"المشكلة هي أن" - Traduction Arabe en Turc

    • Sorun şu ki
        
    • Olay şu ki
        
    • problem şu ki
        
    Sorun şu ki, kadınlar benimle ilgilenmiyor sosyete kadınları yani. Open Subtitles المشكلة هي أن النسوة لايولينني اهتمامًا، بل كل مجتمع النسوة،
    Ama Sorun şu ki, bunlar talimat amaçlı işaret cihazlarıdır. TED ولكن المشكلة هي أن هذه أجهزة اشارة تعليمية.
    Sorun şu ki, kanunların konulduğu binaların komite odalarında eğitim olmaz. TED المشكلة هي أن التعليم لا يحصل في قاعات اللجان في المباني التشريعية.
    Sorun şu ki, savaşta basit ve çıplak bir gerçek yok. Tek bir basit, çıplak gerçek. TED المشكلة هي أن الحرب لا تملك حقيقة بسيطة واضحة، حقيقة واحدة بسيطة وواضحة.
    Hayır ama Olay şu ki, o listedeki bir çok adamın da torunları var. Open Subtitles لا ولكن المشكلة هي أن معظم الرجال في تلك القائمة لديهم أحفاد أيضًا
    Sorun şu ki istihbarat memurları işe karışmazlar. Open Subtitles المشكلة هي أن ضبّاط الإستخبارات لا يحظون بالمشاركة.
    Sahili kontrol altına aldık ama Sorun şu ki, Monty, Caen'e ilerlemek için acele etmiyor. Open Subtitles حسنا لقد حصلنا رأس جسر ساحليّ مضمون المشكلة هي أن مونتي اخذ وقتا فى التحرك الى كين
    Sorun şu ki insanlar her zaman anlaşamıyor. Open Subtitles لكن المشكلة هي أن لناس لا يوافقوننا الرأي دائماً
    Ama Sorun şu ki, sonunda kendinden... kaçınmaya başlıyorsun. Open Subtitles من الجيد تجنب الأشياء لكن المشكلة هي أن.. تتجنبي نفسك في النهاية
    Sorun şu ki, dünya her zaman bizim istediğimiz gibi bir yer olamıyor. Open Subtitles لكن المشكلة هي أن الكون لا يسير هكذا فقط لأنكِ تريدين هذا
    Sorun şu ki, dünya her istediğimizde bizi yalnız bırakıp gidemiyor. Open Subtitles المشكلة هي أن المشاكل لا تختفي فقط من الكون لأنك تريد هذا
    Sorun şu ki, Baş Şansölye pek iyi bir takım oyuncusu değil. Open Subtitles المشكلة هي أن المستشار الكبير ليس من ضمن الفريق
    Sorun şu ki tüm birikimim hisse senetlerinde bağlı o yüzden şu anda nakit bakımından fakirim. Open Subtitles المشكلة هي أن كل أموالي على شكل أسهم لذا، ليس عندي مال نقدي الآن
    Sorun şu ki, sana 2 hafta içinde aşık olmayan kız yok Open Subtitles لا، المشكلة هي أن تواعد الفتاة لإسبوعين تتصل بها تليفونياً وتجعلها تقع في حبك ثم تقع في حبك وتقتر عليها حبك مثل شحيح
    Sorun şu ki, birinin seni giydirip soyundurması çok kişisel bir durum. Open Subtitles المشكلة هي أن لبس الملابس وخلعها أمر شخصي جدًا
    Sorun şu ki bu boyutları kıvırmanın birden fazla yolu var. Open Subtitles المشكلة هي أن هناك أكثر من طريقة لإلتفافهم
    Fakat Sorun şu ki çoğu kimse anlaşmazlığa yol açan, gülünç fikirlere, çoğu zaman açıkça duygusal sebeplerden çaresizce inanıyor. Open Subtitles المشكلة هي أن معظم الناس معظم الوقت يائسين ليؤمنوا سام هاريس عالم أعصاب و مؤلف يائسين ليؤمنوا
    Sorun şu ki, işveren onları işten çıkarmakla tehdit edince, kendimizi sorumlu hissettik. Open Subtitles أجل، ولكن المشكلة هي أن الشركة التي توظفهم هددت بفصلهم لذا شعرنا بأنه يتوجب علينا مساعدتهم
    Jesse Sorun şu ki Carlos Nando'nun birisini öldürdüğünü gördü. Open Subtitles جيسي كل المشكلة هي أن كارلوس يعلم أن ناندو قتل شخصاً
    Olay şu ki, annem Justin ve Tommy arasında bir şeyler olduğunu biliyor. Open Subtitles المشكلة هي أن أمي تعرف أن هناك (أمر ما بين (جاستن) و (تومي
    problem şu ki insanlar vücut ısılarını bir termometre olmadan ölçemezler. TED والآن، المشكلة هي أن الإنسان لا يستطيع كشف درجة حرارته بدون جهاز مقياس الحرارة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus