| - Yani şüphelendiklerim arasında değilsin. - Neden şüpheli olayım ki? | Open Subtitles | وهذا يحذفك من قائمة المشتبه بهم ولماذا تشتبه بي من الأساس؟ |
| Bu bize seni şüpheli listesinden çıkartmak için bir şans verir. | Open Subtitles | ممتاز ، هذه سوف تعطينا فرصة بأن نستبعدك من المشتبه بهم |
| Olağan şüpheliler. Burada, Tanzanya'da, bireylerin yüzde 30'unun yüksek tansiyonu var. | TED | المشتبه بهم عادة هنا في تنزانيا، ٣٠٪ من الأفراد لديهم ارتفاع ضغط الدم |
| Departmandaki haini bulma soruşturmasını sen başlattın ve böylece suikast olduğunda, şüpheliler listesinin en altında yer alacaktın. | Open Subtitles | لقد بدأت هذا التحقيق بسبب وجود خائن فى ادارتنا لذا حين تتم عملية الاغتيال تكون أنت فى ذيل قائمة المشتبه بهم |
| Dolaştığımız bölgede bir soygun olmuştu ve şüphelileri arıyorlardı. | TED | لقد كانت هناك سرقة في المنطقة، وكانوا يبحثون عن المشتبه بهم. |
| Tutuklanacak şüphelilerin sayısından bahsedince polis şefi gerçeğe yaklaştı. | Open Subtitles | رئيس الشرطة اقترب من الحقيقة عندما تكلم عن عدد المشتبه بهم الذين قد يقبضون عليهم |
| Bana bazı kadınların bebeklere, bazı kadınların ise şüpheli şahıslara doğum yaptığını öğretti. | TED | علمتني كيف تلدُ بعض النساء أطفالهن وغيرهن إلى المشتبه بهم. |
| Beni şüpheli listesinden çıkartmalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تحذفني من قائمة المشتبه بهم خاصّتك. |
| İçinizden şüpheli bulmakta zorlanmadığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | انظروا ياأصدقائي فإنه ليس كما لو كان هناك أي نقص من المشتبه بهم بينكم |
| Birliğiniz, üç şüpheli şahıs tutuklamış. | Open Subtitles | 28 يونيو، '88، وحدتك اعتقلت ثلاثة من المشتبه بهم. |
| Üçüncü derecedeki şüpheliler hakkındaki bilgiler gizlidir. | Open Subtitles | كل المعلومات بخصوص المشتبه بهم من المستوى الثالث معلومات سرية |
| Tekrar belirteyim ki Bay Miller... burası karanlık olduğundan şüpheliler sizi göremez. | Open Subtitles | دعْني أُطمأنُك، سّيد ميلير المشتبه بهم لا يَستطيعونَ رُؤيتك بينما أنت تجلس هنا في الظلام |
| Yani o da şüpheliler listenizde mi? | Open Subtitles | لا تخبرني إذن أنه من قائمة المشتبه بهم ؟ |
| İyi bir nokta daha. Bu iyi noktaları bir araya getir. Günün sonunda ortaya şüpheliler listesi çıkacaktır. | Open Subtitles | نقطة أخرى جيدة أجمعوا هذه النقط الجيدة معا وأخبروني من المشتبه بهم |
| Ama en azından olağan şüphelileri ekarte ettim. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أنا من يحكم المشتبه بهم المعتادين. |
| Buna vaktimiz yok Ryan. Şu an serbest dolaşan şüphelileri gördüm. | Open Subtitles | ليس لدينا وقت لهذا ، لدي اتصال مع المشتبه بهم الذى هم طليقون حتى الان |
| şüphelilerin, 30-35 yaşlarında birisi kahverengi, diğeri siyah saçIı iki beyaz erkek oldukları belirlendi. | Open Subtitles | تم وصف المشتبه بهم على انهم رجلين ابيضين العمر من 30 إلى 35 سنة احدهما اسود الشعر والآخر بني |
| Soruyorum çünkü o zamanlarda şüphelilerden biride oydu. | Open Subtitles | أنا أسئل لأنهُ كان أحد المشتبه بهم حينها. |
| Üç şüpheliyi evin bu tarafına nasıI çekeceksin? | Open Subtitles | كيف ستجعل المشتبه بهم يذهبون للساحة الأمامية؟ |
| Stella bunu şüphelinin bilgisayarında buldu. | Open Subtitles | ستيلا الحصول عليه من الكمبيوتر المحمول في دور علوي المشتبه بهم. |
| Maalesef, şüphelilere geri dönmelisin. | Open Subtitles | ولسوء الحظ , لقد أصبح لديكِ الآن العديد من المشتبه بهم |
| Yani elimizde, Charles Cooper dahil, dokuz şüphelimiz var. | Open Subtitles | حتى الآن لدينا تسعة من المشتبه بهم بما في ذلك تشارلز كوبر. |
| Hüküm verilmiştir: "zanlı büyücülükten suçlu bulunmuştur." | Open Subtitles | قررنا بالإجماع أن المشتبه بهم مُذنبون بتهمة السحر |
| İkinci ve üçüncü sayfalar şüphelilerle ilgili. | Open Subtitles | الصفحة الثانية و الثالثة كلها عن المشتبه بهم |
| DJ Pratt, soruşturması devam eden bir davanın baş şüphelisi. | Open Subtitles | دي جي برات هو أحد المشتبه بهم في التحقيق الجنائي المستمر، |
| Dediğim gibi, Zanlıların elenişinde çok titiz davrandık. | Open Subtitles | كما كنت أقول ، أننى كنت أفكر أننا كنا في غاية الدقة في الطريقة التى استبعدنا بها المشتبه بهم |
| Ayrıca Ahlak Masası şüphelilerinden uzak durmamı söylesin diye bir yığın evrakın altına gömülmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولا اريد ان اصبح مدفوناً تحت العمل الكتابي لذلك فقط المدعي يمكنه اخباري عن التَرَاجُع عن المشتبه بهم |
| Pekala, şüphelilerimizden biriymişim gibi cümlelerimi tamamlayıp durma. | Open Subtitles | أوكي.. لا تنهي جُملي كأنني أحد أولئك المشتبه بهم |