"المفترض ان يكون" - Traduction Arabe en Turc

• olması gerekiyordu
• olmalıydı
• olacaktı
• olması lazım
• olması gerekiyor
• olmaması gerekiyordu
• olması gereken
• olması gerekir
• olması gerekirdi
• olmamalıydı

Aslında düğün olması gerekiyordu ama gelinin partisinde iki kız kavgaya tutuştu.
كان من المفترض ان يكون حفل زفاف لكن فتاتين من الحفل دخلوا

Bitmiş projenin bir enerji santralinden daha fazlası olması gerekiyordu.
المشروع النهائي من المفترض ان يكون ليس أكثر من مجرد محطة طاقة.

Burası emniyetli bir yer olmalıydı. Neler oldu?
كان من المفترض ان يكون هذا المكان امن , ماذا حدث ؟

Düğünümde sadıcım olacaktı.
كان من المفترض ان يكون أفضل رجل في حفل زفافي.

Hesapta daha güvenli olması lazım ama ben ara sıra tutuklanıyorum.
من المفترض ان يكون اكثر امانا ولكننى قد اعتقلت عده مرات

Burda mavi alan üzerinde yıldızların olması gerekiyor.
من المفترض ان يكون هناك علم من النجوم الزرقاء هناك

Aslında o benim üvey kardeşim ve Josh'ın burada olmaması gerekiyordu sanırım.
بالواقع نحن اشقاء وجوش لم يكن من المفترض ان يكون هنا الان.

Bunun sıradan bir tatbikat olması gerekiyordu, hepsi bu.
كان من المفترض ان يكون هذا مجرد تدريب روتينى

Evet, şu yağmurcu, Castle ölmüş olması gerekiyordu, değil mi?
نعم صانع المطر هذا كاسل المفترض ان يكون ميتا

Hakkımız olanları almak için yapılan bir baskın olması gerekiyordu.
من المفترض ان يكون هجوم لاجل استعادة ماكان لنا

Bunun kolay bir zafer olması gerekiyordu ama onlar sizi tüm ulusun önünde rezil ediyorlar.
,كان المفترض ان يكون هذا اكتساح .وهم يهزموكم أمام كل الشعب

13.00'de burada olması gerekiyordu.
من المفترض ان يكون هنا عند الساعة الواحدة

Ölü olması gerekiyordu. Ne oluyor? Ne oluyor?
لكن كان من المفترض ان يكون ميتاً اللعنه ,اللعنه

Patlamadan ne haber? Patlamış olmalıydı artık.
اين الانفجار ,كان من المفترض ان يكون هناك انفجار الان

Hepimiz Page'in evine gittik, her yerde zorlama ve işkence olmalıydı.
اعني, لقد ذهبنا لمنزل بايج ومن المفترض ان يعبر عن التعذيب من المفترض ان يكون عن السيطرة

Erken çıkacaktık. 11'de yatağında olacaktı
كنا سنخرج من هناك مبكرا كان من المفترض ان يكون في الفراش بحلول الساعة 11

Laf. Aslında orası bizim olacaktı.
هذا المكان من المفترض ان يكون لنا قرض أبي يأتي من المتجر

Konuk merkezinde bir sergi olması lazım.
مركز الزوار مفتوح الان. من المفترض ان يكون كذلك.

Güya o Perry Mason'ın dürüst bir adam olması lazım ama bu bölüm bir balistik testini değiştirdi.
من المفترض ان يكون شريف بيري ماسون هذا لكنه تلاعب في اختبار المقذوفات هنا

Yatakta olanın sen olması gerekiyor.
في حالتك هذه انه انت من المفترض ان يكون في السرير

Tabii ki. Ama zaten o gezide olmaması gerekiyordu.
اكيد، لكنه لم يكن من المفترض ان يكون بتلك الرحلة

Bizim balayımız olması gereken zamanda oraya gittiğimde çok güzeldi.
عندما ذهبت هناك لماكان من المفترض ان يكون شهر العسل

Sık olması gerekir Bunlar çim.
من المفترض ان يكون كثيفاً ، إنه عشب أخضر

Bugünün, hayatımın en mutlu günü olması gerekirdi.
من المفترض ان يكون هذا اليوم أسعد أيام حياتي

Şu anda en son önceliği olan hastamız bu. Burada olmamalıydı bile.
حسنا انظر انه اقل اولوياتنا الان انه ليس من المفترض ان يكون هنا