| Oh, ben... bak, lanet olsun, başı dertte olan biri o, ben değilim. | Open Subtitles | أوه، آي .. . النظرة، يَلْعنُه، هو واحد في المشكلةِ هنا، لَيسَ ني. |
| Görünmez adamın başı bayağı dertte. | Open Subtitles | أنا أَقُولُ رجلَ خفي في الكثير مِنْ المشكلةِ. |
| Ochô, başı belada olan Hiiragi'yi gizliyor. | Open Subtitles | اوشو يَآْوي هايراجي، التي في المشكلةِ الكبيرةِ. |
| Bu küçük sorunu çözebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْلَّ تلك المشكلةِ الصَغيرةِ. |
| Bu belaya girmene değmez. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنت يَجِبُ أَنْ تَذْهبَ إلى كُلّ تلك المشكلةِ. |
| Umarım bir bayanla başın derde girmemiştir. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّ ميكونش فية بنت في المشكلةِ. |
| Bir terapist yardımıyla sorunun köküne kadar inebilir ve sıkıntınıza sebep olanı bulabilirsiniz. | Open Subtitles | مَع المعالج يُمْكِنُ أَنْ تصل إلى أساسِ المشكلةِ تكتشفْ الشيءِ الذي يُسبّبُ القلقَ |
| Saç ektirdiğinden beri başına bir sürü bela açılmış gibi görünüyor.. | Open Subtitles | هو يَبْدو مثل أنت سَيكونُ عِنْدَكَ كثيراً مِنْ المشكلةِ منذ أن تَزْرعْ الشَعرَ. |
| Birisi Craig'in başı dertte demek için aradı. | Open Subtitles | شخص ما اتصل للتو يقول أن كريج في المشكلةِ. |
| -Şimdi başın dertte. | Open Subtitles | مارسْ الجنس معك. والآن أنت حقاً في المشكلةِ. |
| Ya gerçekten başım dertte olsa? | Open Subtitles | ماذا لو أنّ أبداً في المشكلةِ الحقيقيةِ؟ |
| Birinin başı dertte olduğunda yaptığımız şey bu. | Open Subtitles | هذا ما نحن نَعمَلُ إذا شخص ما في المشكلةِ. |
| Bana başının dertte olduğunu söyledin. | Open Subtitles | النظرة، أخبرتَني أنت كُنْتَ في المشكلةِ. |
| Gerçekten öyleyse ikinizin başı büyük belada. | Open Subtitles | إذا تلك الحالةُ، أنت إثنان في المشكلةِ العميقةِ. |
| Eğer gerçekten insan olmanın kriteri buysa başım büyük belada. | Open Subtitles | إذا تلك المعاييرُ لأنْ يَكُونَ إنساني جداً، ثمّ أَنا في المشكلةِ الكبيرةِ. |
| Başın büyük belada küçük hanım. | Open Subtitles | أنت في المشكلةِ الكبيرةِ، سيدة. |
| Bu sorunu çözmezseniz, yaz maz kalmayacak. | Open Subtitles | أنتم لَنْ يَكونَ عِنْدَكمَ صيف مالم تَتعاملُوا مع هذه المشكلةِ. |
| Kimin suçu olursa olsun sorunu çözülmüş bilin. | Open Subtitles | حَسناً، أيا كان هو المُذنب، تعتبرُ هذه المشكلةِ حَلّتْ. |
| Sanırım "alkoldü" seni en başından beri belaya sokan. | Open Subtitles | أعتقد خمر الذي حَصلَ عليك في المشكلةِ في المركز الأول. |
| Geçen sene tanışsalardı böyle bir belaya girmezdik. | Open Subtitles | نحن لَنْ يَكونَ عِنْدَنا هذه المشكلةِ إذا هم يَجتمعونَ السَنَة الماضية. |
| Donny'nin başını derde sokmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ الحُصُول على دوني في المشكلةِ. |
| Kanunla başımı derde sokmadım. | Open Subtitles | ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ في المشكلةِ مع القانونِ |
| Ne yazık ki dün öyle bir sorunun yoktu. | Open Subtitles | سيئ جداً أنت ما كَانَ عِنْدَكَ تلك المشكلةِ ليلة أمس. |
| Şimdi kimin başı bela da? | Open Subtitles | التي في المشكلةِ الآن؟ هو. هَلْ رَأيتَه؟ |