kapalı kapının ardından neler olduğu konusunda sadece tahmin yürütebilirdin. | Open Subtitles | الشخص يُمكن أن يُخمن ما .قد يجري خلف الباب المغلق |
Bu kapalı yolun altında saklı bir oda var. Oradaydım. | Open Subtitles | لديهم حجرة خفية فى هذا الطريق المغلق لقد كنت هناك |
Kapısı olan kapalı yer, bizi özel odanın dışında tutuyor ve aynı Âdem ve Havva gibi uzaklaştırılıyoruz. | TED | حيث يمنعنا السياج المغلق من العبور إلي الحرم الداخلي، مطرودين تماما كآدم و حواء |
Herhalde şu kilitli kapıyı da hak ettim. | Open Subtitles | وأعتقد أننى أستحق هذا الباب المغلق أيضاً |
Peki arkada kilitli duran o şey ne olacak ? | Open Subtitles | حسنا، ماذا عن ذلك الشيء الظهر المغلق هناك؟ |
1994'te prototip aşamasındaki kapalı devre rebreather'lara ulaşabilecek kadar şanslıydım. Tamam, kapalı devre rebreather (Ç.N. | TED | في عام 1994، كنت محظوظاً بما فيه الكفاية للوصول لنموذج إعادة التنفس الدائري المغلق. إعادة التنفس الدائري المغلق |
kapalı devre rebreatherda üç ana sistem vardır. Bunların en temel olanı solunum devresidir. | TED | هناك ثلاثة أنظمة أساسية لنظام إعادة التنفس الدائري المغلق. والجزء الأكثر أساسية في الأنظمة هو حلقة التنفس |
Şimdi, kapalı devre rebreather'ın ikinci temel bileşeni de gaz sistemidir. Bunun birincil amacı | TED | الآن العنصر الثاني الرئيسي لنظام إعادة التنفس الدائري المغلق هو نظام الغاز. الآن الغرض الأساسي من نظام الغاز |
kapalı bir zihin, doğaüstü şeylere karşı en kötü savunma şeklidir. | Open Subtitles | العقل المغلق أسوأ دفاع ضد عالم ما وراء الطبيعة |
kilitli bir odaya nasıl girdi? Ya da cesedi kapalı kapının ardına yerleştirdi? | Open Subtitles | هكذا دخل وخارج المكتب المغلق و جسم دعامة ضدّ داخل من الباب؟ |
- Şu halka kapalı olan toplantı. | Open Subtitles | الاجتماع المغلق ضد العامة من الجيد أن تخبريني , يجب أن أحلق شعري |
Geliştirmenin 2 farklı stili arasında... geliştirmenin 2 karşıt stili... ilki, geleneksel kapalı geliştirme stili. | Open Subtitles | بين اسلوبين مختلفين في التطوير اسلوبين متناقضين للتطوير الاول ، هو اسلوب التطوير التقليدي المغلق |
Bence kapalı tabutlu törenler daha güzel olur zaten. | Open Subtitles | كنت دائماً أعتقد بأن التابوت المغلق أكثر ذوقاً علي أيّ حال |
Canın kapıyı kapalı tutmak istiyorsa, kapı kapalı kalsın bakalım. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين إبقاء الباب المغلق فلك ذلك |
kapalı devre beslemelerine uzaktan erişim sağlayabileceğimiz bir bağlantı yolladılar. | Open Subtitles | فقط ارسلوا لنا الرابط للوصول عن بعد لكاميراتهم فى موقعهم المغلق. |
Sınav cevaplarınızın kayıtlı olduğu bilgisayarının bulunduğu kilitli ofiste. | Open Subtitles | نفس المكتب المغلق الذى فيه أسألة وأجوبة إمتحاناتكم المخزنة على حاسبه |
Koridorun sonundaki kilitli kapıya ulaşmamız gerekiyor ama biraz zor olacak. | Open Subtitles | علينا الوصول إلي الباب المغلق فى نهاية هذا الممر سيكون هذا خادعاً. |
Son vasiyetim ve vasiyetnamem, her şey dahil çalışma masamdaki kilitli çekmecemde yazılmış vaziyette. | Open Subtitles | وصيتي الأخيرة وعهدي إليكم، كل شيء مدوّن وموجود في الدرج المغلق في مكتبي في العمل |
Bu kilitli kapı doğduğumdan beri zihnimdeydi. | Open Subtitles | منذ ان تم ولادتي وانا امتلك هذا الباب المغلق في عقلي |
Onun yerine kapısı kilitli odamda saatim kolumda güvenli olarak oturacağım. | Open Subtitles | وأختار البقاء في مكتبي المغلق مع ساعتي موجودة على معصمي |