"المفترس" - Traduction Arabe en Turc

    • yırtıcı
        
    • avcı
        
    • Predator
        
    • avcının
        
    • saldırgan
        
    • vahşi
        
    • avcıyı
        
    • düşmanı
        
    • yırtıcının
        
    • yırtıcıyı
        
    • hayvan
        
    Bir yırtıcı yalnızca av görür, Savannah da aynen o şekilde görünecektir. Open Subtitles المفترس لا يرى إلا الفريسه وهذا بالضبط ما ستكون سفانا بالنسبة لها
    Artık okulda öğrendiğimiz, basitleştirilmiş türden, yırtıcı hayvan ve av şemaları yok. TED فهل لدينا هذه الرسوم البيانية المبسطة عن الفريسة مقابل المفترس والتي قد تعلمناها في المدرسة.
    Ama bu sefer, avcı sinsice öbür dişiyi taklit ederek cevap verir. TED ولكن هذه المرة يتسلل المفترس برد يشبه تمامًا ما قالته الأنثى الأخرى للتو.
    Acımasız avcı imajını kullanmak istemedim. TED لكي اتخلص من صورة المفترس التي تعشعش في مخيلتنا
    Rastaları bana Predator'ı çağrıştırıyor, bu da garip çünkü asıl avlanan ve ona görünmeyen sensin. Open Subtitles صاحب الضفائر يذكرني بـ المفترس الذي غريب , لأنك بالفعل تصطادين و يبدو أنك غير مرئي بالنسبة له
    Fakat diğer avcının izini sürmek apayrı bir soru işareti. Open Subtitles لكن العثور على المفترس الأعلى الآخر كان أمراً مختلفاً تماماً
    Ve bu saldırgan, Mola Mola ismi ile tanınan büyük "güneş balığı" dır. Ana beslenme kaynakları da denizanalarıdır. TED وهذا المفترس هو سمكة عملاقة في المحيط، تدعى مولا مولا، وفرسيتها الاساسية هي قناديل البحر
    Rüzgar cansız bir varlık; yırtıcı hayvan ise irade sahibi bir etken. TED حسنا، الرياح جماد الحيوان المفترس عامل ذو نية
    yırtıcı ve avı. Doğa kanunu bir kez daha kendini gösterdi. Open Subtitles المفترس و الفريسة الدائرة الأنهائية للطبيعة تتكرر
    Dev yırtıcı bu katmanın üzerinde durmakta, ancak beslenmek için başını eğdiğinde etkiyi hissetmeye başlıyor. Open Subtitles يقف العملاق المفترس فوق الطبقة المميتة لكن فور أن يحني رأسه ليأكل احد الجثث يبدأ في الشعور بآثار الغازات
    Suyun altında sadece yaşam alanı için yarış değil yırtıcı hayvanlarla avları arasında sürekli bir çekişme vardır. Open Subtitles تحت الماء، لا تقتصر المنافسة على مساحة المعيشة فقط بل أيضاً ، سباق لا ينقطع بين المفترس والفريسة
    Avını elinden kaçıran yırtıcı bir hayvan gibi... düş kırıklığı içindeydi, öfkeliydi. Open Subtitles إنه غاضب, مُحبط مثل المفترس الذي فقد فريسته
    Benim de en sevdiğim andır, ama kimin avcı kimin av olduğunu görme vakti. Open Subtitles أيضا لحظتي المفضلة ولكن يبقى أن نرى من المفترس ومن الفريسة
    avcı midesini dışarı uzatarak kurbanının çevresini sarıyor ve yumuşak kısımlarını eritiyor. Open Subtitles يقوم المفترس بقلبه على ظهره للوصول الى اجزاءه الرخوة فيذيبها ثم يقذفها الى معدته.
    Artı olarak hem avcı hem de küçük anormalde olduğu gerçeği de var. Open Subtitles بالإضافة لتواجدهم بين كلا المفترس و شيء خارق للطبيعة
    İstediğini ele geçiren ve bunun için bir nedene ihtiyaç duymayan bir avcı. Open Subtitles المفترس الذي يأخذ ما يريد ولا حاجة الى سبب لفعل ذلك.
    Dur bi dakika, buldum. Predator Batman'a karşı. Open Subtitles انتظر,حصلت عليها المفترس ضد الرجل الوطواط
    Osuranın Predator olma ihtimalini unutmayalım derim. Open Subtitles نحن لايجب أن نستثنى المفترس بعد أن كان نائما
    Predator'ü ilk gördüğümde beğenmemiştim ama zamanla gözüme güzel görünmeye başlamıştı. Open Subtitles لم أحبب فيلم المفترس من أول مرة ولكنه أثر في حياتي قليلاً
    Ve av, avcının kendisini öldürmesini önlemek için, kamufle olmaktan, avcının gıdasını çalmaya kadar her türlü hileyi kullanır. TED وتمارس الفريسة جميع أنواع الحيل لمنع المفترس من قتلها، بدءًا من التمويه وحتى سرقة طعام المفترس.
    Senyaryoda yoksa, ağzını açma saldırgan. Open Subtitles لا تقل أى شئ أيها المفترس ما دام ليس فى النص
    Şimdi, üzerinize atlamak üzere olan vahşi hayvanı görebileniniz ar mı? TED والآن .. هل يمكن لأحدكم أن يرى الحيوان المفترس الذي يكاد ينقض عليكم ؟
    Örneğin bir balık avcıyı görür ve kaçarsa bu diğerlerine tehlike uyarısı olduğunu anlatır. TED على سبيل المثال، إذا كانت سمكة واحدة ترى المفترس وتهرب، وهذا يمكن تنبيه العديد من الآخرين للخطر.
    Arap Tavşanı'nın baş düşmanı, küçük bir Baykuş'un sesi gergin olmasına yetecek bir şey. Open Subtitles صوت البومة الصغيرة، المفترس الرئيسي للجربوع وهو ما يستحق أن يقلق بشأنه
    Bir yırtıcının anısı bir algı imgesine dönüverse, ne zaman aklımıza korkunç bir düşünce gelse banyoya saklanıyor olurduk. Open Subtitles لو كانت ذكرى الحيوان المفترس تترجم إلى صورة بالواقع لكنا نهرب إلى الحمام جريا في كل مرة تنتابنا فكرة مفزعة
    O yırtıcıyı korkutup kaçırmaya çalıştım. Ama bu onu daha da saldırgan yaptı. Open Subtitles حاولت إخافة المفترس بالطبع، هذا جعله أكثر عنفاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus