"المفقودة" - Traduction Arabe en Turc

    • kayıp
        
    • kaybolan
        
    • eksik
        
    • kaybolmuş
        
    • kaybolduğunu
        
    • kaybedilen
        
    • yitik
        
    • kayıptı
        
    • lük kısım
        
    Bazı tedavilerde implant kullanılmasında amaç kayıp veya hasarlı dokunun tekrar oluşturulmasıdır. TED بعض العلاجات الطبّيّة تتضمّن أجهزةً مزروعة صُمّمت لتجديد الأنسجة المفقودة أو المتضرّرة.
    Onun, kayıp veya zarar görmüş dokularda eşsiz bir yenilenme kabiliyeti var. Open Subtitles قدرته على تجديد الأنسجة المفقودة والمتضررة تحث على إجراء المزيد من الأبحاث
    Evet. Polis siz ve o ..kayıp kız hakkında sorular sordu. Open Subtitles نعم ، كانت الشرطة هنا يسألون عنك وعن تلك الفتاة المفقودة
    Bu yolun sonunun nereye çıkacağını merak ediyorsanız kaybolan parayı takip edin. Open Subtitles اذا اردت أن تكتشف ما في نهاية هذا الطريق إتبع النقود المفقودة
    Bu denklemde eksik kalan temel ögelerden birinin öz güven olduğuna inanıyorum. TED وأنا على يقين أن الثقة هي إحدى الأشياء الرئيسية المفقودة من المعادلة
    Ve sonuncu kayıp parçanı doldur, çünkü bence bir taneyi atlamışsın. Open Subtitles وسوف تملا القطعة القطعة المفقودة الاخيرة لاني اعتقد انك نسيت واحدة
    Evet, bu kayıp kavim bir yuva arıyor, böylece tekrar tüneyip çürüyebilecekler. Open Subtitles قبيلتنا المفقودة تبحث عن موطن جديد لكي يمكنهم أن يسكنوا ويبلوا ثانية
    Bana önce travesti haberini ver. Sonra kayıp anne olayına bakabilirsin. Open Subtitles امنحني خبر المخنث أولًا، وحينها يمكنك أن تجري خلف الأم المفقودة
    kayıp olduğunu söylediğin belgeler olmadan arama izni bile çıkartamam. Open Subtitles لا أستطيع حتى تبرير أمر بالتفتيش بدون تلك الوثائق المفقودة
    Mavi Kelebek bulmacasının kayıp parçası olan adamı bulduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنّه وجد الرجل مع القطعة المفقودة لِلغز الفراشة الزرقاء.
    Bu, Dünya'nın gerçek yaşına ilişkin yapbozdaki kayıp parçanın bulunmasını sağlayacaktı. Open Subtitles وسيوفر هذا القطعة المفقودة الأخيرة في لغز إيجاد العمر الحقيقي للأرض
    İyi bir şey yok, fakat tesis kayıtlarına göre kayıp şişelerin birinde ender rastlanan viral hemorajik ateş virüsü bulunuyor. Open Subtitles لا شيء جيد ولكن طبقًا لسجلات مراكز مكافحة الأمراض أحد الأنابيب المفقودة تحتوي على سلالة نادرة من فيروس الحمى النزفية
    Eğer bu kayıp eşyalar içinden aldıklarımızla ilgiliyse ona onları geri vereceğimi söyleyin. Open Subtitles اذا كان هذا عن الأشياء التى أخذناها من الاشياء المفقودة اخبريها باننا سنرجعها
    kayıp kızı olduğuna inandığı bir kadından bir gen bağışı. Open Subtitles من السيدة التي يعتقد أنها ابنته المفقودة منذ فترة طويلة
    Bu yaşımda bile kayıp medeniyetleri aramaya devam edebiliyorum. TED وحتى في عمري هذا يمكنني الاستمرار في البحث عن الحضارات المفقودة.
    Ama kayıp fonksiyonu yerine getirmek için değil, hayır... Beynin kendi kendine yardım etmesi için. TED ليس بقصد استبدال الوظيفة المفقودة, لا بل لمساعدة الدماغ بمساعدة نفسه
    Chiribiquete'nin üzerinde uçarken bu kayıp dünyanın dağlarının hâlâ kayıp olduğunu gördüm. TED من فوق حديقة شيريبيكيت هذه الجبال المفقودة ما تزال خفية.
    Yani görüngelsel görüntüleme, kayıp metinleri kurtarabiliyor. TED وهكذا يمكن للتصوير المتعدد الأطياف استعادة النصوص المفقودة
    kaybolan kızımızın yaşadığına inanması için, ona hatalı sebep verdim. Open Subtitles منحتها سبب خاطئ لتعتقد أن إبنتنا المفقودة علي قيد الحياة
    Yani bazı simgeleri bilerek silip, bilgisayardan eksik simgeyi öngörmesini istiyoruz. TED حتى نقوم بمحو عمدا بعض الرموز ، و نطلب من الحاسوب التنبؤ بالرموز المفقودة.
    İşte son yedi gün içinde çalınmış veya kaybolmuş pasaportlar. Open Subtitles حسناً، إليك هذا جوازات السفر المفقودة أو المسروقة آخر سبعة أيام
    Ceset bulunmadan önce polise kızın kaybolduğunu bildirmişler. Open Subtitles أبلغوا عنها أنها المفقودة في البحر قبل إيجاد الجثة.
    Sınır işaretlemek kaybedilen hayatları telafi etmez. Open Subtitles رسم الحدود ليس تعويضاً عن الأرواح المفقودة
    Acı çeken yitik ruhlara yardımcı olmaya çalışırdım. Open Subtitles تحاول في طريقتي المتواضعة لمساعدة الروح المفقودة في محنة.
    Cesetlerin yanında bulduğumuz silahtan çıkan kurşun kayıptı hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكّر الرصاصة المفقودة من المُسدّس الذي وجدناه بالقرب من الجثث؟
    Bioteknoloji firmasında çalışan genç bir bilim kadını, bu %33'lük kısım ile ilgili, içgörüsünü kullanarak, yaptığı bir projeye finansal etkileri de dahil etmiş ve odadaki yöneticilerinden çok olumlu geridönüşler almıştır. TED هناك عالمة شابة تعمل في شركة متخصصة في التقنية الحيوية استخدمت معرفتها حول نسبة الـ 33% المفقودة لتحويل بيانات التأثير المالي إلى تحديث مشروع قامت به هي وحصلت على مراجعات أداء إيجابية من المدراء في الغرفة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus