"المطر في" - Traduction Arabe en Turc

    • yağmur
        
    • yağmurun
        
    Eğer burayı kirletirseniz, yağmur benim ülkeme ulaştığında, biz bu durumdan etkileneceğiz. TED إذا لوثت هنا، سيصلنا تأثير ذلك عليه عندما ينزل المطر في بلدي.
    Ama evleneceğin gün yağmur yağması doğurganlığın için müthiş bir şey. Open Subtitles لكن أتعلمين ان المطر في يوم زواجك يعني أشياء حسنة للخصوبة
    Resim yaparken yağmur kullandığı yere.. ...doğal afetlere karşı önlem alıyor. TED فيقوم هو بهذه الدفعة بتسخير قوى الطبيعة كالسلسلة التي استخدم فيها المطر في الرسم
    En tepede iki tapınak var, kuzeyde yazın yağmur tanrısını onurlandırma ritüelleri yapılıyor ve güneyde kışın savaş tanrısını onurlandırma ritüelleri yapılıyor. TED في الأعلى معبدان: الشمال، حيث طقوس تكريم إله المطر في الصيف، والجنوب هو حيث طقوس تكريم إله الحرب في الشتاء.
    Neden filmlerdeki herkes yağmurun altında durup konuşmayı sever ki? Open Subtitles لماذا يحب الجميع أن يقف و يتحدث تحت المطر في الافلام ؟
    Kulübeye gelip yağmurun dinmesini beklemek ister misin? Open Subtitles أتريدين الإنتظار بعيداً عن المطر في منزل الحرس ؟
    Gitsek iyi olacak. yağmur başladı. Open Subtitles من الأفضل أن نذهب ، سيبدأ المطر في الهطول
    yağmur yağmaya başlamıştı ve rüzgar fırtınaya dönüşmüştü. Open Subtitles بَدأَ المطر في الهطول و الريح قد أَصْبَحتْ عاصفة رتيبة.
    Fakat onun için bekleyemem Çünkü senin için beklemek bu kuraklığın ortasında yağmur beklemek gibi. Open Subtitles ولكني لا أستطيع انتظاره لأن انتظارك أشبه بانتظار المطر في الجفاف
    -O geceki yağmur kapıyı şişirmiş olabilir. Open Subtitles من الممكن أن يكون المطر في هذه اليلة قد جعل الباب ينتفخ
    Hey, Penelope, sen hiç gerçek bir yağmur dansı izledin mi? Open Subtitles بينالوبي هل رأيتِ هل رأيتِ في حياتك اداء رقصة المطر في الحقيقة ؟
    İlginç, İspanyadaki yağmur düzlüklere fazla düşmemiş. Open Subtitles من المثير حقاً أن المطر في إسبانيا لا يهطل في المناطق العارية كثيراً
    Vegas'da ne zaman yağmur yağsa hep birini kaybederim. Open Subtitles و في كل مرة يرحل عنِّي أحد يهطل المطر في فيجاس
    Geçen haftaki yağmur yüzünden zemin normalinden %6 daha ağır. Open Subtitles وبسبب المطر في الأسبوع الماضي فالمسار أبطأ بنسبه 6 فى المائة عن حالتة العادية
    Honam'a tek damla yağmur yağmadığından tüm ekinler kuruma tehlikesi içindedir. Open Subtitles لم يكن لديهم أي المطر في أربعة أشهر لذلك ودمر كل محاصيلهم.
    En kötü kalp kırıklığını yaşadığın bir baharda seninle Fulton Caddesi'nde yağmur altında dikilmişti. TED ذات ربيع وسط أشد انفطار قلب لك وقفت معكِ تحت المطر في شارع "فولتون".
    Ağaç olmayan bir yere yağmur yağdığında sadece birkaç dakikada sular akıntı oluşturup toprak taşır ve böylece su kaynaklarımız zarar görür. Nehirler mahvolur ve hiç nem kalmaz. TED عندما يكون لديك المطر في مكان يحتوي على لا أشجار في دقائق معدودة ، يصل الماء إلى التيار يجلب الرمال، التي تدمر مصدر المياه لدينا تدمر الأنهار وليس هنالك رطوبة للإحتفاظ بها.
    Daha önce doğuda yağmur ormanları olduğunu bile bilmiyordum. Ancak Great Smoky Dağları Ulusal Parkı yılda 2.5 metre yağmur alan bir bölge. TED لم أكن أعرف أنه يوجد غابات مطيرة في الشرق، لكن في المحمية الوطنية غرايت سماوكي ماونتنز يمكن أن تمطر لحدود 2500 ميليميترا من المطر في العام.
    Paris'te yağmurun altında bir hatunu öpmek istiyorum. Open Subtitles أريد ان أقبل فتاة تحت المطر في باريس
    yağmurun erken gelmesi sebebiyle zorlu bir yolculuk oldu. Open Subtitles سافرت من الصعب، بسبب المطر في وقت مبكر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus