ve bataklık Melekleri var. | Open Subtitles | لقد أصبح هناك أولاد مطلع الفجر و ملائكة المستنقعات |
| Hedefi bataklık ülkesi, yani bu ormanın içinden geçmek zorunda. | Open Subtitles | يتجه ناحية بلاد المستنقعات وهو مظطر لعبور هذا الوادي |
| Su onlara bir şey yapmaz, Pando. Ben bir keresinde bataklığa düşürmüştüm. | Open Subtitles | لا يجب أن يفسدها الماء فهي مصممة كي تتحمل المستنقعات |
| Kafamdaki suydu; onu almak için Kızılderilileri bataklığa götür. | Open Subtitles | لقد كانت الفكرة أن نحضر الهنود الحمر لسحبها من المستنقعات |
| bataklığın kuzey kenarı, iniş bölgemizden beş mil uzakta. | Open Subtitles | على الطرف الشمالي لمنطقة المستنقعات على بعد خمسة أميال من منطقة هبوطنا الأصلية |
| bataklıklar ve sivrisineklerden kurtulmak için ödenek istemekteyim. | Open Subtitles | أريد ضماناً بخصوص مشكلة المستنقعات في دومبيز |
| bataklıktan bir çocuk, varlıklı bir hanımefendinin kızıyla eşit olarak arkadaşlık edip sonra da demirci olmak için geri dönemez. | Open Subtitles | طفلٌ من المستنقعات لا يصاحبُ أبنةُ سيدة غنية كأصدقاء , ثم يعود ليصبح حداداً |
| Bu suyla kaplı ormanlardaki bu eski bataklıklarda yuva yapar, çiftleşir ve ürerler. | TED | يبنون الأعشاش ويتزاوجون ويتكاثرون في هذه المستنقعات النائية في الغابات المغمورة بالماء. |
| Cambrien patlamasında hayat bataklıklardan meydana geldi (oluştu), karmaşa su yüzüne çıktı, ve elimizdeki bilgilere göre nerdeyse yarı yolda olduğumuzu söyleyebiliriz. | TED | فالحياة، في انفجار الطبقة الزمنية الكمبري، انبثقت من المستنقعات وتزايد التعقيد ومن هنا نعرف أننا في منتصف الطريق. |
| En azından bataklığı kurutabiliriz! | Open Subtitles | لكنها تكلف الخزينة على الأقل فقط تصريف المستنقعات |
| Ait olduğum bataklıklara dönüyorum. | Open Subtitles | سوف أعود من حيث أتيت, إلى المستنقعات |
| Bizim emirlerimiz tüm vahşetimizle ve merhamet olmadan Amerikalıları, Moselle Nehri'nin buzlu bataklıkları boyunca Almanya'nın dışına sürmektir. | Open Subtitles | و مهمتنا أن نقوم بكل عنف و قسوة بإجبار "الأمريكان" علي التراجع إلي المستنقعات الجليدية |
| Bataklıktaki sürücü bundan pek hoşlanmamıştı. | Open Subtitles | سائق الكومةَ في المستنقعات لم تكن تصدر منه مثل هذه الأشياء اطلاقاً. |
| Burası Çin'de son kalan tuzlu bataklıkların da bulunduğu zengin bir tarım bölgesi. | Open Subtitles | الزراعية الخصبه المناظر الطبيعيه بعض من آخر ما تبقى من المستنقعات المالحه فى الصين |
| Ancak bu türün evrimi, ova bataklıklarında yaşamak üzere, kül çöllerinde değil. | Open Subtitles | لكن فصيلتها تطورت لتزدهر في أراضي المستنقعات العشبية الخصبة وليس في بيئة الرماد القاحلة هذه |