Ve böyle projeler şehrin birçok yerinde yaptık her türlü muhitte. | TED | ولقد قمنا بهذه المشاريع في جميع انحاء المدينة وفي جميع الاحياء |
Bu projeler hakkında epeyce bir düşünebilir, hatta felsefe yapabilirim. | TED | أحاول أن أفكر بعمق و أبني فلسفة معينه لهذه المشاريع |
Öğrencilerin yaptığı bir proje kendisinin çok ilgisini çekmişti, buradan bir kitap çıkabileceğini düşündü ve bu öğrencilerle tanışmak istedi. | TED | وأُعجب بشدة بأحد المشاريع التي قام بها الطلاب، وفكر أنه يمكن أن يَنتُج عنه كتابًا، وأراد أن يقابل هؤلاء الطلبة. |
Sizinle paylaşmak istediğim ilk proje aslında laboratuvarımızdaki ilk projelerden biridir. | TED | أول مشروع أود أن أشاركه معكم هو من المشاريع الأولى المنجزة في مختبرنا. |
Günümüzde kalkındırma kurumları da finanse ettikleri projeleri kamu incelemelerine açıyorlar. | TED | مؤسسات التنمية اليوم هي أيضا تفتح المشاريع التي تمولها للتدقيق العام. |
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum: Bu projelerin tamamen farelerle ilgili olduğunu düşünebilirsiniz fakat eninde sonunda insanlarla ilgili. | TED | وفي الختام ، أود أن أقول في الواقع، قد تعتقد أن هذه المشاريع حول الجرذان، ولكن في النهاية هي عن الناس. |
Kere ve ekibi geleneksel inşaat tekniklerini kullanan projeler tasarladı. | TED | وقد صمم كيري وفريقه المشاريع التي تستخدم تقنيات البناء التقليدية. |
Ve bu projeler, etraflarındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için. | TED | وهذه المشاريع لجعل العالم من حولهم مكانا أفضل. |
Bu soruyu temel alarak, üzerinde çalıştığımız çok farklı projeler geliştirdik. | TED | وبناءً على هذا السؤال, كان لدينا العديد من المشاريع المختلفة التي كنا نعمل عليها |
Bu projeler bazı konular hakkındaki merakımdan ortaya çıktı, örneğin, daireleri için ne kadar kira ödüyorlardı? | TED | وهذه المشاريع انبثقت من أسئلة راودتني، مثل: كم يدفع جيراني في مقابل شققهم؟ |
Çok şaşırtıcı hayran mesajları, çok harika projeler alıyorum ve benim için en büyük an son Cadılar Bayramı'nda yaşandı. | TED | و تصلني أروع ايميلات معجبين، و أحصل على أروع المشاريع و أكبر لحظة بالنسبة لي أتت في آخر هالوين. |
Benim stüdyomun işlerini bilmeyen kişiler için üzerinde çalıştığımız birkaç proje göstereceğim. | TED | انا فقط سأظهر، للأشخاص الذين لا يعرفون عمل الاستوديو الخاص بي ، عدد قليل من المشاريع التي عملنا عليها. |
Kitapları dijitalleştirmeye çalışan çok fazla proje var. | TED | هناك الكثير من المشاريع تحاول رقمنة الكتب. |
Bu proje bir yılda binlerce hareket başlattı, yüzbinlerce insanı harekete geçirdi, milyonlarca görüş yarattı. | TED | هذه المشاريع تطلبت آلاف المبادرات في سنة واحدة، لجعل مئات الآلاف من الناس تشارك، لخلق ملايين المشاهدات. |
Bu araştırmalarla ilgili iki proje göstereceğim size ve bununla başlayacağız. | TED | سأطلعكم على اثنين من المشاريع والتي هي تحقيقات في هذا الاتجاه، وسوف نبدأ بهذه. |
Biz çocukken Parklar Birimi şu büyük projeleri yapmak istiyordu. | Open Subtitles | لما كنا صغار قسم الحدائق كان سيفعل تلك المشاريع الضخمه |
Yapıcı projelerin beynidir. Ve işte bir tanesi için bir örnek. | TED | انها ادمغة لمصمصي المشاريع .. وهذا مثال عليها |
Artık biri bizi gözetliyor yok, Kedi Yürüyüşü projesi yok, | Open Subtitles | لن يعود لي أخ أكبر. ولا مزيد من المشاريع المنصة |
Bu diğer uygulama bizim hedeflediğimiz projelere ve uygulamalara yakındır. | TED | هذا تطبيق آخر قريب من المشاريع والتطبيقات التي نهدف لها. |
Hayatımda birkaç muhteşem projede çalışma lütfuna sahip oldum. | TED | لقد انعم الله علي في حياتي اذ خولني ان اعمل على مجموعة من المشاريع المذهلة |
Böylece bu projenin başarısı sayesinde öğrencilerimi zorlamak için daha fazla mühendislik projesi yaratmaya devam ettim. | TED | وبسبب نجاح هذا المشروع، واصلتُ إنتاج المزيد من المشاريع الهندسية لتحدي طلابي. |
Şimdi inşa ettiğimiz bir dizi projeyi size göstereceğim; tek boyutlu, iki boyutlu, üç boyutlu ve hatta dört boyutlu sistemler. | TED | الآن سأريكم بعض المشاريع التي قمت ببنائها، أنطمة ذو بعد واحد و بعدين و ثلاثة أبعاد وحتّى أنظمة ذو أربعة أبعاد. |
Üzerinde çalıştığımız projelerde bu düz binalar, zevkli şekiller olabilirken, ancak maddiliği aynı hissi veriyor, gerçekten uzun zamandır araştırmaya çalıştığımız ve alternatifler keşfettiğimiz bir şey. | TED | في المشاريع التي عملنا عليها، هذه المباني الملساء، حيث أنها قد تكون بشكل فاخر، لكن الجوهر هو نفسه، شيء كنا تحاول البحث عنه حقا، واستكشاف البدائل. |
Silikon Vadisi piyasalar suçlanmalı diyor, özellikle girişim sermayedarlarının girişimcilere sundukları teşvikler. | TED | وتقول فالي سليكون ان الاسواق هي السبب , ولا سيما الحوافز التي أصحاب رؤوس الأموال يقدموها لأصحاب المشاريع. |
Benzer toplum projelerine yansıttığınız sanatsal bakışınızı sanat üretim fonu olarak beğeniyoruz. | Open Subtitles | ..يعجبنى أن الفن الذى تقدميه ..يعكس المشاريع التى نوصى بها داخل المؤسسه |
Eski politikayı unutun ve kendiniz ile şehriniz için Liangs projesine evet deyin. | Open Subtitles | فقط انسى السياسه ووافق على هذه المشاريع من أجلك ومن أجل المدينه |
Orada sizlerle olamadığım için üzgünüm ama sürüsüyle Hollywood projelerim var ve bu ceketler kendi kendilerine kollarından kesilmiyorlar. | Open Subtitles | آسف لأنني لم أكن هنا معكم شخصياً، لكنني لديَّ العديد من المشاريع بهوليود وهذا الجواكيت لن تقص الأكمام بنفسها. |